Aralık 25, 2006

Yeni yıla yaklaşırken

Son günlerde....

Hala hastayım. Ve bunun arkasına sığınıp hiç bir şey yapmak istemiyorum. Aslında tam anlamıyla sığınıyorum dememeli, zira ilaçlardan mı bilmem kelimeleri falan unutuyorum, kafamı toplayamıyorum, iş yapmak istemiyorum. Tamam şu son söylediğimi de ilaçlara yıkmayayım bari.

Son günlerde çok şikayetçi var benden. Her gün yazıyor oluşuma alışkın olan arkadaşlarım arada bir telefon açıp, tatlı dil, rüşvet ve hatta tehdit ile beni zorluyorlar. İyi de diyorum, her gün yazamasam da o kadar uzun yazıyorum ki, pekala bölüp okusanız da olur. Bakın en son yazıda başlıklar koydum, birer birer okursunuz. Zaten yazdıklarımı bir defada okuyanları tebrik etmek lazım, sabır lazım, muhtemelen uzunluğunu görünce okumadan aşağıya kayanlar vardır.

Sözde bloga fazla zaman ayırmayacaktım değil mi? Evet yazmıyorum eskisi gibi ama bu arada buradan ayrılmıyorum da. Yeni merakım Html, Css gibi kodlama dilleri. Ne demişler bir lisan bir insan, iki lisan iki insan. Buna da bir lisan diyebiliriz. İngilizcem bir, maymun iştahımla edindiğim minicik Almancam, miniminnacık İtalyancam ve bunun hakkında öğrendiklerimle ben ancak 1,5 insa oluyorum ama ne öğrenirsem kardır. Bu bana çok da zevkli geldi. Bir çok şey basit kodlarla yapılabiliyor, bunları araştırıp bulmak, sonra ortaya bir şeyler çıkarmak hoş oluyor. Birilerine sormadan yapmaya çalışıyorum çünkü başlarda sorduğum bir kaç kişiden çok karışık cevaplar alınca en iyisinin deneme yanılma yöntemi olduğuna karar verdim. Böyle bayağı zaman alıyor ama doğrusu değiyor da.

Geçenlerde zemine resim ekleyerek arkaplanı sabitledim. Resim seç, kodla, komutlarını bul. Zamanımı aldı doğrusu Ama en çok zamanımı şu sağ tarafta gördüğünüz resimli linkler aldı. Meğer ne uzun listem varmış. Bir kaç bizi terkeden isimi çıkarıp yenilerini ekleyince listede değişiklik olmasa da artık başladığım işi bitirmem lazımdı. Kimi isimlerin bloglarından aldım resimlerini, kimilerinin sayfalarından onları yansıtan fotoğrafları kestim, kimilerine de onları bana anımsatan resimler ekledim. Bu sayede photoshopumu da ilerletmiş oldum.Sonra resimleri küçülttüm birer birer kodladım, komutlarını hazırladım, sıraladım, açıklama kodunu bulup ekledim falan filan. İineciğimin dediği gibi şiştim ama oldu nihayet. Aman bir süre kimse bana blog düzenleme demesin artık. Zira yaşlandığımda "Hekır ana" gibi bir şey olmaktan korkuyorum.

Yeni yıl

Yurtdışındaki ofisler Christmas tatiiline çıkıp bize nispet yaparken bizim bayramın son iki günü çalışmamız söz konusu. Kendimi bir dahaki sene bayram tatillerinin uzun olacağını düşünerek avutuyorum. Bir de belki de çalışmayız diye hayal kurarak. Zaten tavrımı koydum hemen, annem burada değil dedim, çocukla günümü burada geçireceğim çaresiz.

Oysa ne planlarım vardı. Yılbaşı gecesini evde geçireceğiz ama bayramın ilk günü baba evine gitmeyi düşünüyordum. Ev eğlence, boğaz ve alışveriş cennetlerinin ortasında olması sebebiyle benim için ideal bir yerde. Eee babişko oğluşla vakit geçirriken bana da çoook zaman kalacaktı. Sonra son gün Cry la görüşecektik. Geçen günlerde İineciğimi ameliyatının ertesi günü arayıp dehşet dolu bir ifadeyle telefonu kapatınca bir de Cry ı arayayım dedim, çoktandır yazmıyor ya meraktaydım. Meğer onun da o gün doğum günüymüş. O zaman görüşelim dedik, daha bu çalışma ihtimali çıkmamıştı ortaya ama bakalım kaytarabilecek miyim?

