Mayıs 25, 2006

Yaramaz ol, şımarık ol, kıskanç, huysuz ve inatçı ol,ama ne olur hasta olma !


Bugün elimizde evraklar koşturuyor olmalıydık değil mi?

Ama benim bir bebeğim var.

Yani planlar bir anda suya düşebiliyor.

Dün sabah evden çıkarken hafif ateşi vardı, akşam geldiğimde de öyle.Arka üstte patlayan dişini görünce, ciddiye almadım ama rahat uyusun diye yatarken ateş düşürücü de verdim.İyi ki vermişim.Gece iki de uyandığında ateşler içindeydi.Koltukaltı 39 derece, popodan 40 demek. Ama bir tanem o halde bile bir yandan uyukluyor, bir yandan oyunlar yapıyordu.Fitil ve soğuk kompres derken, biraz olsun hafifledi ve uyudu.Gece kontrol ettiğimde orta ateşteydi ama sabah yine yükseldi.Bu sefer ılık duş ve tekrar ateş düşürücü şurup verdik.Kompreste çok ağladığı için annem geldiğinde oyalamamız gerekti.

Velhasıl oğluş doğduğundan beri bir kaç ayda bir tekrar eden ateşlerden nasibimizi aldık.Bilmiyorum ben mi çok dramatize ediyorum bu hastalıkları , yoksa gerçekten de oğluşum bunca özene rağmen kolay mı hastalanıyor? Apartman çocuğu olmalarının etkisi olabilir ama artık büyüdüğünden gününün birkaç saatini parkta geçirebiliyor.Herkes, çocuklar böyle büyüyorlar dese de insanın içi rahat edemiyor.O kadar özenli bakıyoruz, beslenmesine ve vitamin takviyelerine dikkat ediyoruz ya devamlı soruyorum kendime neden diye.

Bugün onu anneme bırakıp işe geldim, iznimi haftaya bir gün kullanmak üzere.Ne yazık ki özel sektörde, mazeretin için zırt pırt izin almak mümkün değil. En azından benim için.Hal böyle olunca da bütün gün aklım evde kalıyor,bakalım yaptığım işlerden bir hayır gelecek mi?

Not: Ateş nasıl ölçülür, ateşli çocuğa ne yapmalı, ateş neden olabilir gibi konulara üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.Okumakla yaşamak arasında çok fark olduğunu da unutmamak gerekiyor. Kaç kere okudum, bak ateşi adam akıllı düşmüyor bir türlü. Ya şimdi ne yapacağım?

Dip not: Bugüne kadar oğluşa antibiyotik vermemek için günlerce ateşi çekmiş,şuruplarla geçiştirmiş, kendimizi üzmüştük. Bu sabah öğreniyorum ki benim Paris’te olduğum hafta oğluş kaşını yardığında doktor mikrop kapabilir diye antibiyotik vermiş, sevgili annem ve eşim de vermiş. Hadi verdiniz bari bitirin değil mi? Yedi günlük şurubu dört gün verip bırakmışlar.Bugüne kadar antibiyotik kullanmamak için oğluşla verdiğimiz savaşa mı yanayım, tamamını kullanmadıkları için işe yaramayacağına mı, yoksa bu şurupla bağışıklığını zayıflattığımıza mı? Bütün çabalarım boşa gitmiş gibi hissediyorum, üzgün ve kızgınım.Mikrobik bir şeyde kullanacaktık yeri gelince diye düşünmek de beni sakinleştirmiyor.Ağlamak istiyorum.