Kayıtlar

Ocak, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yorgunum a dostlar, yorgunum yorguuun...

Bugün yeni eve taşındık, eski evdeen eksileri olsa da artıları fazla. Kolileri açtım ama yapacak çok iş var, yne de eve bakıp bakıp seviniyorum, şurada da ne keyifle kahve içilir diye. Toparlanayım bir anlatırım detayları...

Yemekteyiz !!!

Son günlerde en gıcık olduğum, en çok güldüğüm, en çok sinirlendiğim ama en çok izlediğim program bu. Özellikle izliyorum. İnsanların cahil cesaretine şaşkınlık ve biraz da hayranlıkla bakmak için. Aman Allahım ! Herkes nasıl da Gurmeymiş öyle? Herkes nasıl da bilirmiş sofra kurmayı. Nasıl da bilirmiş yemek yapmayı? Herkes birbirinden iyi pişirdiğini iddia ediyor. Herkes kendisinin doğrusunu bildiğini. Meğer her yemekten saç çıkarmış. Meğer herkes bir iç mimar zevkine, bir Oktay Usta becerisine, adeta 50 yıllık deneyime sahipmiş. Bir ukalalık, bir burun kıvırma, hatta kimi kendini bilmezlerde eleştiri adı altında inceden hakarete varan sözler. Ağzım açık izliyorum. Çerkez tavuğunu tavuklu olduğu için eleştirenlere şaşkınlığımı, aynı yemeğe birinin tuzlu, birinin tuzsuz demesi gölgeliyor. Biri onu biri bunu sevmiyor. Daha fenası herkes herşeye burun kıvırıyor. Eleştiriye açık değil diye eleştirenler, en ufak bir eleştiride fenalık geçiriyor. Hiç bir şey bulamasalar, ev sahibinin saçı sa...

Korkacak bir şey yok !

Garip. İnsanın gözünde büyüttüğü şeyler aslında büyütülecek gibi değilmiş. Misal mutfakta bana korkunç gelen şeyleri kolaylıkla yapabiliyorum artık. Hep hayal ettiğim, gözümde büyüttüğüm oralara geri dönünce yapmayı planladığım bir iş var. Şimdi bir arkadaşla burada o işe mi başlasak diye düşünüyoruz. Gün gelirde niçin daha önce yapmamışım, o kadar da büyütülecek bir şey değilmiş dersem çok hayıflanırım. Not: Mutfakta gözümde büyüttüğüm şey Aşureydi. Başardım. Ama burada dağıttığım insanların bir tatlı içerisinde nohut ve fasulyeden hoşlanmadıklarına eminim, yine de kibarlar, çok memnun oldular. Dip not: Diğer gözümde büyüttüğüm şey, Kız çocuklarına özel bir butik. Kendi tasarımlarımızın satılacağı bir yer. Şimdilik bizim oradan başka bir konuda bir marka ile yazışıyorum. O olmazsa iş başa, belki de hayaller gerçeğe dönüşecek...

When I fall in love...

İyi haber Natalie Cole İstanbul'da olacakmış. Kötü haber bir davet için geldiğinden davetli olmayan gidemiyormuş. Zaten gidebilse de ben buradan nasıl gelebileceğim ki? Buradan dinleyebilir sadece...

Yeni bir ev, yeni bir...

Yeni evin kira sözleşmesini yaptık. Bir aile apartmanı. Ev sahibi de kızları da kuzenleri de aynı apartmanda. Üst katımızda çok şirin bir köpek var, umarım geceyarıları havlama huyu yoktur. Karşı dairemizde bir İngilizce öğretmeni yaşıyormuş. Sadece biz iki daire yabancıyız. Ev şirin, çok küçük değil ama en azından şimdikinden küçük dolayısıyla toparlaması daha kolay olacaktır.Zaten çoğunlukla kendi eşyalarımızı getiriyoruz. İyi tarafı mikrodalgadan kurutma makinasına kadar işime yarayacak şeylerin olması. Bir de çiçekli küçük ve sevimli bir balkonu var, karşısında da eski bahçeli evler. Orada oturması zevkli olacaktır. Ve en hoşuma giden şey her odada kocaman pencere olup, pencerelerin mutlaka yeşilliğe bakması. Aslında en iyi manzara oğluşun odasında. Yandaki villanın bahçesine bakıyor. Kerem oraya gidip top oynamak istiyormuş ! Şimdi toparlanmam lazım ama o kadar sevimsiz bir iş ki, yapmamak için kendime işler ediniyorum. Misal hayatımda ilk kez kereme bir şey örüyorum, bu tatil gün...

