Bira bana İzmir'i hatırlatır. Öğrencilik günlerini. Kordon'da elele tutuşup saatlerce yürüyerek, oturduğumuz kafelerde soluklanırken, harçlıklarımızla kızartma yiyerek Karşıyaka'ya karşı keyif yapmayı. Aylak zamanlarımızı tavla oynayarak savuşturmayı.
Kırmızı şarabı severim, tekilaya bayılırım ama şimdilerde yaşıtlarımın genellikle burun kıvırdığı birayı da unutamam.
Şnitzelle, karı koca yad ettik de aklıma geldi...
Dün akşam oğluşla sarmaş dolaş oturup çizgi film izledik. Sonra ufaklık filmden sıkılınca ben de kanalları zaplamaya başladım. E artık benim de bir dizim var ya. Saat 10 a kadar kanal kanal dolaşabilirdim. Bu sırada annemin gün içine yapıp bıraktığı hurmalı çikolatayı mideye indirsem de elimde kumanda olduğundan ne yaptığımı farkedemedim bile.
Önce bu tatlının tarifini vereyim de, sonra anlatacaklarıma geçeyim.
Evde ramazandan kalmış olan hurmaları değerlendirmek için önce hurmalar yıkanıp suda bekletilir. Daha sonra çekirdekleri çıkarılıp robotta parça pinçik edilir. Bu sırada isteğinize göre çilolata birazcık da sütün yardımıyla benmari usulü eritildikten sonra hurmalarla karıştırılır.İki adet yumurta akı kar gibi olana kadar çırpılıp çikolataya eklenir ve ufak kaseler konur. Bir kaç saat sonra süper kalorili tatlımız hazırdır. Afiyetle yemekten başka yapacak bir şey yoktur.
Neyse işte bu tatlıyı yerken ve zap yaparken bir süre önce yayına geçen Fox Life'ı buldum. Tamam dedim bu benim kanalım işte. Canım ne zaman bir şeye sıkılsa kafamı dağıtmak için izleyebileceğim saçmasapan şeyler var. Ben açtığımda şu beni baştan yaratlardan biri vardı. Bir süre sonra eşimin de ilgisini çekti ama sonunda o kadar ameliyet geçirmiş insanların hala çirkin olduklarını iddia edince programın tadı tuzu kalmadı. Aslında ameliyattan önceki halleri de bence çirkin değildi halbuki. Yani kimi insanlar ne kadar çirkin olursa olsun, gözlerindeki bir pırıltı geri kalan şeylere dikkat etmememizi sağlıyor sanırım. Ama erkekler bu ışıltıya bakmıyorlar galiba. Mesela işyerinden eski bir arkadaşım kilolu, kilosuna rağmen daracık giyinen, sivilceli suratlı bir kızdı. Bir kaç yerde duymuştum erkeklerin gördüğü tam olarak buydu. Savunmaya geçer fikirlerini değiştirmeye çalışırdım. Çünkü o benim için yeşil gözlü, iyi niyetli ve biraz balıketi güzel bir kızdı. Erkeklerle algılamamız oldukça farklı.
Nereden nereye... Program biterken dizim de başladı. Çok çok çok güzeldi ve ben yine o yıllarda yaşamadığıma hayıflandım. Dizinin sonunda da, demiştim ya pek sulugözlüyüm bu günlerde diye, esas kızımız ağlarken ben de ağladım. Off şimdi kolaysa Hatırla Sevgili'yi dinleyerek bir hafta daha bekle.
Oğluşu uyuttuktan sonra eşimi bilimum dergileri arasına gömülmüş olarak bırakıp yine zap yaptım. Evet bugünlerde tembel günlerimdeyim. Ne kitap okumak ne kitaba çalışmak ne de başka bir şeylerle uğraşmak istiyorum, varsa yoksa yan gelip bir elimde aburcubur bir elimde kumanda yatmak.
Bir süredir "Friends" ve "Everybody loves Reymond" ı izliyorum vakit buldukça. Aklıma "Cosby ailesi" geliyor, ne gülerdik onlara da. Dün gece Fox'da eskiden çok severek izlediğim dizilerden birinin fragmanını görünce çok sevindim. Daha "Sex and the city" yokken fenomen olan "Ally McBeal" Yeni nesil "Lost" ve 24 ün ucunu kaçırdığımdan ve düzenli izleyecek kadar lüx ve boş vaktim olmadığından bu her bölüm değişen sitcomları tercih ediyorum izleyebilirsem.
Fox' u izlemek için bir kaç iyi sebep daha buldum dün gece. Reality şovlar. Kim ne derse desin, itiraf ediyorum, bu şovları izlemeyi seviyorum.Çeşit çok. Mesela:
So you think you can dance
Bizdeki dans yarışmalarının benzeri. Oradaki kimi yarışmacıları görünce bizimkilerde dans mı ediyor diye düşünüyor insan.Ama kendisine güvenip saçmalamaya gelenler veya kaşını gözünü yaranlar da az değil.
