Tanrı zar atmaz...
Tanrı zar atmaz... -Albert Einstein  Son zamanlarda, daha önce pek ilgilenmediğim konulara zaman ayırmaya başladım. Zaman ayırıyorum derken abartmış olmak istemem, bu konularda belli isimleri takibe alıp, biraz daha fazla haber ya da makale okumaya başladım diyelim. Henüz bir yere gitmiş, bir adım atmış ya da bir takım çalışmalara katılmış değilim. Zaten bu konular da dipsiz kuyu. Oysa benim bu konulara giriş dersimde sadece bir yıllık yoga çalışması, yıllar önce katıldığım bir nefes terapisi, bir kaç kişisel gelişim kitabı ve bu konularda bulduğum her yalan yanlış makaleyi okumak var. Okula başlamadan sınıfta kalmış gibi hissediyorum. Sanırım bunun en büyük sebebi duygusal olarak bu konulara ilgi duyduğum, kalben inandığım, ve hatta varlığını kimi zamanlarda adeta hissettiğim halde, mantığımın her daim dur Aslı bunlar tam bir saçmalık demesi.  Oysa ben değil miyim yıllarca her fırsatta İzmir’e dönmeyi dileyen? Hayal ettiğim her şey öyle ya da böyle gerçekleşmedi mi ? Hatta ma...