Kayıtlar

Ağustos, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Tanrı zar atmaz...

Tanrı zar atmaz... -Albert Einstein  Son zamanlarda, daha önce pek ilgilenmediğim konulara zaman ayırmaya başladım. Zaman ayırıyorum derken abartmış olmak istemem, bu konularda belli isimleri takibe alıp, biraz daha fazla haber ya da makale okumaya başladım diyelim. Henüz bir yere gitmiş, bir adım atmış ya da bir takım çalışmalara katılmış değilim. Zaten bu konular da dipsiz kuyu. Oysa benim bu konulara giriş dersimde sadece bir yıllık yoga çalışması, yıllar önce katıldığım bir nefes terapisi, bir kaç kişisel gelişim kitabı ve bu konularda bulduğum her yalan yanlış makaleyi okumak var. Okula başlamadan sınıfta kalmış gibi hissediyorum. Sanırım bunun en büyük sebebi duygusal olarak bu konulara ilgi duyduğum, kalben inandığım, ve hatta varlığını kimi zamanlarda adeta hissettiğim halde, mantığımın her daim dur Aslı bunlar tam bir saçmalık demesi.  Oysa ben değil miyim yıllarca her fırsatta İzmir’e dönmeyi dileyen? Hayal ettiğim her şey öyle ya da böyle gerçekleşmedi mi ? Hatta ma...

İnsan kendini yalnızca insanda tanır...

  Ne yazacağımı bilmiyorum.  Aslında biliyorum ama nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Hemen konuya mı girmeliyim yoksa anlatmak istediğimi dolaylı olarak mı anlatmalıyım ? Peki bunu neden yazma ihtiyacı duyduğumu biliyor muyum? Tabii ki biliyorum. Yazmak istiyorum çünkü yenemediğim, üstesinden gelemediğim lanet olası bir huyum var ki, içimi kemirip duran şeylerin içimde kalmasını istemiyorum. İstiyorum ki bütün dünya duysun, omuz silkse de, dinlerken sıkılsa da, bana ne kardeşim senin saçma sapan dertlerinden dese de herkese anlatmak istiyorum. Gel gör ki yaş aldıkça, zamanında sevdiğim, değer verdiğim, güvendiğim insanlardan kazandığım hayal kırıklıklarının değer biçilmez tecrübe dersleri sayesinde bir yandan da söylemek istediğim şeyler dilimin ucuna geldiği halde susuyorum. Ağzımın içinde büyüyor kelimeler, zor yutuyorum, mideme oturuyor. Midemin hassas olması da bundandır belki de. Velhasıl anlatacağım şeyi anlatmadan yine bir sürü laf kalabalığı yaptım.  Kırıldım bir şe...