Kayıtlar

Haziran, 2007 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Haber özetleri

Öhö öhööö... . Yayında mıyız? . İzmir eeen sıcak günlerinden birini daha yaşıyor. Dün hava sıcaklığı 41,5 dereceyi gösterdi. Bu hararetle bilimum içeceklere saldıran Aslı'nın sağlıklı beslenmeyi falan unutup kola, bira, aromalı içecekler gibi buz hissiyatı veren herşeyi bardak bardak mideye indirdiği görülüyor. Ama iş hasretle beklediği lokmalara gelince sıcak falan dinlemeden bunları da yediği biliniyor. Bunlar daha tatilinin ilk haftasında bel ve basene yerleşmek suretiyle kendilerini göstermeye bile başlamışlar. . Sıcakla artan hain sivrisinekler ise haşırt diye ısırarak feci kaşınan benekler yapmışlar duyumlarımıza göre. Bilmem kaç koruma faktörü ile gölgelerde güneşlenilmesine rağmen on dakika yüzerken ille de oluşan o illet bikini izlerine, gece sıcaktan uyuyamayıp kendini oradan oraya atan Aslı'nın en son balkon kapısı önünde yastığıyla sabahlaması sonucu oluşan acı, ağrı, sızı ile kendini gösteren morartılar ve hapşırık da eklenince canı biraz sıkılmış hanımın. . Zira ş...

Asluşka der ki: Ben cok seviyoğğğ...

Ben vağ İzmir'de çok mutlu olmak. . Hava güzeeel. Sıcaaak. İnsanlar sıccacık. Gülüyoğlağ. Deniz vağ, Kum vağ, Güneş vağ, Gevrek vağ, Kumru vağ, Lokma vağ, . vağ da vağ. . Simdi pazağ vağ buğada. . cok ucuz coook. . Domatesler kokuyo mis miiis. Böle kirazlar var kocaman, kıpkırmızı. Cok ot vağ, naneler, roka diyolar böle. Hmmm. . Ben gidiyoğum peynir, zeytin tatmaya. Bir de çaya gevrek almaya. . Bye... . Not: 5 gün Ruslarla içli dışlı olunca böğle oluyoğ. . Dip not: Blogum geç açılıyor, niçin bilmiyorum, uğraştımamahalledemedim, biraz sabır lütfen.

Biiip, biiip, biiip...

Resim
. Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor, blogu kapalı veya kendisi internet bağlantılarından çok uzakta. Siz ofiste ter dökerken, evde ufaklıklarla uğraşırken yada sıkıntıdan patlarken o muhtemelen şu anda güneşlenip buzzz gibi kolasını yudumluyor. Oğluşunu görümcelerine satmış, Alsancak’ta eşiyle başbaşa balık yiyip rakı içiyordur. Yada arkadaşlarıyla Forum’u turlayıp, alışveriş yapıyor da olabilir.Bu sinir bozucu bir bant kaydıdır, sinyal sesini falan beklemeden mesajınız varsa lütfen aşağıdaki yorumlar kısmına bırakın. . Haydi bakalım, eller havaya, uvu uvuuu! All together pliz, zabaha kader dens dens dens ... . - Geçen senelerde de gıcık ederdi bizi bu kız tatile giderken… - Gıcık, mıcık iyiydi . be abi... .

Hani şarkılar bizi bu kadar incitmezken...

Resim
. Ohooo... . 7 eşin *eşref saatini bekleyeceksin de, çocukları bırakacak yer ayarlayacaksın da, bir gece kararlaştıracaksın da, kız kıza yemeğe çıkacaksın . Demedik, yemedik, içmedik, Ve çıktık. Villa Doluca’nın yeni Merlot’unu denedik, nefis yemekler yedik, arada tariflerini verdik, eşleri çekiştirdik, eğlenceli dedikodular yaptık, güldük, hüzünlendik, eskilerden bahsettik, çoook eskilerden… * Biri o gece olmaz der, biri niçin gece çıkıyorsunuz diye sorar, biri oraya gitmeyin derken, diğeri bir diğer yeri beğenmez, biri kimlerle gideceğini merak ederken, diğeri kaçta dönüleceğini sorar ancak sonra lütfen bir güle güle der. . Biri de ... . I ıh benim şikayetim yok, şarkıyı dinleyelim, sözlere mest olalım, falan filan... . sezen aksu - eskid...