Yılbaşı gecesi için alışveriş yapacak, menüyü hazırlayacak, kimlerin o geceyi bizimle geçireceğini öğreneceğim daha. Çok iş var.

En keyiflisi...

Ne mi? Tabii ki hediyeler. Benim gibi yılın her günü birine hediye alacak bahanesi olan biri için daha eğlenceli bir zaman olabilir mi? Hediyelerim hazır, paketlendi ve bu cuma verilmeyi bekliyor. bir kısmını görüşemeyeceğim arkadaşarıma vermeye başladım bile. İlk önce iineciğime gönderdim, onun paket aylardır büyüyordu. Tanışmada vereceğim ama unuttuğum hediye, düğün hediyesi, yılbaşı hediyesi derken nihayet gönderebildim. O da rahatsızlığının arasında unutmamış bana üzerine küçük notlar yapıştırılmış çok şeker paketler göndermiş. Dayanamadım tabii açtım baktım ama hala paketteler, yeni yıl günü paketten çıkmayı bekliyorlar. Dediğine göre giyecek olandan kendisine de almış, ikizler gibi giyinip km ler öteden telefonlaşırız artık :)

Hala okumaya devam mı ediyorsunuz yazıyı? E devam ediyorum o zaman.

Aşk Meşk...

İnsan biraz özleyince birbirini iyi oluyor. Aynı evin içinde de özlenebiliyor doğrusu. İşlerin, evin, çocuğun yoğunluğundan vakit ayıramayınca birbirine bir bakıyorsun ki konuşacak çok şey birikmiş, birlikte izlenecek çok film, yapılacak çok fazla plan. Esisi gibi elele dışarıda dolaşacak zamanımız yok ya, havalar soğuduğundan beri onunla evden çıkıp onunla eve döndüğüm için en azından iş, market, ev üçgeninde bazen de otoparktan apartman girişine kadar elele tutuşabiliyoruz. Çok komik. Liseliler gibi kaçamak yapıyoruz sanki. Yok yahu insanın eşiyle elele tutuşmaya zamanı, gülmeyin gerçekten mühim bir şey bu.

Uzun zamandır istediğim gibi bir romantik komedi giriyormuş vizyona. O bu filmlerde uyuklar aslında ama omuzuna kafamı dayayarak patlamış mısır atıştırıp kahkaha atmak ilaç gibi geliyor bana.

Ufak bir ayrılık...
Gelecek haftalarda eşim bir yere gidiyor. Muhtemelen bir dahaki sene yerleşeceğimiz yere. Uzun bir liste sorum olacak yanına vereceğim. Nerede nasıl evler var, nerede bizim gibi yabancılar yaşıyor, nerelerden alışveriş edilir, ne gibi okullar var, ne nedir, ne değildir? Tabii bol fotoğraf bekliyorum bir de.

Ayrılık demişken, ufak bir ayrılık yaşayan Banu, zor zamanlar geçirmiş, vakit buldukça okuyunca kendisini biraz geç anlayabildim başına gelenleri. Üzüldüm ama düzeleceğine eminim. O anonymousdan bahsetmiyorum, dikkate bile almamak gerekiyor onları, muhtemelen onun ayrılık yaşayabileceği bile biri olmadığından hayatında bunları yazıyordur. Benm üzüldüğüm şey başka. Zor oluyor bazen hayat. Ama hayat bu...

Hırsız var!
Bir tek buna üzülmedim bu hafta. Bir de yıllık hırsız vukuatımızı yaşamış olduk. Okuyanlar hatırlar, geçen sene annemin evine hırsız girmiş, annemle burun buruna gelmiş, cüzdan telefon ne varsa aldığı gibi kaçmış, nafile yaptığımız karakol ziyaretlerine rağmen bugüne kadar bulunamamıştı.

