Mart 21, 2007

Aslı'nın seçimi


Bu yaz, geçtiğimiz yazlardan beri bize göz kırpan denizci temasını, vitrinlerde oldukça fazla göreceğiz. En azından Avrupa ve Amerika'da vitrinlerde yerini almaya başladı bile. Belki de elime bu temada çok fotoğraf geçtiğinden ben de etkisinde kalmaya başladım ki, baharlık ve yazlık kıyafetlerimizi çıkarıdığımızda buna uygun çok fazla kıyafet aldığımı farkettim. Hatta oğluşa aldığım ayakkabı, triko ve tşirtler bile bu temaya uygun. Bu yaz lacivert, kırmızı ve beyazız. Zaten bu renkleri seviyorum, hele erkeklerde ve erkek çocuklarında enine çizgili tşirt ve trikoları, bana da onlara alışveriş yapmak için gün doğmuş oldu.

Özellikle bu sezon Balenciaga'nın şu ceketlerine bayıldım, kesimler de, renklerin kullanışı da, bu klasik temaya verdiği farklılık da bir harika.

İşler yoğun, bloglara girmeye zaten zaman yok, evden giriyordum, giremiyorum malum hastalıklar, bahar hazırlıkları, ve benim gibi bir paniğin plan programları derken zaman su gibi akıp gidiyor. Ama herşey hallolacak bir zaman sonra. Şimdilik bekleyeceğim ve neler olacağını göreceğim.

Kolay değil tabii, insanın keyif alamayacağı bir şekilde, ne olacağını bilemezken çalışması, keşke herşey farklı olsaydı da son zamanıma kadar keyifle çalışsaydım. Ama şimdilerde mobbing denilen, evvelden beri kimi uyuz insanlar tarafından maruz kaldığımız bir şey var ki, ben de beni çekemeyen veya muhtemelen kendisine karşı beni bir tehlike olarak görüyor olan, hırslı bir uyuz beyde kaşıntı yaptığım için bundan nasibimi alıyorum.

Peki nedir bu Mobbing ?

Turkish Weekly'de yayınlanan Dr. Laçiner'in makalesine göre özetle:

İngilizceden dilimize geçmiş olan mobbingin sözcük anlamı, psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı verme anlamına gelmektedir.

Mobbing, sistematik olarak bireyin iş yaşamında psikolojik tacize uğramasıdır. Burada, davranışın kaynağı bir olaya değil, bir kişiye odaklanmıştır. Mobbingin belirleyici özellikleri: kasıtlı olarak yapılması, sistematik olarak tekrarlanması ve uzun bir zamandan beri (en azından altı ay) devam ediyor olmasıdır.

Mobbing, işyerinde diğer çalışanlar veya işverenler tarafından tekrarlanan saldırılar şeklinde uygulanan bir çeşit psikolojik terördür ve mobbinge uğrayan kişinin saygısız ve zararlı bir davranışın hedefi olmasıyla başlayan bir süreçtir.

Wikipedia'da yer alan bilgilere göre, Mobbing genellikle;

İşini çok iyi, hatta mükemmel yapan;
İlişkileri olumlu olan ve çevresindekilerce sevilen;
Çalışma ilkeleri ve değerleri sağlam, bunlardan ödün vermeyen;
Dürüst ve güvenilir, kuruluşa sadık;
Bağımsız ve yaratıcı;
Zorbanın yeteneklerinden üstün özelliklere sahip olan kişilere yöneliyor. Ama kimi zaman, işyerinde sessiz, iletişim kuramayanlar da mobbingin hedefi olabiliyor.

Mobbingle şu şekillerde karşılaşılabilir:

Kendini göstermeyi ve iletişim oluşumunu etkilemek: Sözünüz kesilir, yaptığınız iş sürekli eleştirilir, jest ve bakışlarla ilişki kesilir, yazılı ve telefonda tehditler vs.

Sosyal ilişkilere saldırı: Kimse sizinle konuşmaz, diğerlerinden ayrılmış bir işyeri verilir, çalışanların sizinle ilişkiye geçmeleri yasaklanır, orada değilmişsiniz gibi davranılır.

İtibarınıza saldırı: Arkanızdan kötü konuşulur, asılsız söylentiler çıkarılır, kararlarınız sürekli sorgulanır, özgüveninizi olumsuz etkileyen bir iş yapmaya zorlanırsınız.

Kişinin yaşam kalitesi ve mesleki durumuna saldırı: Hiçbir özel göreviniz yoktur, sürdürmeniz için anlamsız ve sahip olduğunuzdan daha az nitelik gerektiren işler verilir, işiniz sürekli değiştirilir, özgüveninizi etkileyecek şekilde işler verilir.

Kişinin sağlığına doğrudan saldırı: Fiziksel olarak ağır işler yapmaya zorlanırsınız, fiziksel şiddet tehditleri yapılır, doğrudan cinsel taciz ve fiziksel zarar görürsünüz.