Renovate my family
1 haftada seçilen ailenin evi yıkılıp baştan sona tekrar yapılıp döşeniyor, bu sırada aile fertlerinin de dış görünüşleri, sağlığı ve birbiri ile ilişkilerine yardımcı olunuyor.
Wife swap
Henüz izlemedim ama duyduğumda yok artık daha neler dedirten bir yarışma. Bir hafta ikl farklı kültürde ailenin annesi yer değiştiriyor. Birbirlerine uyum sağlayarak günlük işlerini yapmalı ve kurallarını koymalılar. Çocuklarla ilgilenmeyi ve günlük işeri anlarım da, bir başkasının kocasıyla nasıl anlaşıyorlar. Iyyykkk !
The beauty and the geek.
Bir evde sadece görüntüsüyle ilgilenen bir kaç güzel kız ve aynı sayıda zeki, çoğunlukla görüntülerini boşvermiş ve asosyal delikanlılar. Kızlar erkekleri bir süperstara çevirmeyi, erkekler de kızları sadece bir yüz olmaktan çıkarmayı başarabilecek mi bakalım diye soruyorlar. Cts leri saat 8 de olması dezavantaj ama belki bir ara bakabilirim.
İyi hoş izlemesini seviyorum bunları da ben olsam katılırmıydım? Hayır! Bilmiyorum bir gün çok ihtiyacım olursa düşünülebilir ama yarışmayı bırakın gerçekte de sağlığım için ameliyat masasına yatmaktan korkan beni sırf güzellik için o masaya yatırmaları zor olur. Şu "Fear Factor" gibi yarışmaları bırakın 50000 Ytl bir milyon yediyüzellibin Ytl verseler katılmam. Geçenlerde Mtv'de bir kız bir adamın tırnaklarını 75 $ karşılığı yemiş. Hem de ayağındakileri. Kız bir de pazarlık etmiş elliye değil de yetmişbeşe yerim diye.
Herneyse gece bir ara başlayan şu evi ve hayatı yenileme programına takıldım biraz. Çok eğlenceli bir aile vardı, evleri yenilenirken onlar da obeziteleri ve aşkları, birbirleri ile ilişkileriyle uğraştılar. Saat bire yaklaşırken programın sonu geliyordu. Ben sonunu beklerken, aaa bir baktım programın sonu yerine başka bir programın başı var ekranda. Anlaşılan Fox Tv ciler o kadar eminlerki o saatte onları kimsenin izlemediğinden canlarının istediği gibi programları değiştiriyorlar.
Evin nasıl olduğunu göremedim, sinir oldum, okkalı bir küfredip yattım.
Bu programlardan hoşlanıyorsanız ve izlerseniz aklınızda olsun programın sonunu göremeyebilirsiniz. Benden söylemesi...
Kırmızı şarabı severim, tekilaya bayılırım ama şimdilerde yaşıtlarımın genellikle burun kıvırdığı birayı da unutamam.
Şnitzelle, karı koca yad ettik de aklıma geldi...
Dün akşam oğluşla sarmaş dolaş oturup çizgi film izledik. Sonra ufaklık filmden sıkılınca ben de kanalları zaplamaya başladım. E artık benim de bir dizim var ya. Saat 10 a kadar kanal kanal dolaşabilirdim. Bu sırada annemin gün içine yapıp bıraktığı hurmalı çikolatayı mideye indirsem de elimde kumanda olduğundan ne yaptığımı farkedemedim bile.
Önce bu tatlının tarifini vereyim de, sonra anlatacaklarıma geçeyim.
Evde ramazandan kalmış olan hurmaları değerlendirmek için önce hurmalar yıkanıp suda bekletilir. Daha sonra çekirdekleri çıkarılıp robotta parça pinçik edilir. Bu sırada isteğinize göre çilolata birazcık da sütün yardımıyla benmari usulü eritildikten sonra hurmalarla karıştırılır.İki adet yumurta akı kar gibi olana kadar çırpılıp çikolataya eklenir ve ufak kaseler konur. Bir kaç saat sonra süper kalorili tatlımız hazırdır. Afiyetle yemekten başka yapacak bir şey yoktur.
Neyse işte bu tatlıyı yerken ve zap yaparken bir süre önce yayına geçen Fox Life'ı buldum. Tamam dedim bu benim kanalım işte. Canım ne zaman bir şeye sıkılsa kafamı dağıtmak için izleyebileceğim saçmasapan şeyler var. Ben açtığımda şu beni baştan yaratlardan biri vardı. Bir süre sonra eşimin de ilgisini çekti ama sonunda o kadar ameliyet geçirmiş insanların hala çirkin olduklarını iddia edince programın tadı tuzu kalmadı. Aslında ameliyattan önceki halleri de bence çirkin değildi halbuki. Yani kimi insanlar ne kadar çirkin olursa olsun, gözlerindeki bir pırıltı geri kalan şeylere dikkat etmememizi sağlıyor sanırım. Ama erkekler bu ışıltıya bakmıyorlar galiba. Mesela işyerinden eski bir arkadaşım kilolu, kilosuna rağmen daracık giyinen, sivilceli suratlı bir kızdı. Bir kaç yerde duymuştum erkeklerin gördüğü tam olarak buydu. Savunmaya geçer fikirlerini değiştirmeye çalışırdım. Çünkü o benim için yeşil gözlü, iyi niyetli ve biraz balıketi güzel bir kızdı. Erkeklerle algılamamız oldukça farklı.