Cts günü, annem şu arabamı satmaya vesile olan annem otursun diye aldığımız yeni eve gidince ikinci vukuatıyla yüzleşmiş. Pimapenleri yenilenen evin bahçe girişi kapısını kırık bulmuş, hem de demirlere rağmen. İçeride çalınabilecek olan tek şey de uçup gitmiş. Yani Kombi. Sadece bu olsa neyse, açık kapının önü pimapencilerin götüremediği daha küçük molozlarla doluymuş, resmen evin içine itilip kakılmış. Bunu konuşmak üzere yukarı yöneticiye çıktığında elliküsür senelik hayatında tanıyıp tanıyabileceği en şirret kadınla tanışma şansına erişmiş. Annem zaten ağlamaklı karşısında aklıbaşında bir yönetici bekliyor, kadının bağırmaları karşısında şok geçirmiş. Onu duyan ve muhabbetlerine bakılırsa eş, dost akraba olan diğer kapılar açılmış, biri daha eski yöneticiymiş, her kafadan bir ses çıkıyormuş. Şirret teyze, ben yığdırdım onları kapının önüne, eve gelip gittiğiniz yok, hem siz evi alırken sordunuz mu bakalım bu evin eski aidat borçları var mı diye dır dır dır vır vır vır başlamış. Annem kadın nefes aldığı aralarda ben uzaktayım, çocuklar ufak parçaları atmayıp bir yanlış yapmış siz de mi yapmalıydınız, borcunu bilmiyorduk, çıkarın ödeyelim demeye çalıştıysa da nafile. Bir de borç mu çıkaracağız, biz biliyoruz ne kadar, şu kadar işte, çıkarsak neler çıkar diye söylenmiş. Annem öyle şaşırıp kalmış. Hırsız girmiş demiş sonra bir ara. Şirret teyze biz duymadık görmedik, bana ne evin tabanından demiş. Siz evin tavanını ödeyin.

Velhasıl annem ağlayarak aradı beni, çok üzüldüm, o kadar hırpalanmış ki kadın, evin haline mi üzülsün, insanların tavrına mı? Dedim anne oturulmaz o evde, o insanlarla muhattap olunmaz, konuşulmaz.

Sonuç, annem ille de oturacağım orada derse, şirret teyzeye alakamız olmasa da eski aidatları ödemek,komşuluk beklememek ve her an gelecek çirkin bir taarruza hazır olmak. Ya da en güzeli, şirret teyzeyle muhattap olmamak, evin içini yaptırıp satılığa çıkarmak, alacak insana bu borçtan bahsedip ister ödeyin ister ödemeyin diyerek o kadar indirim yapmak ki kadınla hiiiiç mi hiç görüşmeyelim, konuşmayalım, bağırışmayalım.

Hal böyle olunce benim de haftasonum ağlayarak geçti.

Alışveriş
Ağlamaklı gözlere ne iyi gelir? Alışveriş. Ama kendime değil bu sefer. Yılbaşı ve bayram için eve. Ama bu ikisi bahane edilerek aburcubur ve bilimum ihtiyaçlar için ne kadar abartılır ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Enflasyon yüzde 10 larda diye de kim? Kendilerini süper ve hipermarketlere şok olmaya çağırıyorum. Bunun içine oğluşa bayramlık, eve kırdığı tlf yerine yeni bir telefon, bilgisayara uzaktaki sevdiklerimizle konuşalım diye kamera ve yeni legolar var mı diye daldığımız oyuncakçıdan eline alıp bırakmadığı kutuları da dahil edince insan sokağa çıktığına çıkacağına pişman oluyor.

Oyuncaklar
Her oyuncakçıdan sonra evde gerilim başlar. Her gerilim filminde olduğu gibi önce mutlu mesut aile tablosu çizeriz. Neşe içinde kutular açılır, oyuncaklar çıkarılır, ben orada yaptığım dır dırları unutmaya ve unutturmaya çalışırım. Sonra oyuncaklar ortaya çıkınca o dırdırlarımda ne kadar haklı olduğumu anlayıp daha sinirlenip söylenmeye başlarım.

Zira bizim evimizde, "Ben şımartacağım oğlumu" kompleksine sahip bir baba vardır. Çocuk oyuncakçıda ne isterse o, yaşına başına bakmadan alınır. Evimiz her ne kadar küçük bir toys'r us şubesi olsa da ve odada oyuncakları koymaya yer kalmasa da oğluşun ve eşimin içinde yeni oyuncakların ateşi yanmaktadır.

En son 5 yaş için aldığı iş makinelerini kaldırdığımdan beri uzanmadığım dolap üzerine kaldırılacak bir şeyimiz daha oldu. Polis araçları ve garajı. İyi hoş, legolardan garaj yaptırıyordu bize diye aldık bunu ama oğluş bunu da lego sandığı için yaptıklarımızı sökmeye, sökerken kırmaya, o kırdıkça elimde yapıştırıcı nevrim atmaya başladı. En son pazartesi sabahı işe tekrar kuracağız diye geç kalıyorduk.

