Bir Überseksüel nedir, ne değildir?
Bu mühim konuya değinmeden önce bu konudaki engin bilgilerimi nereden aldığımı anlatmak istiyorum öncelikle. Bildiğiniz gibi 2 hafta boyunca tatildeydim. Evden uzak, bir orada bir burada pinekledik, dünyevi işlerden elimizi ayağımızı çektik, ve gerek gazetelerin her bir yerini okuyacak vakit bularak, gerek dergilere göz atarak, gerekse gittiğimiz evlerde açık olan kanalları izleyerek haberdar olamadığımız konularda eksiğimizi kapatma şansı elde ettik.
Geçen hafta Cnn Türk’te bir programda, halka sunulan programlarla halkın nabzının tutulmasını konu alan bir söyleşi vardı. Dediklerine göre yapılan anketlerde halkın büyük bir çoğunluğu belgesel kanallarını izlediğini söylüyormuş. Yalan efendim külliyen yalan. Nereye gitsem ekranda Sibel Can’ın kocaman poposu vardı.Kaçıp kurtulmak için gerçekten de belgesel kanallarına sığınmak gerekiyor ancak ne yazık ki gittiğimiz evlerde kumanda bizim elimizde değildi.
Neyse ki bir süre sonra ben de uyum sağladım, o koca popoyu kanıksadım, Kim nerede, ne yapıyor, ne diyor merak etmeye başladım. Çekirdek yemeye başlamak gibi bir şey bu. Başladığında bırakamıyorsun.
Gerçi insanların pişkinliği şoke ediyor hala beni ama tatilim biraz daha uzun olsaydı onu da kanıksardım sanırım.
Çocukların bolca izlediği Kral Tv yi yıllar sonra izleme şansı buldum. Önce başka bir ülkenin kanalı zannettim, çünkü çıkan hiçbir şarkıcıyı tanımadığım gibi, şarkılar da Türkçe’ye benzemiyordu. Yolda görsek tanımayacağımız ne kadar çok sanatçı ! mız varmış. Şarkı sözleri deseniz ona keza, öyle böyle değil, şaheserler. Mesela bir tanesine bayıldım. Adamın biri sanırım rap söylemeye çalışıyor sonra nakaratta bir kız sesi 90 60 90 bir şeyim var, arkadaş arıyorum falan diyor. Adam bombabomba nokta coma atıklayın diyor. Öyle yani, çok yaratıcı.
Her neyse magazinsel konular daha çok ilgimi çekti doğrusu. Mesela büyük aşk yaşayan Erol ve Gülşen ikilisi ayrılır ayrılmaz birbirlerinin arkasından konuşmaya başlamışlar, yok bir tanesi diğeri için demiş ki ben bir kitabı bir daha okumam, okudum bitti, diğeri demiş ki o bir balondu söndü. Arkasından karısı demiş ki benim ondan neyim eksik ayol ben de albüm çıkaracağım.Woody Allen filmleri gibi anlayacağınız.
Sonra yakaladık diye manşetler çıktı. Neymiş efendim Sezen Aksu mayolu görüntülenmiş bir kilometre öteden. Eee? Hayır yani haber değeri nedir bunun, kadını çıplak mı yakaladınız, bir halt yerken mi? Herkes gibi mayo giymiş kadın, o da bir insan arkadaşlar normaldir. Heyecana mahal yok !
Bir de Süreyya vakası var. Kadın s…. haber olacak. Zenginin parası züğürdün çenesini yorar misali her bir şeyiyle uğraştılar. En sonunda size ne ben 21 yaşında bir gencim bu da benim tarzım dediğinde ben 21 kısmına şoke olduysam da bozuntuya vermedim. Maksat Süreyya'yı daha fazla üzmeyelim.
Onlar da bodrumdan ayrılmaya karar vermişler zaten. Biliyorsunuzdur Bodrum, ünlü olmak isteyenlerin gözde mekanı. Albüm mü çıkaracaksın? Sevgilinden mi ayrıldın? Hiç olmadı manşetlere mi girmek istiyorsun? Çek en minisinden bikinini git Türkbüküne, ayıl, bayıl, yayıl. Ertesi gün garanti veriyorum bir yerlerde ünlüsün.Andy Warhol’un dediği gibi herkes bir gün 15 dakikalığına ünlü olacak.
Şu noktada gelelim asıl konumuza. Bu ünlülerden biri, kadırgalının birtanesi, basınımızın bir gafletle Banderas’a benzettiği, yıllar önce üniversitedeyken bir cafe de dinlediğim “Kırdın kalbimiiii, şangır (cam kırılma efekti ) gel al gönlümüüü” nakaratlı güzide şarkısı ile gönlüme taht kuran Nihat’dır. Siz onun sevgilisinin peşinden ve himayesinden ayrılmadığına, arada maçoluk taslayıp arkasından zılgıtı yediğine, aman ha diyerek elinde güllerle tango yapmaya çalıştığına bakmayın yani, yılların sanatçı! sıdır o. Üstüne üstlük überseksüel olduğunu buyurmuştur.
Peki nedir bu überseksüellik?
The Future of Men adlı kitapta Marian Salzman şöyle diyor: Überseksüeller, kendine güveni olan, erkeksi duruşunu muhafaza eden, zarif ve yaşamın bütün alanlarında kaliteyi önemsemekten taviz vermeyen erkeklerdir. Metroseksüeller kendi görünüşleri ve yaşam biçimlerine saplanıp kalmışlardır, überseksüeller ise politik olarak bilinçli ve dünyanın gerçekleriyle yakından ilgilidir.
Metroseksüeller bakımlarını ihmal etmezken überseksüeller için şıklıkları ve kullandıklarının kaliteleri her şeyden önce gelirmiş. Metrolar önce kendilerini düşünürken, überler maçolaşıp kadınlarına öncelik verirlermiş.Metrolar modaya yönelip cosmo men okurken, überler puro içer, maç izler, iyi şaraptan anlar ve ekonomi dergileri okurlarmış.
Nihat puro içer mi, şaraptan anlar mı, ekonomiyle, politikayla, dünyanın gidişatıyla ilgilenir mi bilmem ama varsın öyle diyorsa öyle olsun. Milli überseksüelimiz der bağrımıza basarız.Onu mu kıracağız?
Dip not: Bir de heteropolitanlar varmış, diyorlar ki en dengelileri bunlarmış. Aman diyeyim bilmemneseksüellere aldanmayın.
Dip not iki: Konuyla ne alakası var demeyin. Ne sandınız Nihat'ın fotoğrafını koyacağımı mı? Hem de en Überseksüel Brad dururken ?!?
Dip not 3: Neco'nun kızı Ayşe'nin eften püften yazılarına benzedi ama bugünlük idare ediverin artık.