Nereden nereye... Program biterken dizim de başladı. Çok çok çok güzeldi ve ben yine o yıllarda yaşamadığıma hayıflandım. Dizinin sonunda da, demiştim ya pek sulugözlüyüm bu günlerde diye, esas kızımız ağlarken ben de ağladım. Off şimdi kolaysa Hatırla Sevgili'yi dinleyerek bir hafta daha bekle.
Oğluşu uyuttuktan sonra eşimi bilimum dergileri arasına gömülmüş olarak bırakıp yine zap yaptım. Evet bugünlerde tembel günlerimdeyim. Ne kitap okumak ne kitaba çalışmak ne de başka bir şeylerle uğraşmak istiyorum, varsa yoksa yan gelip bir elimde aburcubur bir elimde kumanda yatmak.
Bir süredir "Friends" ve "Everybody loves Reymond" ı izliyorum vakit buldukça. Aklıma "Cosby ailesi" geliyor, ne gülerdik onlara da. Dün gece Fox'da eskiden çok severek izlediğim dizilerden birinin fragmanını görünce çok sevindim. Daha "Sex and the city" yokken fenomen olan "Ally McBeal" Yeni nesil "Lost" ve 24 ün ucunu kaçırdığımdan ve düzenli izleyecek kadar lüx ve boş vaktim olmadığından bu her bölüm değişen sitcomları tercih ediyorum izleyebilirsem.
Fox' u izlemek için bir kaç iyi sebep daha buldum dün gece. Reality şovlar. Kim ne derse desin, itiraf ediyorum, bu şovları izlemeyi seviyorum.Çeşit çok. Mesela:
So you think you can dance
Bizdeki dans yarışmalarının benzeri. Oradaki kimi yarışmacıları görünce bizimkilerde dans mı ediyor diye düşünüyor insan.Ama kendisine güvenip saçmalamaya gelenler veya kaşını gözünü yaranlar da az değil.
Renovate my family
1 haftada seçilen ailenin evi yıkılıp baştan sona tekrar yapılıp döşeniyor, bu sırada aile fertlerinin de dış görünüşleri, sağlığı ve birbiri ile ilişkilerine yardımcı olunuyor.
Wife swap
Henüz izlemedim ama duyduğumda yok artık daha neler dedirten bir yarışma. Bir hafta ikl farklı kültürde ailenin annesi yer değiştiriyor. Birbirlerine uyum sağlayarak günlük işlerini yapmalı ve kurallarını koymalılar. Çocuklarla ilgilenmeyi ve günlük işeri anlarım da, bir başkasının kocasıyla nasıl anlaşıyorlar. Iyyykkk !
The beauty and the geek.
Bir evde sadece görüntüsüyle ilgilenen bir kaç güzel kız ve aynı sayıda zeki, çoğunlukla görüntülerini boşvermiş ve asosyal delikanlılar. Kızlar erkekleri bir süperstara çevirmeyi, erkekler de kızları sadece bir yüz olmaktan çıkarmayı başarabilecek mi bakalım diye soruyorlar. Cts leri saat 8 de olması dezavantaj ama belki bir ara bakabilirim.
İyi hoş izlemesini seviyorum bunları da ben olsam katılırmıydım? Hayır! Bilmiyorum bir gün çok ihtiyacım olursa düşünülebilir ama yarışmayı bırakın gerçekte de sağlığım için ameliyat masasına yatmaktan korkan beni sırf güzellik için o masaya yatırmaları zor olur. Şu "Fear Factor" gibi yarışmaları bırakın 50000 Ytl bir milyon yediyüzellibin Ytl verseler katılmam. Geçenlerde Mtv'de bir kız bir adamın tırnaklarını 75 $ karşılığı yemiş. Hem de ayağındakileri. Kız bir de pazarlık etmiş elliye değil de yetmişbeşe yerim diye.
Herneyse gece bir ara başlayan şu evi ve hayatı yenileme programına takıldım biraz. Çok eğlenceli bir aile vardı, evleri yenilenirken onlar da obeziteleri ve aşkları, birbirleri ile ilişkileriyle uğraştılar. Saat bire yaklaşırken programın sonu geliyordu. Ben sonunu beklerken, aaa bir baktım programın sonu yerine başka bir programın başı var ekranda. Anlaşılan Fox Tv ciler o kadar eminlerki o saatte onları kimsenin izlemediğinden canlarının istediği gibi programları değiştiriyorlar.
Evin nasıl olduğunu göremedim, sinir oldum, okkalı bir küfredip yattım.
Bu programlardan hoşlanıyorsanız ve izlerseniz aklınızda olsun programın sonunu göremeyebilirsiniz. Benden söylemesi...