Kayıtlar

Aralık, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yeni yıl mı? Peh !

Bugün bir işlem için sıra beklerken adımı ve doğum tarihimi sorduklarında hemen yanımda sıra beklemekte olan koca adama da hemen akabinde aynı soruları sordular. Doğum tarihini söylediğimde o "Koca adam" ın benden 4 yaş küçük olduğunu öğrendiğimde omuzlarım çöktü. Ayol, o koca adamsa ben ne oluyorum... Yaşlandık yahu! Kendimi ne zannediyorsam !?!!! İtiraz ediyorum, yıllar geçmesin artık, kutlamıyorum ben bu yeni yılı...

Nights in white satin

Evet ben bir dizikoliğim ama bizim televizyonlarda gösterilen 90 veya 190 dakikalıkların değil. Türk dizilerini izlememekle gurur duyan görgüsüzlerden değilim, sadece izlenmeye değer dizi zor bulunuyor diye düşünüyorum. En azından ecnebiyalardaki alternatiflerini izlemeye alıştıktan sonra. Zor aslında sen çalış çabala dışarıdakilerden sürece çok daha uzun prodüksiyonlarla uğraş ama ortaya Brezilya dizilerinin biraz hallicesi çıksın. Ne eksik? Ne eksik? Hayalgücü mü? Ancaaak, dönem dizilerine zaafım var. "Hatırla sevgili" ile başlayan dönem dizilerinden biri şimdi de "Öyle bir geçer zaman ki" Tek takip ettiğim dizi de o zaten. Orada gördüğüm ufacık bir detay bile beni eski fotoğraflara, hatta çocukluğumdan hatırladığım anılara götürüyor. Gürültü patırtı arada bir fazla gelse de, ve ne yalan söyleyeyim bazı trajik sahneler bana çok komik gelse de, özellikle çocukların oyunculukları ( Özellikle Bknz: Mete karakteriyle Aras Bulut ve Osman ) ile, dikkat çeken det...

Kınalarınızı yaktınız mı?

Biri bana, - ama lütfen aklı başında biri - bana eline silah verilmiş bu kadar cahil cühela akıl sağlığı şüpheli adamın elindeki ruhsatlı ya da ruhsatsız silah yetmezmiş gibi neden Neden NEDEN silahlanmayı arttıracak yasalar çıkarılıyor. Neden 5 ruhsatlı silah alabiliniyor? Neden 2 silah taşınabiliyor? Neden silah taşıma yaşı 18 e iniyor. Ve neden içki ya da sigara reklamı yask olduğu halde silah reklamlarına kolaylık sağlanıyor? Evet diyenler, hatırlatayım yeniden, kınalarınızı yaktınız mı??? Aaaa yakmadınız mı? Neden?

...

Sevdiğin insanların acısını sırtlamak çok zor. Mutsuzluklarını kucaklamak, başarısızlıklarını avuçlamak, halsizliklerini dindirmek. Ve bunları yalnız başına yapmaya çalışmak. Kimse yardım edemez...

Kızkardeş

Size uzun zamandır doğudaki kızkardeşimden bahsetmemiştim değil mi? 5 yıl oldu sanırım onu Kardeşini seç sitesi vasıtasıyla bulalı. Şanslıyım ki okumaya aç, hem de çok iştahlı birinin ablası oldum. Bunda benim küçücük bir payım varsa bunun mutluluğu bana bir ömür yeter herhalde. 4 kardeşi yalnız başına büyütmeye çalışan ve el örgüsü ile eve katkıda bulunan bir annesi, bir erkek kardeşi, biri büyük biri de küçük 2 kız kardeşi, onlara destek olmaya çalışan bir dayısı var. Bir fotoğrafını görmek istediğimde annesi ve kardeşlerini alıp fotoğrafçının yolunu tuttuklarında çektirdikleri, muhtemelen en yeni kıyafetleriyle gülümsedikleri bir de fotoğrafları. Önceleri gönderdiğim renkli kalemlerle bana resimler yapıp gönderen kız, şimdi geçen sene kazandığı yatılı lisede başka bir şehirde okuyor. Bir dershanenin sınavına girip tam burslu gitmeye hak kazandı. Son görüşmemizde "Türkan Saylan bursu" nu kazandığını söyledi. Ayda 40 lira da oradan alacak. Kimilerimiz için günlük...

Türkiye gerçeği

Haberleri izliyorum. İnsanların yaşadıklarını izlerken hissettiklerim o kadar hızlı değişiyor ki, insan biraz önceki duygularından nasıl olur da bu kadar kolay sıyrılır diye düşünmeden alamıyorum kendimi. Bir hırsız. Bir hırsız için üzülebileceğimi düşünmezdim. Üzüldüm. Fakirlik fukaralık başa bela. Cahillik daha beter. Adam girmiş şu trafo evlere, kablo çalacak. Elektrik akımına kapılıyor. Yanmış adam. İçeriden polislere sesleniyor kurtarın beni diye. O an diyorum ki evet 3 çocuk yapmalı, karınlarını zor doyururken okula zor göndermeli, cahil halkımıza kişi başına daha az milli gelir düşürecek çocuklar peydahlayıp bu renkli mozaiği devam ettirmeliyiz. Ama dengeyi bozan bir şey var. Haberlerdeki diğer adamın yaşadıkları gibi. Adam bir başkasına kefil oluyor, bu sebepten dolayı ceza alıyor hapise giriyor, sözde adalet yerini bulıyor, ama adamcağızın hayatın adaletine inancı kalamıyor. Zira geçen gece onu ziyaretten dönen karısı ve iki kızı bir ahbaplarının arab...

Ballı kaymaklı pazartesi sendromu...

O kadar sinirliyim ki. Hem de eften püften şeylere. Yok aslında sebepleri bile onlar değil, bambaşka şeylerin birikmesi bu. Birikiyor birikiyor birikiyor bir yerden sonra ben deli bir kadın olup çıkıyorum. Kaşıklanan Nutella bile bir işe yaramıyor, anlayın artık. Halbuki çoook uzun zamandır bir şeye sinirlenmiyordum. Umursamıyordum, tam anlamıyla takmıyordum. Ancak birisini anmak, bir başkası için üzülmek, birilerine sinirlenmek birikebiliyor. Ama aslına bakarsanız sorumluyu da biliyorum. İş hayatı! Ne zaman ona ara versem sakin ve dingin hissediyorum kendimi. Ne onunla oluyor ne onsuz. Ofise gittiğimde her şey yolunda, işler bir şekilde ilerliyor, hayat akıp gidiyor. Annemin desteğiyle ev hanımı ben ve anne ben de bir şekilde idare ediyor. Ancak hani " ben "? Yani iş kadını, ev hanımı ve anne ben o kadar zamanımı alıyor ki asıl bana zaman kalmıyor. Keşke her şey Nil'in şarkısındaki gibi olsa, çocuk da olsa kariyer de. Ama olmuyor. Oluy...

Özgürlüklere ve demokrasiye "evet" diyenler...

eserinizle gurur duyuyor musunuz? bırakın protesto hakkımızı kullanmayı, mola yerinde tuvaleti kullanmamıza izin yok. Çok özgürüz çoook !