* De gustibus et coloribus non est disputandum

Resim
Haftasonu Wife Swap'in final programına rastladım. Katılan aileleri ve bir yıl içinde geçirdikleri değişimleri özetliyorlardı. Daha önce şurada bahsetmiştim, eğlenceli bir programdı. Ama eğlenceli zaman geçirtmesinden çok, insanların aynı vasıflara sahipken ne kadar da farklı olabileceklerini görebilmem açısından bana çok faydası oldu. Her iki ailenin başında birer anne olsa da, her ikisinin de hayatta yetiştirmek için didindikleri çocukları da olsa, birbirlerinden çok farklı düşünüp hareket edebiliyor, bir de programın sonunda birbirlerinin yetiştirme tarzlarını acımasızca eleştirebiliyorlardı. Bilim sadece tek bir doğruyu kabul etse de, insanoğlunun doğruları ve yanlışları çok farklı. Birbirlerini anlayabilmeleri o kadar zordu ki. Mevlana'nın "Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir" sözü geldi aklıma. Hani üniversiteye gittiğinizde sudan çıkmış balığa dönersiniz ya. Okuduğunuz mahalle mektebi de, özel bir okul da olsa, bildiğiniz çevred...

İnek şenliği başlıyor oy oy oy...

Resim
Efenim, bendeniz bu etkinliği bir gazetede yıllar önce görmüş, niçin ama niçin ülkemizde de tertiplenmiyor diye düşünmüştüm. Nihayet bizim sokaklarımızda da bu inek tuvalleri görebileceğiz, bknz: Şurası da İstanbul adresi . Geçtiğimiz yıl mayıs ayında Paris'e gittiğimizde orada yapılan etkinliğe denk gelmiş, şu yukarıdaki jartiyerli ineği de pek beğenmiştim. Tam köşede Gucci'nin önünde ikamet ediyordu kendileri, tam da yerini bulmuş demiştim. Nitekim, bir kaç ay önce bu etkinliğin ülkemizde de yapılacağından haberdar olmuş ve ben de bir iki tasarımla katılmak istemiştim. Ama burada bahsedemeyeceğim bir takım sebeplerden ötürü ( Patroncuğumu çok seviyorum canım !) katılamamıştım. Etkinlik olsun bitsin, ben de buradan yayınlarım tasarımlarımı artık, zaten başvuru tarihi geçti, bir kaç haberde görmüşsünüzdür, tasarımcılarımız üzerlerinde çalışmaya başladılar bile. . Ben, sen, o, biz, siz, onlar, kimin tasarımı olursa olsun, İstanbul bu yaz ve sonbahar, renklenecek, şenlenecek, bir...

DOOODOLLS !!!

Resim
Onlarla bir çoğumuz gibi reklamlarda tanıştım. Hiçbir şeye benzemiyorlardı ama herkese çok sevimli gelmişlerdi, gerçekten de belki seslendirmenin de etkisi ile çok sevildiler. Dooodolls’dan bahsediyorum. Tasarımcısı Darren Chen’in hobi olarak yapmaya başladığı oyuncaklar 3 yıl önce çok beğenilince ticarete dönüşmüş. Kafasında 200 e yakın karakter fikri varmış, şimdiye kadar 18 tanesi piyasaya çıkmış. İnsan, hayvan, yaratık karışımı bu renkli oyuncaklar, her zaman herkesin yanında rahatlıkla taşıyıp, tepe tepe kullanması için makinada yıkanabilir şekilde üretiliyormuş. Burç koleksiyonunda 12 karakter varmış, ve her birinin birer adı olduğu gibi kendilerine ait özellikleri de varmış. Şimdilik Amerika dahil 3 ülkede satışta olan marka, tşirt, çanta, ve değişik aksesuarlarla genişleyerek, daha çok ülkede satılacakmış. JK Rowling’in ardından bu acaip yaratıkların satışını okuyunca anladım ki Allah insana “Yürü ya kulum” demeli. . Salak Aslı, sen hala öle ofise gidip gel… Not: Efenim, şurad...

Bu sırrın ne olduğunu söyleyemem. Tek söyleyebildiğim varolduğu

Resim
% 100 Düşünce gücünü okuduktan ve benzeri kitapları karıştırdıktan sonra bu kitap Aslı'ya çok farklı gelecek mi? . Bir kaç köşe yazarının bu yaz kimsenin elinden düşmeyecek dediği kadar var mı? . Can arkadaşın bu kitabı alıp ayılıp bayılması ve cts gecesi ballandırarak anlatmasının ertesi gün hemen koşup bir tane edinmemin bir faydası olacak mı? . İçinde yazılanlar gerçek mi? . Gerçekten de Angelina'dan David Beckham'a kadar bir çok meşhur bunu uyguluyor mu? . Dahası gerçekten de tarihe adını yazdırmış insanlar buna inanıyor muydu? . Sır neydi? Gerçek mi, bir din mi, yoksa kocaman bir palavra mı? . Azzz sonra... . Siz bu esnada kitabı aldığım gün gazetede çıkan yazarıyla yapılmış şu roportajı okuyabilirsiniz. . ......................................................................................................................... . ............................................................................ . ................................. . % 100 düşünce gücü. İş haya...