Kayıtlar

Nisan, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çılgın proce !

Canım çılgın proceler üretmek istiyor. Adı üzerinde olacak. Çılgın. Kendi projeme kendim inanmayacakmışım gibi çılgın sıfatı almalı fikirlerim. Ne de olsa hayal kurmak  ( Neyse ki hala... ) bedava. Vergiden muaf. İstediğim kadar saçmalayabilirim. Sonunu, sonucunu düşünmeden atıp tutabilirim. Hikayeler anlatabilirim, elbette dinleyecek, inanacak saf insanlar da bulabilirim. Birilerini uyutabilirim. Oh ne ala, ne ala. Kimbilir ne çılgın projeler üretebilirim.   Dur ben de bir düşüneyim...

Keremmm !

Bu aralar okuldan sıkıntılı dönüyoruz. Dersler değil problem, tam tersine haftasonları çözmek için kırtasiyeleri dolaşıp test kitapları alıyoruz, çok istekli. Amma velakin, bitmek bilmeyen sendromlar ile ya utangaçlığından, ya bir şeylere öfkelendiğinden, ya da derdini anlatmaktansa cool kalma hallerinden huysuzluğu üzerinde. Satranç turnuvaları, spor kursları, kitap kurdu projeleri ile sosyalleşmeden enerji boşaltımına deli danalar gibi koştururken bugün yine okuldan gelen telefonla irkildim. Eyvah dedim, yine ne oldu? Oğlunuz, dediler, Monami'nin yarışmasında dereceye girdi, bisiklet kazandı ! Nasıl mutlu oldum anlatamam. Çocuk ve Çevre konulu suluboya bir resimle katılmış. Ve yaklaşık 110 000 eser içinde bisiklet kazanan 300  arasına girmiş. Mutluyuz, gururluyuz. Tatlı haberler, canımızı acıtan huysuzluklarını nasıl da unutturuveriyor değil mi?

Pink stinks !...

Resim
Bir yakışıklı annesi ben, günümüz kızlarını da kız annelerinin vazgeçemediği pembe tutkusunu da anlayamayan biri olarak, bunca aşırı doz pembenin yan etkisinden midir bilinmez bu akımı sonuna kadar destekliyorum. Kızlarınızı kalıplara sokmayın, tamam arada bir pembeler olabilir ama onları özgür ve rengarenk giydirin ! www.pinkstinks.co.uk  in amacı medya, pazar ve endüstriyi kızlara daha fazla pembe tasarım üretmemeleri , bu renge diretmemeleri konusunda uyarmak. Bu rengin kızları dişi kalıplara soktuğundan ve özgürlüklerini uzun vadede kısıtlayacak şekilde yetişmelerini sağladığından bahsediyorlar...

Alın size şifreli bir YGS sorusu

"Biz de onların karşısına 5 bin genci koyarız ama!..." cümlesinde kastedilen "Biz" ve "Onlar" kimlerdir? a- Biz "Hamdolsun hemen tatmin olanlar" Onlar bir türlü tatmin olamayanlar b- Biz, başımızdaki ne derse onu yapanlar, Onlar, bırakın yapmayı, laftan anlamayanlar c- Biz, hakkını aramayı teröristlik olarak görenler, Onlar, hak aramayı demokrasinin verdiği bir hak zannedenler !!! d- Biz, belli bir gruba üye olanlar, Onlar, gruba uymayanlar e- Biz, sesini çıkarmaktan çekinmeyenler, Onlar, sesini çıkarmaya çoook geç kalmış olanlar...

İş güç

Bugün yüzme klübü sonra doğumgünü partisi, yarın tiyatro. Sosyal kelebek olduk oğlumla ama bu anne ne zaman dinlenecek? Malum pazartesi yine iş, yine iş...
Beni bir ben bilirim, bir de Yaradan.Bana bir ben lazımım, bir de Anlayan...

Anne olunca sineye çekiliyor...

İnsan çocuğu için hiç haz etmediği insanlarla muhattap olmak, yüzyüze gelmek istemediği insanların yönetici olduğu okula gidip gelmek, ve ah o olmasa bir dakika daha burada durmam diyerek sinirini yemek yutmak zorunda kalıyor. Çocuk ikide bir okul değiştirmesin diye , okulunu, arkadaşlarını, öğretmenlerini çok seviyor diye sineye çekilebiliyor. Haksızlığa gelemeyen biri olmak zor, mailler döşemek,muhattap bulamamak, bu kadar ahım şahım okuldan cevap alamamak, haklı iken haksız duruma düşmek, nafile bir özür beklemek, zor. Bir de üzerine koca yıl servet ödediğin okuldan bizi niçin şikayet ettiniz tripleri çekmek daha da zor. Yine de sakin kalmaya çalışıyorum. O mailleri iyi ki yazmışım hiç olmazsa yöneticilerin terbiyesizliğini içime atmadım diyorum. Biliyorum, sesini çıkarmayan velileri seviyorlar, ama beni bilirsiniz az çok, susmadım, susamadım.  Şimdi mailim bir çok yöneticiye ulaşınca sinirleri bozuluyor. Ah yazık! Benim haftalardır sinirlerim bozuk! Ancak daha Deli ...

Obezin mi var derdin var ...

Sağlık bakanı  "Obeziteyle mücadele için şişmana şişko diyelim" demiş. Büyüklerimiz bizim yerimize ne de güzel düşünüyorlar, Allah başımızdan eksik etmesin onları. Tabii ki onlar kadar zeka mahsulü fikirlerim olamaz ben kimim ki burada, amma velakin nacizane benim de bu cin fikir üzerine ekleyeceklerim var. Bence şişko demekle kalmayalım aynı zamanda sonuna "patates, yarım kilo domates" tekerlemesini de ekleyelim. Baktık olmuyor, yemek yiyen bir obez görürsek "Boşan da semerini ye" diyelim. Hala rencide edemedik mi? Dışlayalım ! Restorantlara almayalım,toplu taşımalarda yer verilmemesi için ikazlar asalım, rahatsız olabiliriz diye uçaklarda yanımıza oturtmayalım, hatta kıyafet satmayalım ! Tabii ya, basılmamış kitaplara el konulduğu gibi, konfeksiyoncuları basıp dikilmemiş büyük  beden elbiselere de el koyabiliriz. Sigaraların üzerine ölmek üzere olan adam fotoğrafı konulduğu gibi cipslerin üzerine de çatlamak üzere olan kadın fotoğ...