Nisan 20, 2007

Sorular,sorular,sorular...

* Global ısınma haberlerinin dehşetine kapılırken hala donuyorum, nerede kaldı yahu bu bahar?

* Şu bahsettiğim etkinliğe başvuralı bir ay oldu, şirketimiz zamanı uzatmış. Patronun hani nerede tasarımlar diye bir daha bir daha sorması üzerine, Uyuzbey kafasındaki fikirleri Photoshop bilen birine aktarıp, ona çizdiriyor.

Konuyla alakalı soru bir: Şimdi bu kimin tasarımı olacak?

Soru iki: Çizdirdiği çocuğa mesai saatleri içinde çizebilirsin diyerek ( onun tasarımına yardımcı oluyor ya), diğer katılmak isteyen tasarımcıların mesai saatleri dışında çalışmalarını ısrarla belirtmesi beni dumura uğratmalı mı hala?

Soru üç: Benim son güne kaldığını düşünerek wacom tabletsiz, alelacele yapmış olmam bu durumda adaletli midir?

Soru dört: Patronun zorlamasıyla bir yardım kuruluşu faaliyetine katılmanın bir anlamı var mıdır?

Soru beş: Bu konuda, bu soruların üzerine başka bir soru var mıdır?


.
* Dün Zara’ya bir dosya hazırladım, boardlarını görünce şaşırdım doğrusu, onlardan beklemeyeceğim kadar pop kreasyonlar arıyorlar, geçen sene Mango bunu çoktaaan hazırlamamış mıydı?

* Arkadaşımın beni, sevgililer gününde eşimden aldığım küçük küpenin karatı ve fiyatı konusunda aramasından sadece birkaç saat sonra küpemin tekini düşürdüğümü fark etmem tesadüfün önde gideni değildir de nedir?

* Her yeri aradım nerede bu küpe ya???

* Birkaç gündür sıkıntılı zamanlarımda açıp baktığım şu fallarda anlatılanların çıkması ve hatta maddi ve manevi değeri olan bir kaybınız olacak, yorumundan sonra küpemin kaybolması da mı tesadüftür?

* Hürriyet'in açmış olduğu köşe yazarlığı yarışmasına kazanacağımdan çok emin olduğum için, "Orada, buradaki gibi özgürce yazamam, istediğimi yazamadıktan sonra da yazmamın ne anlamı var" diyerek katılmamam megalomanlık değil midir?

* Çalışan bir anne olmanın zorluklarını az çok biliyordum da, çalışan ve çocuğu okula giden bir anne olmak meğer ne kadar da zormuş. 9 da işbaşı yaptığım halde 6,5 da kalkıp, zar zor işe yetişebilmek, ve bu saatler arasına evin toplanması, kahvaltı hazırlanması, küçük beyin kahvaltısı, tuvalet eğitimi sebebiyle tuvalette bir takım atraksiyonların yapılması, öğlen için meyvelerinin yıkanıp sıkılması, bu arada oyunlarına iştirak edip, duş alıp giyinmek, önce eşi, sonra oğluşu servisle gönderdikten sonra, dağınıklığı toplayıp, bir şeyler atıştırmak, evin babası sadece traş olup giyinirken haksızlık değildir de nedir?

* Bir çocuk etrafı ne kadar batırabilir?

* Kreşe başlayan bir çocuk daha beşinci güne girmeden hastalanır mı?

* Bizim şirkette yıllık izin almak neden Kanada vizesi almaktan daha zordur?

* Lost niçin bizim kanalda bu kadar geriden gitmektedir?

* Yapı Kredi’de bir buçuk saat içinde aranan bilmem kaç numaranın onda birine de bir Allahın kulu çıkmaz mı? Garanti niçin her şey için zorluk çıkarır, 10 kişi çalışması gereken yerde, 3 kişi çalıştırdığı halde, ota b.ka şubeye çağırır, herkes babasının işinde çalışıyor da kolayca izin alabiliyor mudur? Her banka insanı canından bezdirmek için mi kurulmuştur? Kredi kartlarını iptal etmek çözüm müdür? Parayal hatta takas yöntemiyle alışveriş yapsak fena mı olur?

