Haziran 20, 2006

Boxer cinsi bir köpek 250 Ytl. Bir küçük kızın bacağı 85 gün, ağır paraya çevrilirse, herhalde 50 Ytl. eder.

Manyağın teki pompalı ile bir kızı yaralıyor.

Yaralanan küçük kızın bir bacağı kesiliyor.

Okulundan kalıyor, bacağından oluyor, hayallerini buruşturup çöpe atıyor.

Yaralayan manyak 85 gün sonra hapisten çıkıyor.(Yok, doğru okudunuz 85 gün, yazıyla seksenbeş !)

Yürüyerek elini kolunu sallayarak bizlerin arasına karışıyor.

Ve biz tüm bunlara adalet sistemi diyoruz.

Bunu adalet diye pişirip önümüze koyanların en kısa zamanda tadına bakmalarını diler, ondan sonra hala bu sistemi savunabiliyorlar mı görmek isterim.

Çünkü ateş düştüğü yeri yakar.

Not: Bu arada 85 gün hapis yatıp çıktıktan sonra taşındığı diğer şehirde birisini öldürüyor. Şimdi ne kadar yatar sizce?





Bas bas bağırdı bilinçli insanlar.

Silahsızlanalım diye.

Basına bakıyorum, o kadar kanıksamışlar ki bu haberleri vermeyi. Tabii ki onların görevi değil buna bir dur demek. Ama benim bildiğim basın yayın ülkenin gidişatı için bir şey yapabilecek güçte, ve bu bilinçte olmalı. Tabii kimi kuruluşların çıkar ilişkileri benim beynimin alamayacağı kadar karışık işlere karışırken, bu sadece bir hayal olarak kalıyor.

Bir sürü bilinçli insan, kurtlar vadisi gibi mafya özentisi dizilerin yayından kaldırılmasını isterken, toplum bilinci ile düşünemeyen yayın kuruluşları tam tersine bunları pohpohladı. Gerçekleri anlatıyor veya anlatmıyor konumuz o değil, sonuçta bir sürü hastalıklı, özenti genç yarattı. İşte konumuz bu.

Olaylar dizinin başladığı yıl ortaya çıktı. Karadeniz de bir şehirde ilki olmak üzere, ülkenin bir çok yerinden bu diziye yada dizi kahramanlarına özendiğini söyleyen gençlerin yaptığı cinayet haberleri gelmeye başladı. O kadar ki, çocuk yaştakiler bile çete kurup kendilerine o kahramanların adını vererek, okul arkadaşlarına işkence yaptılar.

Ve bu dizi hala yayındaydı.

Dün haberlerde, annesinin gözleri önünde yaşıtları tarafından defalarca bıçaklanan 18 yaşında bir gencin haberi vardı. Öldürenler çete oluşturmuşlar, öldürülen gencin arkadaşları konu hakkında konuşmaktan bile korkuyorlardı.

Şimdi benim durmadan kendime sorduğum sorular şunlar:

Bu diziyi hazırlayan ve yayınlamaya devam edenler, kazandıkları kanlı paraları rahatça yediler mi? Yoksa , bizimle ne alakası var diyerek gayet pişkin ve mutlu yaşamaya devam ediyorlar mı? Benim gibi, insanın yaptığı her şey gün gelir kendisini bulur diye düşünüyorlar mı, yoksa cahil insanlar, özenmeselerdi, benim hiçbir suçum yok diye kendilerini rahatlatıyorlar mı? Yaptıklarından gurur duyuyorlar mı?

Onun göbeği, bunun gıdısına, ve geçenlerde birilerinin p…sine kafayı takan Rtük, acaba kan revan içindeki bu diziyi sakıncalı bulmadı mı? Bir kadının memesi mi, yoksa karın deşme yöntemleri mi halkımıza daha çok zarar verir, bunu tarttılar mı?

Adalet sistemimizin yeterli ve caydırıcı cezalar verebilmesi için, insanların gaspçılar, hırsızlar, sapıklar ve katillerden korkarak sokağa çıkmaktan vazgeçmesi mi bekleniyor? Komik para cezalarından ve birkaç aylık hapis cezalarından caydırıcılık mı bekleniyor? Niçin bizim insanımızın hayatı bu kadar ucuz? Niçin insanları adalete güvenmek yerine güç kullanmaya itiyorlar?

Ben kimseye zarar veremem diye düşünen bir insanla, kolayca adam öldürebilen insan arasındaki farkı yaratan nedir? Yetiştirilişi mi? Eğitimi mi? Beyni mi?

Sizin bir sevdiğiniz böyle bir vahşet kurbanı olsa siz adalete güvenir misiniz? Birkaç ay yatıp
çıkan saldırgan veya katil için ne hissedersiniz? Siz de içinizden aynı şeyleri yaşamasını diler misiniz? Yada cezasını kendiniz mi verirsiniz? Yoksa töre cinayetleri adaletin olmadığı yerlerden gelmedir. Şiddetle şiddet çözülmez diye düşünebilir misiniz?

Bunları yaşamıyor oluşumuz yaşamayacağımız anlamına gelmez. Konuşmuyor ya da tartışmıyor oluşumuz var olmadıkları anlamına gelmez. Bir yerlerde her gün bir haksızlık, hırsızlık, vahşet yaşanıyor.

Ve merak ediyorum, niçin kimse bu olanlara, bu suçluların düzenine, bu gidişata dur demiyor?