Kayıtlar

Temmuz, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sins may be forgiven but conscience is a killer

Pişkin ve miskin adam

Hayır, bu iki sıfat aynı adama ait değil. En azından öyle ise ben bilmiyorum. Bildiğim şu ki, bugün Kelebek'e göz atarken biri için pişkin, biri için de miskin lafını kullandığım. Bay pişkin, akşam da ailece gazeteleri karıştırırken günümüzün eğlencesi oldu, bayağı bir gülüp üzerine uzun uzun geyikler yaptık. Eşime, bir gün olur ya hani seni yatakta biriyle yakalarsam, yanındaki için tanımıyorum ben bu kadını diyebileceğini, ancak o zaman bu pişkinliğin üzerine çıkabileceğini söyledim. İyi fikir öyle yaparım derken, gülüşümün ardına gizlenen bakışlarımı görmedi tabii. Kadını tanımıyorum, tekneme binmiş, arkadaşımın arkadaşı, zaten orada arkamda duruyor ben de hatta kaçıyorum sözleri inandırıcı olabilirdi, ama sarılma ile sanrı arasındaki farkı bilecek kadar büyüdük. Bay Miskine gelince, kendisini çok beğenir - im. - dim. Bugüne kadar. Bütün görünümü, yeteneği, söyledikleri, yazdıkları, çizdikleri bir anda pofff ! diye uçtu gitti. Çünkü çıplak ayakları ile poz vermişti...

Şiir

Sen teröristleri kırmızı halılarla karşılarsan,onlar da yeri göğü kıpkırmızı yapar. Ne ekersen, onu biçersin. Bir daha bu adamı seçersen, daha çoook dizini döversin...

True blood aşkına !!!

Resim
Biliyorum yine ara verdim. Ama zaman bulamıyorum. Bir yandan fuara hazırlık bir yandan yeni işler müşteriler peşinde koşturmak derken, günler su gibi, yo hayır daha da hızlı akıp gidiyor. Hayatımı sel almış gibi. Zaman bulabilirsem Moda Mutfağına bir şeyler yazıyorum biraz kitap okuyor yada dizi izliyorum. Şu anda bir tek diziyi takip edebiliyorum , o da TRUE BLOOD. İzlemediyseniz söyleyeyim. Saçma sapan bir dizi !!! Ama benim gibi vampirlermiş, kurt adamlarmış fantastik tüm o ıvırzıvırlardan hoşlanıyorsanız izleyin derim. Öncelikle dizi yetişkinlere göre. Gerilim sahneleri olduğundan değil, başka sebeplerle. Bol bol da küfür var. Espriler aptalca ve buna rağmen çok güldürüyor. Müzikler ise şahane! Son yayınlanan bölümün finalinde yer alan Trouble bu aralar favorim. Şuradan dinleyebilirsiniz. Aptalca ve sıkıcı bulduğum - ama buna rağmen izlediğim - ilk sezondan sonra ikinci sezon katılan karakterlerle daha ilgi çekici oldu. Her şeyden önce dizi zevkimizin gayet iyi uyduğunu d...

Habitus

Bugün Kelebek'teki Melike'nin yazdıklarını okurken o kadar güldüm ki, eğer okumadıysanız, link vermek istedim. Şurada ... Gündeme dair düşündüklerimi birebir anlatmış...

Bu günlerde...

Biliyorum biliyorum uzun zaman oldu yine yazmıyorum. Ama günlerin nasıl geçtiğini inanın ki anlayamıyorum. Şirkette yeniyim ya, hala her şeyi yakalamanın derdindeyim. Müşteri çağırmak işim olmadığı halde, daha çok bağlantı yakalamak istiyorum. Arşivdeki desenler, gelecek sezonların trend araştırmaları, renkler, müşterilerin arayışları, bunların koleksiyonlara dahil edilmesi, bir yandan müşterilere gidip sunumlar yapmak derken birden akşam oluyor. Malum yaz aylarındayız, oğluş tatilde, kuzenleri geliyor, evde kalabalık, bir curcuna. Öyle keyifli ki ! Bir kaç günlüğüne oğluşu da alıp gittler de, ev dört duvar çok tatsız geldi bize. Sanırım İtalyan aileleri gibi kalabalık hanelerde kalabalık sofraları seviyorum. Bu arada kalabalık sofraların kilo aldırdığını da söylemeliyim. Acil önlem alıyorum. Şimdi Mango ve Zara'nın peşindeyim. Mango'nun açmayı planladığı yeni mağaza  adedi de iştah açıcı. Geçtiğimiz günlerde de büyük yerel markalardan biri geldi, mayo ve bikini koleksi...