Bunların tabii ki tamamını yaşamıyorum, sadece bir süredir benim işimde ilerleme, yaratıcı grup içinde yer alma, yer alsam bile nerde çokluk orada b.kluk misali iki birbiriyle çatışan designer arasında çalışmalarımın beğeni alması için dağıtılması, olanakları verilmiyor, kendileri bilirler, konu ile ilgili şikayetlerimi bildirdim, şimdilik bunların haricinde benim canımı sıkacak en ufak bir şey bile yapmıyorlar,ben kendimi pazarlayacağıma işimi pazarlıyorum, bolca boş vaktim kalınca da kendi kendimi geliştiriyorum, bu durumda kaybeden ben değilim, benim gibi faydalanabilecekleri birini bir uyuz beyin kaprisleri ile kaybettiklerine yansınlar, ha, yok bir de diğer şıklarda bahsedilenleri yaşıyor olsam bir dakika dahi de duramam buralarda ya.

Ben duramam, o durmaz, ama ya diğerleri?

İş hayatının acımasız tarafı bu işte. Ne yazık ki heryerde uyuz beyler var, ve bu insaniyetsizlerle çalışmak zorunda olan da bir o kadar çok insan var.

Merak ettiğim, buna karşı iş kanununda insanları koruyabilecek bir karar yok mu sorusunun cevabı. Ama anlaşılan o ki yokmuş.

Konu, Türkiye’de ne yasal olarak tanımlanmış ne de bilinen bir olgu haline gelebilmiştir. Sınırlı sayıda insan kaynakları uzmanı ve sayılı psikologun dışında ne sendikalar ne de çalışma bakanlığı böyle bir sorunu gündemine almamıştır.

Avrupa'da konuyla ilgili çok sayıda dava bulunmakta ve ağır para cezaları uygulanmaktadır. Benzer davaların Türkiye’de de açılmasının sağlanması, mobbing konusunda bir bilinç oluşturulması ve işverenin keyfi davranışlarının sınırlandırılması ve son kertede ortadan kaldırılması, sendikaların bu konuda etkinliklerinin artırılması mobbingin azaltılması yönünde önemli bir adım olacaktır.

Kaynaklar:Davenport, Noa/ Schwartz, Ruth Distler/ Elliott, Gail Pursell (Çev.: Osman Cem Önertoy), Mobbing, İşyerinde Duygusal Taciz, (Sistem Yayıncılık, 2003) Çobanoğlu, Şaban, Mobbing/İşyerinde Duygusal Saldırı ve Mücadele Yöntemleri, (Timaş Yayınları, 2005)
Tınaz, Pınar, İşyerinde Psikolojik Taciz (Mobbing), (İstanbul: Beta Yayınları, 2006)

Bu yazıdan sonra Aslı'nın seçimini açıkça yazmama bilmem gerek var mı?

Ben seçimimi yaptım...

14 yorum:

Sebnem'den dedi ki...

4SENEDİR BUNLAR BANA VE SANA MOBBİNG YAPIYORMUŞTA BİZİM HABERİMİZ YOKMUŞ..SALAKLAR ACABA NE YAPTIĞINI BİLİYORLAR MI?HAYIR BUNLAR TELAFUZ DA EDEMEZ ŞİMDİ MOBYDICK DERLER DAHA KOMİK OLUR.

Aslı Cin dedi ki...

Ha ha haaa. Haberimiz yokmuş yazmışsın ya çok güldüm. Yeni bir şey değil ki bu, her yerde herkesin karşılaşabileceği şeyler. Demet de bana diyor ki o zaman ben çalıştırdığım herkese yapıyorum. Oysa öle değil, bunun anlamı çok daha farklı.

Ben de taarruzdayım ama... ;)

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Sybella dedi ki...

Demek öyle...Mobbing..Boşver sen işine bak...Bunlardan her yerde var çünkü...Seçimlerini pek bir beğendim,kendime alışverişi yasaklamıştım ama çılgınca bir krize soktun beni..Bu akşam muhakkak alışveriş yapılmalı...

Aslı Cin dedi ki...

Fikriminince gülü, seninle benzer şeyler söyleyen bir arkadaşım daha var. Çok güldürdü beni, ben şimdi mobbing yapıyorsun desem onu da anlamaz diyor, o da :)

Sybella, öyle... Öyle de yapıyorum. Ne yazık ki iş hayatında hele ki bizim piyasada hazımsız çok. Seçimlerimi beğendiğine sevindim, alışveriş için biraz daha bekliyorum ben, şöyle herkes açsın sezonunu bakalım ;)

sevgilikeNdim dedi ki...

Bu sezon elbiseler harika. Ben henüz yaz alışverişi açışılışımı yapmadım. Yazlık ayakkabılar tek tek geliyo sanki. Oysaki ben hepsini birden görmek istiyorum. Mobbingin ne olduğunu bilmiyodum, öğrenmiş oldum. Artık çevremdeki zırvalamaları fazla takmıycam, teşhisi konulmuş zaten :)

Toplu İğne dedi ki...

aslıcım, hiir ar may koments :)))
1. balanciaga kadınlarının neden gözden başlayıp kaşlarına devam eden ve alnın ilk 3 cm'lik yerini kaplayan yerleri bembeyaza ürünmüş? balanciaga giydik diyelim, yüzümüzü öyle bebek pudrasına mı buluycaz?

