Aylar önce "He is a lady" yarışmasının Türkiye için hazırlanacak programı hakkında yazmıştım, ancak Rtük "Olur mu lan bizim erkeklerimizden kadın" diyerek olayı millileştirdiğinden yarışma da rafa kalktı, adamlar 3-5 gün giyinip süslendikleriyle kaldılar.
İlle de bir Lady ye ihtiyacı var ki bu ülkenin, çok geçmeden, Top model yarışmasını yerden yere vuran gazetenin magazin müdürünü komik duruma düşüren bir kararla aynı yayın organının bağlı olduğu Atv yönetimi lady yarışması açtı. Ben mecburen bulunduğum bir yerde bir elemeye şahit olup, ufak bir şok yaşasam da, kendimi toparlayıp, jüri üylerine acımaya başladım. Ayşe'nin de dediği gibi Lady nin anlamını bilmiyorken sırf yarışmaya girecekleri ve şan şöhret kapılarını açabileceklerini düşünerek gelen kızlar da jüri üyeleri ve soruları karşısında ufak çaplı şoklar yaşıyorlardı. Zira jüri bizim tabirimizle pek halk adamlarından oluşmuyordu, mesafeliydiler ve kadın hakları için ne gibi çalışmalarda bulunabilirsin gibi daha önce magazin programlarında hiç duymadıkları konularda sorular soruyorlardı. Bir tanesi bu soruya şöyle cevap verdi :
-Çok şey !
- Ne mesela?
- Herşeyi yaparım.
-Nereden başlarsın?
-İstanbul'dan.
-Hayır yani genel olarak?
-Türkiye'den ???
Vah vah vah ! Hele Ayşe'nin yazdıklarından sonra vah bize vah !
Dip not: Bizde krallık yok ki Lady miz olsun, ama bolca Osmanlı zihniyeti var, onun yerine Sultan seçsek? Hatta cariye'de olur. Ud çalmayı, giyinip süslenip yatmayı, kese atmayı, göz süzmeyi,memnun etmeyi, çoğalmayı falan öğretiriz, hazır ülkemizde kadın hakkı hukuğu gerilere götürülmeye çalışılıyorken, kadın bunlardan başka ne işe yarar ki zaten?
İlle de bir Lady ye ihtiyacı var ki bu ülkenin, çok geçmeden, Top model yarışmasını yerden yere vuran gazetenin magazin müdürünü komik duruma düşüren bir kararla aynı yayın organının bağlı olduğu Atv yönetimi lady yarışması açtı. Ben mecburen bulunduğum bir yerde bir elemeye şahit olup, ufak bir şok yaşasam da, kendimi toparlayıp, jüri üylerine acımaya başladım. Ayşe'nin de dediği gibi Lady nin anlamını bilmiyorken sırf yarışmaya girecekleri ve şan şöhret kapılarını açabileceklerini düşünerek gelen kızlar da jüri üyeleri ve soruları karşısında ufak çaplı şoklar yaşıyorlardı. Zira jüri bizim tabirimizle pek halk adamlarından oluşmuyordu, mesafeliydiler ve kadın hakları için ne gibi çalışmalarda bulunabilirsin gibi daha önce magazin programlarında hiç duymadıkları konularda sorular soruyorlardı. Bir tanesi bu soruya şöyle cevap verdi :
-Çok şey !
- Ne mesela?
- Herşeyi yaparım.
-Nereden başlarsın?
-İstanbul'dan.
-Hayır yani genel olarak?
-Türkiye'den ???
Vah vah vah ! Hele Ayşe'nin yazdıklarından sonra vah bize vah !
Dip not: Bizde krallık yok ki Lady miz olsun, ama bolca Osmanlı zihniyeti var, onun yerine Sultan seçsek? Hatta cariye'de olur. Ud çalmayı, giyinip süslenip yatmayı, kese atmayı, göz süzmeyi,memnun etmeyi, çoğalmayı falan öğretiriz, hazır ülkemizde kadın hakkı hukuğu gerilere götürülmeye çalışılıyorken, kadın bunlardan başka ne işe yarar ki zaten?