Haziran 18, 2006

Doğum günlerini al babalar günü ile çarp, ter dökme gününe böl, işte öyle bir gün.

Doğum günü mevsimi açıldı.

Mevsimimi olurmuş demeyin var. Zira bu günlerde her Allahın günü birilerinin doğum günü var. Haliyle her gün bir dilim pasta yiyerek tatile az kalan şu sayılı günlerde verdiğim birkaç kiloyu da geri alma riski taşıyorum.

Her şeye rağmen eğlenceli bir şey şu doğum günü etkinlikleri.

Kendisi kutlamaktan pek hoşlanmadığını söylese de zevkle takip ettiğim blogger ve süper anne, sevgili Yasemin’in ve oğluşumun çok sevdiği arkadaşı,amcası, dehdehi Çiko’muzun doğum günlerini kutlamak istiyorum. Yarın da bir başka arkadaşım eski ve tembel blogger Angelmama Ayşenur’un doğum günü. Yasemin’in yazdıklarından, Çiko ve Ayşenur’un da anlattıklarından, hayallerini, isteklerini ve beklentilerini biliyorum. Umarım gönüllerince gerçekleşir hepsi.

Bu günün bir diğer önemi, ÖSS sınavlarının bu sabahın köründe bizi yataklarımızdan kaldırması. Hayır bu sefer zevk için tekrar tekrar girdiklerimden değil bu. Bu sefer benden yaşlarca küçük kardeşim ilk kez girecek sınava. Laf aramızda kazanabileceğini düşünmüyoruz çünkü ergenlik rehaveti içinde pek de çalıştığını söyleyemeyeceğim. Ama kazanırsa koca bir pasta da ona keseceğim.

Bu arada her yerde babalar gününü unutmayın yazıyorlar ya, ben de babamı özledim.

O başka babalara benzemez, herkesin babası kendisi için eşsiz benzersizdir ya.
Benim babam daha bir öyledir. Romandır, hikayedir, masaldır. Bambaşka bir babadır.


Bir de sabahtan onu aramazsam alınır,

o sebeple,

bana müsaade…