Haftasonu şarkısı

Amy'den sonra yeni yaramaz kızımız Katy. Beyonce'u kaşar pozisyonuna iten Rihanna ile bu aralar favorim. Çakma Madonna Britney'de kim? Bu aralar Katy dinliyorum, haftasonuna tavsiye...

Hayır olsun yarabbim !!!

Aşağıdaki yazıdaki orumlara teker teker cevap vereceğim ama eklemeden edemedim. Dün gece kabus gecelerim dörtlendi. Emrah konserine gidip çığlık çığlığa şarkı söylüyordum !!!

Sorular, sorular, sorular...

Kulağıma harika ezgiler geliyor, hmmm paylaşayım şunu diyorum sonra bul bulabilirsen. Hafızamı güçlendirmek için ne almalıydım? 3 gündür garip rüyalar görüyorum. Hayır detaylı anlatmayacağım burada, ama beni en çok etkileyen ardımızdan gelen dev toz bulutundan kaçışımız, başka bir gece karanlık pis sokaklarda koştururken söz verdiğim yere yetişememem, bi diğerinde de evlerden evlere taşınırken eşimin beni terketmesi mi, aldatması mı ne vardı. Uyandığımda neyse ki kalkmıştı, yoksa uyku sersemi görürdü gününü. Ne anlamlara geldiğini bilen var mı? Kısıyorum kısıyorum da kendimi tutabilmek ve durmadan buzdolabını açıp kapatmamı engellemek için yapabileceğim bir şey var mı? Desperate hanımların 5. sezonunun 9. bölümüne kadar geldim, dudaklarımı kemirip duruyorum, sonrasında neler olacağını bilen var mı? Bu aralar mutfağa dadandım, hayatımda yapmadığım şeyler yapıyorum, yakında yufka açma, yaprak sarma, turşu kurma faliyetlerine girmeyi düşünüyorum ki beni tanıyanlar bilir bunları yapabilme ...

Günlerin getirdiği...

Kararlıyım. 57 den 52 ye ineceğim. Yaşıma ve boyuma göre hesaplarsak 1 kilo almam lazımmış, yok daha neler? Bu hesaplamalar neye göre yapılıyor bilmiyorum. Bugüne kadar ne zaman biraz kilo alsam hemen kendimi kısmaya başlarım, kolayca da kilo veririm hareketli olduğum için. Ancak anneler her zaman haklı oluyor ki, dediği oldu. Yıllar geçtikçe daha zor kalori yakmaya başlamışım. Şimdi Nutella'yı kesince hemen kilo verilmiyor işte. Onu kes, bunu kes, ipin ucunu bırakıp biraz daha kilo alsam kesmekle falan da olmayacak bu iş. Kahretsin, iştahlıyım da ! Tatlısız gün geçiremiyorum, her gün koca bardak sütü içmesem olmuyor, balık yedin mi yanına rakı şart, akşamüzeri çayına ille de bir şeyler lazım. Falan filan. 3 gündür kısıyorum. Ama gece yatmadan önce o kendime ayırdığım zaman yok mu ille de bir kaçamak yapıyorum. Bakalım 1 ayda ne olacak? --------------------------------------------------- Bu arada taşınma telaşına dil kursu ve Yoga bir aylığına ertelendi. Evde pilates yapayım dedim,...

Evlerle alakalı bir şeyler...

İstanbul'dayken annemin evine gittiğimiz bir gün bir sürpriz bekliyordu bizi. Yooo. Annemin değil, hırsızın sürprizi. Gün içinde beraberce bir yerlere gitmiştik. Akşamüzeri eve döndük. Kapıyı açmaya çalıştı annem. Açılmıyor. Daha doğrusu açılıyor ama arkadan topuz kapanmış. Bir yerler de açıkmış gibi, hava akımı geliyor. Ah dedi annem, sanırım balkon kapısı açıldı kendi kendine bu topuz kilit de gevşemişti kapanmış olmalı. Açmaya çalışıyoruz olmuyor. Görevli yetişti imdadımıza, ne de olsa gevşemiş kırayım dedi, kır dedik. Girdik, gayet güzel balkon kapısını kapadık. Ve yatak odasına girdik ki... Bomba düşmüş gibi. Eskiden beri beni okuyanlar bilir, bir kaç yıl önce yine başımıza gelmişti bu. Bu sefer tam da üzerine gelmişiz. Hava kararır kararmaz işe koyulan hırsız gayet rahat tırmanıp girmiş, rahat çalışmak için topuzu kapatmış, yatak odasını dağıtmış, üzerine biz gelince masanın üzerindeki pc yi alıp kaçmış. Polis geldi ama şikayetçi olsak kaç yazar. Daha önce şikayetçi olduk, gü...