2. şansına bak yahu, senin blog camiasında da mobidiklerin var!

3.mobydick olayını anlatırken, kendin için ben kendimi değil işimi pazarlamaya devam ediyorum demişsin,. Yanlış!! ayinesi iştir kişinin lafını boşuna dememişler. İşin seni, sen de işini yansıtırsın. ve istemesen de kendini pazarlaman gerekir.kendini herşeyden önce 1 ürün olarak göreceksin; belli bir maliyetin var bu maliyete uygun da bedel koyacaksın üstüne (bakma bana öyle-gerçek bu. Bilgin, eğitimin, deneyimin, kişisel niteliklerin, cesaretin, yabancı dilin, ailen, kültürün bunların hepsi senin ürün olarak maliyetini ve değerini belirler ve işte bu yüzden artık pazarlamanın tanımı değişti. artık müşteride (burda senin müşterin çalıştığın kurum oluyor) fayda ve kara dayalı değer yaratmak haline geldi* (* kaynak* bir pazarlama gurusu- dehası-önemli şahsiyet T.İ) :)))

ve sen aslı! sadece işimi pazarlıyorum dyorsun ya, işte bu yanlış arkadaşım, sen aslıyı es geçiyorsun. lütfen kendini değer olarak görmekten vazgeçme, zaten insanlar eğer aslıyı kıskanıyorlarsa, ne aslıyı ne de işini takdir ederler. Rakiplerini aptal dahi olsalar küçümseme, mobbying- zart zurt; kimsenin sana bu kadar çirkin davranmasına izin verme. işini iyi yaptığından eminim, "ama bırakayım bunu onlar anlasınlar, görsünler" mantığı yanlış. Öyle olsa koskoca firmalar, markalar hababam reklam ve PR faaliyetleri yapmazlardı. Rakipleri karşısında sus pus oturmazlardı.Hadi şimdi durma, başla uyuzbeye mobidiklik yapmaya. Yaptığın işleri pazarlamaya (ve dolayısıyla kendini) başla. Mobidiklik de yap gerekli kişiye. Ajdar'ın cdsini al ve başla çalmaya (sağır oda dizisindeki gibi), öğleden sonra da banu alkanın cdsini tak, sonra nihat doğan- sen bilmiyon kızım bu işi- haydeeee göreyim seni. muck

Aslı Cin dedi ki...

Canan, teşhisi konulmuş demişsin ya çok güldüm. Sezonun açılmasını beklemek de iyi fikir, daha keyifli oluyor alışverişler.

İinneciğim, delisin sen kızım. Ve deli arkadaşlarımı da çok seviyorum.

Bir de haklısın. Ben pasiflora dike dike kafama pasif bir şey oldum :)

Bu arada o Balenciagalardan bana bir tane al ben sana nasıl pudralanacağımızı gösteririm ;) Ha ha !

Adsız dedi ki...

Okurken şöyle bir daldım dükkanı açmadan önceki işyerime geri döndüm..Ordaki bayan tarafından maruz kaldığım durumlar aklıma geldi...Bütün sinirim tepeme çıktı...Çok sinir bozucu şeyler bunlar ve bunları yapanlar normal değil kesinlikle...Ve bununla ilgili bir hak hukuk olmalı bence de....

NOT : Bakalım bu yorumum eline ulaşacak mı :))

Aslı Cin dedi ki...

Ebrucuğum merakta kalma diye hemen yayınlayıp cevaplıyorum. Ulaştı nihayet !

Evet buna karşı hak hukuk olmalı ama sanırım sınır ince olduğundan ve tabii daha oraya gelene kadar hukuksal olarak değiştirecek çok şeyimiz olduğundan el atamıyoruz. Deveye neden boynun eğri diye sormuşlar, "nerem doğru ki" demiş. O misal işte.

denizanasi dedi ki...

her çalışsan insan bir şekilde bu baskıyı yaşıyor. ayı piyasadayız sanırım. sana desem ki başıma verdikleri manager baskı ile nakışı ayıramıyordu, ne dersin? ben bunu dolaylı olarak başkalarına sorduğunu duyunca çıldırmıştım. ama değişen birsey olmadı. of hatırlayınca tüylerim diken diken oldu yine :((

Aslı Cin dedi ki...

Denizanası, anlattığına pes diyorum, gerçekten de insan sinirden diken diken olur. Evet anlaşılan aynı piyasadayız, Allah sabır versin sana da :)

Adsız dedi ki...

Komando teması tercihimdir. Kız asker pantolonlarımı giyemeyecek miyim bu yaz? Deniz kuvvetlerine mi girmem gerek şimdi? Üff ben karacı takılsam bu yaz.

Aslı Cin dedi ki...

Aylinciğim, sen karacı ol, moda bize verilendir, yorumlaması bize kalmış, asıl olan insanın yakışanı giymesi değil mi? Rejim nasıl gidiyor? ;)