Yalnız bununla kalsa iyi. Bir de kule kale merakı var diye üzerinde gördüğü fotoğrafa aldanarak aldığı kutunun içinden ultra ince rengarenk kumlar, şeffaf minnacık bir kale ve boyalar çıkmaz mı? E üstünde 5 yaş üzeri yazıyor tabii, el işi gibi bir şey. Oğluşun ilk suluboyasını yapmasını seyretmek keyifliydi ama temizlemek kabus gibiydi. Sonuçta herşey ama herşey, boyadıkları da çöpe gitti. Bunu hala bilmiyor ama yapabileceğim bir şey yoktu. Her yer boya, yapıştırıcı, plastik ve kum oldu. Hatta hala evde yerlerde kum olduğuna eminim ben, çıkacak gibi değiller.

Hastalık
Şaka gibi 4 hafta, 3 kutu ilaç, 1 kutu binlik Amoklavin bitti ve ben hala öksürüyorum. Dahası sinüzlerim dolu ve öksürüğü yapan da bu. En son çare olarak doktorumun önerdiği solüsyonu burnuma çekmeye başladım. Çocuklara da yapabileceğimizi söyledi. Kaynatılıp ılınmış, tahminen 40-45 derecedeki bir su bardağı suya bir çay kaşığı tuz, bir .ay kaşığı karbonatı karıştırıp, iğnesini attığınız bir şırıngaya çekerek burna sıkıyorsunuz. Feci bir şey ama şimdiden daha iyi hissediyorum. Dr bunu antibiyotiği alırken yapmamı söylemişti ama ben ihmal ettim, pişmanım.

Hala mı okumaya devam ediyorsunuz? E o zaman biraz daha anlatayım ;)

Yılbaşı gecesi
Bir sürpriz olmazsa bu yılbaşı gecesi evdeyiz. Bir kaç sene önce yoğun sigara dumanı, içkinin suyunu çıkaran insanlar ve gürültü patırtı kirliliği sonrası böyle bir karar almıştım, severek uyguluyoruz. Menümüz ağzımıza layık oluyor, sevdiklerimiz yanımızda, istediğimiz müziği dinliyoruz, sigara dumanı yok, sarhoş yok, olursa da yatak odası 3 adım. Oğluşun isteği ile bir süsleme yapacağız bu yıl, hediyelerimizi açacağız, giyinip süslenip fotoğraflarımızı çekileceğiz.

Muhtemelen bu yazı bu senenin son yazısı olacak. Geçtiğimiz günlerde arşivleri gözden geçirince geçtiğimiz yıllarda neler öğrenmişim nasıl değişmişim, neler yaşamışım görebildim.Ve anladım ki ben şöyle olacağım, böyle yapacağım diyerek dileklerde bulunmanın manası yok. Hayat bizi nereye götürecekse oraya götürüyor, elimizden hayatımızın başrolünü oynamaktan başka bir şey gelmiyor. Bu sebeple 2007 için nirvanaya ereceğim gibi ulvi düşüncelerle girmeme kararı aldım ilk kez. Şunları diliyorum:

1- Manyak bir para diliyorum. Aynen öyle. Yani o paraya ancak bu sıfat yakışsın. Dağıtayım paraları bitmesin. Gezeyim, tozayım, dünya turu yapayım, canım sıkılınca yan gelip yatayım, bencil olayım.

2- Oğluş şu 2 yaş sendromunu 3 yaşın doldurmadan atlatsın. İnatçı olmasın, huysuzluk yapmasın, aklına gelen herşeye tutturmasın.

3-İineciğim ve ben şu hastalıklardan kurtulalım istiyorum. Ondan kimse iğrenmesin, Allah beni öksürtmesin :P

3- Ülkem için en iyisi olsun istiyorum. Çok stresli bir sene olacak, hayırlısıyla atlatalım, deve keseceğim valla.