Kızgınım...

Kendime. Buradaki "Hin asansör" yazımdan sonra asansör korkum kalınca bugün gittiğimiz bir yerde 13. katta benden etkilenen oğluş, son bindiğimde kapıları açarken bir nevi panik atak geçirdiğimi gördükten sonra, asansöre binmeyi reddetti. Babası bunun üzerine çocuğu korkutup duruyorsun senin gibi korkak bir şey oldu bu dedi, ben de kızgınlıkla o zaman gel sen bak dedim. Sonra böyle dediğim için kendime kızdım, daha sonra da çocuğun önünde korkumu belli ettiğim için kendime kızdım. Zaten 1 ay homini gırtlak tumba yatak İstanbul'da yaşadıktan sonra burada kilo verebileceğimi düşündüğüm ve buna rağmen 3 gündür yediklerimi kısma konusunda pek de başarısız olduğum için kendime kızgındım, tam da üzerine tuz biber oldu. Burada bahsetmedim henüz ama buradaki evimizi değiştirmek isterken, halihazırda bulunduğumuz evin sözleşmesinde bir sene daha oturmamız gerektiğine dair bir ibare olduğunu da duyunca , heveslendiğim ve yeni eve dair hayaller kurduğum için de kendime kızdım. Hayır...

İnsanoğlunun yapacakları, hayal ettikleri ile sınırlıdır...

Resim
Yeni yıla dair dileklerimi sıralamak, yapmak istediklerimi yazmak, hayaller kurmak, yılın daha ilk günlerinde acılar yaşayan dünyada, bir nevi şımarıklıkmış gibi. Fırsattan istifade yeni yıl eğlencesini iptal edenler gibi ben de yeni yıla dair yeni fikirlerimi bir kenara atayım diyorum ama olmuyor işte. Bir umuttur insanı yaşatan dememişler mi? Hayallerimiz yada geleceğe dair inandığımız, istediğimiz şeyler de olmasa ne yaparız biz? Yeni yıla girmeden yeni yıla dair dileklerimi şurada yazmıştım ama anlaşılan o ki daha ilk günden tutmadılar. Buraya öncelikle kendi adıma not düşmek isterim planladıklarımı... İlk altı ay içinde bu dil iyice öğrenilecek. Oğluşun da İngilizceyi öğrenmesi için elden gelen yapılacak. İstanbul'a gittiğim ilk hafta bu güzel şehir bir turist gibi gezilecek. Bu yaz tatilinde zaman bulup da gidemediğim her şehir, ve belki Kanada gezisi de yapılacak. Nihayet karar verdiğim dövme fikri en geç haziran sonu hayata geçirilecek. Hayal ettiklerim... Bu ay buradaki ...

Teşekkür

Resim
Gittim, gördüm, yedim,içtim, güldüm, eğlendim, geldim.Şimdi teşekkür etme zamanı. Öncelikle anneme teşekkkür etmeliyim, ben gezmek istediğimde Kerem'le ilgilendiği, sevdiğim şeyleri pişirip, elimi bir işe sürdürmeden bolca dinlendirdiği için. Sonra beni oradayken sık sık arayan soran arkadaşlarıma teşekkür etmeliyim. Beni yalnız bırakmayanlara. Misafir edenlere. Her iki Sinem'e, Vij'e, Şehnaz'a, Gülcan'a, Şebnem'e öncelikle. Erken yılbaşı partisinde konukseverlikleri için Ersin hoca ve Tanya'ya, hoş sohbetleri için orada bulunan tanıştığım tüm arkadaşlara. Yılbaşı gecesi partisinde bir arada olduğum herkese. Yeni yıla özel kitabı için Angelmama'ya. Birilerini unuttuysam affola. Yerleşeyim, yeni yıl dileklerim, planlarım, hayallerim var. Bir de haberlerim. Şimdilik bu kadar...