The Tudors bitti.

Resim
Yani sanıyorum ki bitti. Zira yayınlanırken linkte final yazmıyordu ama mulum olduğu üzere 8. Henry öldü, son sahnede tahta geçen varislerinden özetle bahsedildi, ağzımızda bir parmak balla öylece kalakaldık. Oysa ki ben merakla kanlı Mary dönemini ve Elisabeth'in altın çağını da bekliyordum. Belki yapımcılar son yıllar içinde iki ayrı filmi de çekilmiş olan Elisabeth'i Mary döneminden başlayarak yeni bir dizi ile anlatmaya başlarlar. The Tudors'ı sadece saray entrikalarının heyecanı, kostümlerin ve sahnelerin farklılığı yada tarihe olan merakım izlettirmiyordu tabii. Bir diğer sebebi de 8. Henry ile uzaktan yakından alakası olmayan Jonathan Rhyes Meyers'dı. Henry böyle görünseydi, bırakın 6 eşi 16 eş almasına da şaşırmazdım. Yapımcılar Jonathan'ı yaşlılıktan ölürken bile yakışıklı gösterdiler bize. Doğrusu en azından daha latekslere sarıp daha şişman ve gerçekçi bir Henry ortaya çıkarırlar diye düşünüyordum. Öte yandan yapmamaları da iyi oldu, bu haliyle bile ...

Yılın komedi filmi: Twilight Eclipse !

Resim
Twilight serisinin geçen yaz tüm kitaplarını sadece 15 gün içinde bitirdiğimi, kitabı okur okumaz beyaz seri kitapları okuyarak büyümüş orta yaş üzerinde bir kadın tarafından yazıldığını tahmin ettiğimi, kimi yerlerin aşırı doz romantizm ile sıkıcı olduğunu, ammavelakin kimi yerlerde de gerilimin ustaca anlatıldığını, öyle ki 3. kitabı  Stephenie Meyer'ın yalnız değil, Stephen King'in katkılarıyla yazmış olabileceğini düşündüğümü yazmıştım. Şu ana kadar her üç bölümün filmini de çıkar çıkmaz izledim. İlkini yalnız, ikincisini yaş ortalaması 15 olan kızların arasında kuzenlerle, üçüncüsünü de bir arkadaşımla. Gece son seansa gidince etrafta çığlık atan kızlardan ziyade tek tük sevgililer, bir kaç genç kız, "Hayırdır bu filmde ne işiniz var?" diye sormamak için kendimi zor tuttuğum önümüzde oturan iki de genç adam vardı. Salon da boş olunca az da olsa ses çıkarabilme lüksüne sahip olarak, zaten zivanadan çıkmış olan film bizim için en baba komedi filminden daha ko...

Kötü bılogır !

Bugün arkadaşlarımdan bir kaçı sözleşmiş gibi arayıp, neden yazmıyorsun diye sitem edince,  iki işin arasında bilgisayarın başında buldum kendimi. Yazamadım bir kaç gündür, sebebi var. En önemlisi de bekar geçirdiğim bir hafta boyunca bomboş eve gelince hissettiklerim. Kafa dinlerim diye düşünmüştüm, yanışmışım, boğucu, sıkıcı, bunaltıcı oluyor ev. Haliyle attım kendimi dışarı. Her akşam ya arkadaşlarıma gittim, ya da onlarla buluştum. Gündüz iş, gece alışveriş derken neyse ki haftasonuna geldik, yarın İzmir' den dönüyorlar. Yarın sabah kalkıp, belki havuz boşken belki bir keyif yapıp, sonra etrafı toparlayarak, akşam üzeri gelecek olan oğluşuma, babasına, kuzenlerine kek  ve yemek hazırlayarak geçecek. Mutfakta koca bir gün geçirmeyeli çok olmuştu. İş mi? İş keyifli. İnsanlar genellikle güleryüzlü. Ancak eskiden de birlikte çalıştığım genel direktör bir anda getirince beni, klasik müdürün adamı korkusunu yaşıyorlar. Yanımda pek dikkatliler, sizli bizli, fazlasıyla ...