4- Ajdar yeni klip çeksin, 1001 gecede Kerem'le Onur'un Şehrazat dışında konuşacak bir konusu olsun, bu yaz Allah bizi Sibel Can'ın poposundan korusun, Survivor yarışmasının daha da suyu çıkarılsın, daha çok saçmasapan dizi çekilsin Brezilyanın pabucunu önce futbolda sonra bu sanayide dama atalım, Doğa Bekleriz bu sefer de ağzını yapıştırsın da kurtulalım, Şebnem Şeffır "Forever virgin" belgesi alsın derin bir oh çekelim, gündüz programları yetmesin bir de geceye alınsın, gece gündüz bu saçmalıklarla zehirlenelim ki bu gerçekleri görerek daha çok üzülmeyelim.

5-Daha ne olsun? Burada, gülelim eğlenelim, yazalım, çizelim, devam edelim.
.
Özel isteğim: Bu sene de biri daha şirketten çıkarken seneye görüşürüz esprisini yapmasın.
.
Ciddi olalım kalpten dileğim: Ülkem için adalet sistemimizin baştan sona ele alınması ve her Allahın günü haberlerde rastladığımız şiddet, hırsızlık ve tecavüzlerin caydırtıcı cezalar alması. Korku ve endişe ile yaşamak, kimseye güvenememek ve insaniyetimizi kaybediyor olmamız korkunç bir şey.Biri buna dur demeli. Kendim için mi? Manyak para çıksın bi yerden dileğimde gayet ciddiydim.
.
Okuyor musunuz hala? Yok benim pilim bitti artık.
.
Buradan beni okuyan, seven, yorumlarını paylaşan herkesin yeni yılını kutlamak istiyorum. Size sağlık diliyorum, aşk, huzur, mutluluk ve dileklerinizi gerçekleştirebileceğiniz bolca şans. Peki peki beni sevmeyenlere de dileyeyim, nefret edenlere falan. Öncelikle iyi niyet tabii . Bir de akıl fikir. Yok yani beni sevmemesi için salak olması lazım :P
.
Şaka bir yana, seviyorum sizi, mutlu yıllaaaaaar !!!

Tv kanalları izleyicileri için Orhan babayı, İbo amcayı, Bülent ablayı çıkarır da ben eksik mi kalırım? Size taaa yıllar önceden Sezen getirdim, sağ taraftan sesini açıp, keyfini çıkarın eşlik edin. Hadi hep beraber, hobaaa, Altın gümüş pırlanta, zümrüt sedef yakutla kim mutlu olmuş dünyadaaa, bir tek içten gülüş, bir tatlı söz, bir öpüş sevdalı bir tek bakış yeter banaaa...
Şuradan girip hediyenizi tahmin etmeme yardımcı olunbu arada.

Durun bir dakika. Bayramdan önce de görüşemeyebiliriz. Bayram için de bütün güzelliklerin sizlerle olmasını dilerim. Hala kararsızsanız size Lösev'i ziyaret etmenizi öneririm, şu reklamında dedikleri gibi sevinçler paylaştıkça çoğalır.


Not: Baba James Brown yeni yılı görememiş, ben de yeni konserini göremeyecek oluyorum haliyle. Üzgünüm, gerçekten. Kaç efsane daha çıkacak ki?

Goodbye my love
There's one more thing you know to have
Someone to worry when you're wrong
Feel the need of a real person
When your friends drop you behind
To kill your anger just by being nice and kind
I could say if you leave it wouldn't bother me
But I know that would be a lie
diyorum, good bye...

32 yorum:

Handan dedi ki...

Günaydın Aslı. Umarım yeni yılın çok güzel geçer, dileklerin kabul olur :)

Annelog Atölye dedi ki...

Aslıcım, yazının tamamını keyifle okudum. Sıcak ballı limon ve gittikçe hızlanan kar eşliğinde. Ben de hiç çalışma isteği yok, halbuki bu sakinlikte pek çok ş kaçırabilirim. Neyse. İyi bir yıl ve güzel bir bayram dilerim sana. Sevgiler:)

Toplu İğne dedi ki...

aslı, ben seni çok seviyom biliyon mu? şiştim gerçi okurken ama valla bildiğin gibi değil :))
ama bitirdim sonuna kadar. 3 nolu yeni yıl dileğine taptım :)) umarım ikimiz de atlatırız bu mikrop ve virüsleri.
sonuç: hep çok mutlu olalım, 2007 hepimize sağlık ve şans getirsin.

Adsız dedi ki...

Tüm dileklerinin gerçekleşmesi dileğiyle mutlu yıllar, iyi bayramlar! Gülümsemen kaybolmasın!
Banu

Adsız dedi ki...

