Kasım 21, 2006

Halit'in ne eksiği var ki?


Uzun zamandır hoşlanabileceğim bir filme denk gelemediğim film kanalında, dün gece tam da hoşlanabileceğim bir filme rastladım. Hatta kanalı zapladığımda, oyuncuların ismi yazıyordu. Gwynth, doğru mu yazdım adını hep tereddüte düşerim, Paltrow oynuyordu ki, her zaman bir durgun ve dingin hali vardır ya, sanki ana babasının koyduğu bu isimle yaşamaya mecbur olmanın verdiği eziklik vardır üzerinde. İşte bu hali filme cuk oturmuştu. Filme ondan daha çok yakışacak bir isim olamazdı sanırım. Anthony Hopkins ismini de görüp es geçmek olmazdı. Başrolde bir de esas oğlan var ama onun da soyadı çok zordu, aklımda tutamadım. Imdb’ye bakacak vaktim de yok bugün. Malum salı günü stüdyoların geldiği gün. Neyse, “Proof” seyri zevkli bir film. Flashbacklerle bir hafta içerisinde geçen olayların aydınlatıldığı, biraz melankolik biraz insanı geren ve acabalara sürükleyen bir konusu var. Seyreden arkadaşlarımın bazıları filmi sıkıcı ve fazlasıyla karamsar bulmuş, seyrettiklerine pişman olmuşlar.Ama ben harcadığım zamana acımadım doğrusu.

Filmden sonra zaplarken, geçen haftalarda, yayına girdiği kanalın gazetelerinde oldukça fazla tartışması yapılan diziye rastladım. Hatırlarsınız, ona buna sormuşlardı bir gece için bir kadına yüzeli bin dolar verilir mi, ya kadınlar bunu kabul eder mi diye. Diziyi izleyince ben de sormadan edemedim, teklif eden adam Halit Ergenç yerine başka biri olsaydı, gazetecilere evet kabul ederdim diye cevap veren kadınların bu cevabı değişir miydi? Avşar kızı artık Türkiye’de jön yok diye üzülmesin, kaşı gözü gavura benzemesine rağmen Törkiş model, gayet şık bir tane var artık. Evet, saçları dökülüyor olabilir ama, ne olmuş yani?

Bu akşam 50 li yıllara gideceğiz birlikte. Diğer bahsettiğim diziyi seyretmem ben, minik çocuğu olan ve hatta oğlu olan anneler için çok iç paralayıcı bir konusu var, dün geceki gibi ağlamak istemiyorum.