Ayy ne uzun bir yazı bu :):)
Ben de uzun süredir öksürük var.Yeşil çay içiyorum yumuşuyor biraz.Sabahları sesim erkek gibi çıkıyor :(:(
Yılbaşında ben de evde olmayı seviyorum.
Sevgileeer

Aslı Cin dedi ki...

Handan, inşallah öyle olur. Yeni yıl harika sürprizler çıkarır, ve sana bu sefer kahvaltıya gelebilirim belki de :)

Ann, ballı limon ve yağan kar? Ofiste yok ama ben de eve gidince yağan karı seyrederek kaloriferin yanına tüneyip karanlıkta sahlebimi içmek istiyorum, sessiz, yorgun ama huzurlu :)

İineciğim, canım benim canım benim. Pijamalar iyi gelecek bize inanıyorum.Dileklerin için amiiin diyorum.

Banucuğum, senin için de aynı şeyleri dilerim, yeni senede belki seni de blogger olarak aramızda görebiliriz, ne dersin?

Zeya,evet oldukça uzun bir yazı oldu. Geçmiş olsun sana da, umarım atlatabiliriz. Kar yağıyor ya artık, eskiler öyle derlerdi, mikroplar kırılırmış, kurtulmamız yakındır ;)

Batu dedi ki...

ben de yorum kalktı sandım okuyordum kı bır de baktım komple bır postmus meger, sasırdım(bu arada alevlerı sondurmeyı basardım sıtem tutusmuyor artık :))

unutmadan soleım herkesın yenı yılı kutlu olsun

Adsız dedi ki...

aslı,

gecmis olsun öncelikle. benimde öksürügüm vardı ve sinüsler felaket durumdaydı. papatya kaynatıp buharına yüzümü tuttum. önce cok kötü oldu ama ertesi gün ne öksürük kaldı ne allerji.
yeniyil ve bayram dıleklerin icin tesekkür, sanada sevdiklerinle mutlu yıllar ve bayramlar..birde manyak bol para:=))
sima

Aslı Cin dedi ki...

Berk, siteyi kurtardığına sevindim :) Evet uzun bir post, bölerek okumak lazım sanırım.Dileğin için de teşekkürler :)

Sima, bunu da deneyeceğim, evde papatya var.Sevgiler

Adsız dedi ki...

Sen sensen sen benim ben olduğumu anlarsın,sen sen değilsen adaşın bu siteye bakınca benim seni değil kendini aradığımı bilir.ben yine arayacağım ta ki Cantatlım'a kavuşuncayadek ...
"cantatlim@yahoo.com"

Blog Sahibesi dedi ki...

Aslicin ne güzel haberlerle gelmişsin. bayılıyorum uzun post okumaya. hep böyle uzun yaz olur mu :) Yeni yılda herşey gönlünce olsun. hep güzel haberler paylaşmak dileğiyle :)

Aslı Cin dedi ki...

Can yada her kimsen ben o değilim, adaşım her kimse onun burayı okumasını beklemekle vakit kaybetme bence. Git bir gazeteye ilan ver, bu blogun tirajı daha düşük ;)

Nuray,Heyoo, uzun post okumaktan hoşlanan birisi daha varmış. Genelde şikayetçiler, uzun post yazacağına, her gün sayfanı açtığımızda yeni bir şey olsun diyorlar ama bu bana daha keyifli geliyor, dileğin konusunda hemfikirim, umarım sen de daha iyisindir :)

Unknown dedi ki...

Aslıcım,
valla cok guzel bir post olmus..Uzun olsa da okunmaya degersin her zaman..;)

yeni yilin kutlu olsun!!...

Background sarkisina bayildim..:)

Unknown dedi ki...

Buarada aslıcım,unuttum yazmayı..Beni anımsatan resim de guzel olmus linkinde..;)

Aslı Cin dedi ki...

Ezgiciğim, beğendiğine sevindim.Ne güzel bir söz o söylediğin :) Şarkıyı beğendiysen sana bir kaç eski şarkısını göndereyim.

Handan dedi ki...

Sen de iyi ki varsın Aslı, günaydın :)

Adsız dedi ki...

Asli'cim boyle uzun yazilarina bayiliyorum... blogunun yeni formati da cok hos olmus...

umarim kendini daha iyi hissediyorsundur, iyilestin mi?

Aslı Cin dedi ki...

Handancığım, yokluğunda özlemiştik seni :) Teşekkürler. Senin günaydınlarının büyülü bir etkisi var diye düşünüyorum.Yorumları sabah ve akşam cevaplıyorum,akşam vakitsizdim, cevabım geciktiği için affet.

Banu, ben iyiyim ama senin için çok endişelenmiştim, burada olduğuna ve uzun yazılarımı okuduğuna sevindim :)

Adsız dedi ki...

Aslicin. Senin blogu açınca hemen başka sayfalara yönlendiriyor. Ecnebi sitelere gidiyorum ve senin blog kayboluyor. Bi bakıver karbüratöre.
Not: Mutlu yılar şimdiden.

Adsız dedi ki...

Şimdi olmadı. Bazen pop-up açılıyordu. Bazen de tümden senin sitenin yerine, başka bir açılıyordu. Sitelerin adını not etseydim keşke. Neyse tekrar olursa haber veririm. Ayol ben halüsinasyon görmüyorumdur umarım. Bir bana görünüyomuş bunlar.Ne gülerim he :))

daphnevega dedi ki...

Aslıcım,
Sana eşinle ve oğlunla birlikte çok güzel bir yıl diliyorum. 2007 mutluluk ve sağlık getirsin sana, sen de upuzun postlarını yazmaya hep devam et :)

CaDı dedi ki...

Canıımm bayramda ve yeni yılda herşeyin gönlünce olmasını dilerim. Sevgiler..

Adsız dedi ki...

canım benım ..
bayıldım yenı yıl dıleklerıne cok guldum :))
keske hersey ,herkes senın gıbı olsa ..
ıyı kı varsın.
Optum
Angelmama

Aslı Cin dedi ki...

Aylin müziği kaldırdım. Belki faydası olur !?!

Bir de fotoğraflı linklerimi yan odaya taşıdım. Hay Allahım !!!

Sana da :)

Ayşeciğim, gelip kutladığın için çok incesin, teşekkür ederim, inşallah :)

Cadı, teşekkürler, senin için de öyle olsun :)

Angelmamam, ne güzel yazmışsın canım arkadaşım, sana harika bir tatil dilerim, ağlama e mi? Arayacağım seni pztsi :)

CaDı dedi ki...

Aslıcım, yazdıklarını daha yeni okuyabildim! Offf didim, bi tek ben yoğunum sanıyordum:P Annene çok üzüldüm ama:( Neyse yeni yıl dileklerine katılıyorum bende! Tekrar diliyorum, gönlünün güzelliği yaşamına yansısın, iyi seneler:))

aqua / ~~denizbahcesi~~ dedi ki...

Ne güzel yazmışsın ,içten!
senı okumayı bu yüzden seviyorum yeni yılın bayramın kutlu olsunnnnnnn :)

Adsız dedi ki...

Hastalıksız, hırsızsız, tüm dileklerinin gerçekleşeceği(Özellikle de alenen belirtilen dileklerin:)), eşinle ve oğluşunla huzur içinde geçireceğin bir yıl diliyorum. Sevgiler...

zeyno dedi ki...

Aslıcım, ailen ve tüm sevdiklerinle birlikte sağlık, mutluluk dolu bir yıl ve güzel bir bayram diliyorum sana....Ben yeniden buralardayım...

Aslı Cin dedi ki...

Cadıcım, ne de güzel dilemişsin, teşekkür ederim, senin de öyle olsun.

Agua, çok naziksin teşekkürler, senin de :)

Adacım, sana de tüm sevdiklerinle harika bir yıl dilerim, teşekkürler.

Zeyno!!! Çok sevindim, dileklerin için teşekkür ederim, senin de tatilin de yeni yılın da güzelliklerle geçsin.

teyzenteyfik dedi ki...

Mutlu yillar!!!

Adsız dedi ki...

Okuyamaadım bi kısmını ama meraklanıyorum da:)) Aslıcım mutlu yıllar, iyi bayramlar. Kerem'i çok öpüyorum. Sağlıkla inşallah. Gönlün ne istiyorsa istediklerine katlanarak kavuşursun inşallah.

Aslı Cin dedi ki...

Teyzen Teyfik, teşekkürler sana da :) Telaşlardan ancak zaman bulabildim cevaplamaya.

Şeydacığım, uğradıkça okursun :) Sana da mutlulukla,sağlıkla ve başarıyla geçecek seneler diliyor küçük kurabiyeyi yanaklarından öpüyorum :)