* Haber dinlemeden yaşamak mümkün müdür? Önce Afganistan’ı sonra Irak’ı birbirine düşüren süperimsi devletin bizi savaşmadan alttan üsten oyarak, seçtirdiği yöneticilerle birbirimize düşürmeye başlattığını görebilmek ve sağduyulu olabilmek için çok mu geç kalınmıştır?

* Bilmemkim hocanın ağzını kapatamayanlar, o hocanın ağzında çıkan lafla Ekşi sözlük kapatabiliyorsa nasıl demokratik, insanlar dini veya siyasi inançları için öldürülüyorsa nasıl laik, cumhuriyet düşmanları başımıza gelebiliyorsa nasıl cumhuriyetle yönetilen bir ülke olduğumuzu iddia edebiliriz?

Kafamda bunlar gibi onlarca soru varken dişlerimi sıkmamam mümkün müdür?

Dip not: Pazartesi günü için oğluş hastalanmamış olursa harika planlarımız var. Atatürklü Türk bayraklarımız, cama asacağımız bayrağımız ve balonlarımız hazır. Onları da alıp şenliklere gideceğiz, her yerde çocuklar için bir çok etkinlik var, öyle ki o özel günü gölgelemek için kazık kadar çocuklara saçma sapan şiirler okutulmasını biz bir senede sindirememişken, bu yıl da küçücük kız çocukları cinsel olarak çekici bulunuyor olmalılar ki, başları kapatılıp, gülüp eğlenip dansedip şarkılar söyleyecekleri yerde, ilahiler okutularak çocukluklarını yaşayamadan günü geçirecekler. Oysa herşeyin bir zamanı var değil mi ?

Herkese cıvıl cıvıl bir bayram diliyorum…

15 yorum:

Sebnem'den dedi ki...

CEVAPLAR..
BU GÜN İTİBARİYLE HAVALAR ISINDI TATLIM..DIŞARISI HARİKA..
1-BEN PHOTOSHOP BİLİYORUM..AMA ELİM BİR TÜRLÜ GİTMİYOR..HALA NE YAPACAĞIMI BENDE BİLMİYORUM..UYUZ BEY UYUZDUR UYUZ KALACAKTIR..
2-HAİN UYUZ...ZATEN DÜN 20:30DA ÇIKTIMİŞTEN..BUNUN İÇİNDE MESAİ YAPAMAM YANİ..
3-SANA WACOM ALINACAK..
4-İŞTEN ATILMAK İSTİYORSAN YOKTUR,İSTEMİYORSAN VARDIR.
5-DÜŞÜNSEN DAHA NE SORULAR ÇIKAR BE ASLICIĞIM..
6-ZARA İKİMİZİ BİRBİRİNE DÜŞÜRMEYE ÇALIŞIYOR.AYNI KREASYONLARI BENDE HAZIRLADIM..DÜŞMÜYELİM BU TUZAĞA..
7-NAZAR CANIM NAZAR...SENDE GÖSTERME HERKESE KOCANIN ALDIKLARINI.OLAN VAR OLMAYAN VAR.
8-FALA İNANMA FALSIZ KALMA.
9-KIZIM SALAK MISIN?KATILSANA YARIŞMAYA:)
10-HAKSIZLIK ŞEKERİM..BEN ÇOCUKSUZ AYNI ŞEYLERİ YAŞIYORUM..
11-37 YAŞINDA Kİ BİR ADAM NE KADAR BATIRABİLİR ETRAFI..ÜSTELİK SADECE AKŞAM 20DEN SONRA..3,5 SATTE YANİ YATANA KADAR.
12-HASTALANIR CANIM,HASTALANIR..ÇOCUK BU?NE KADAR DİKKAT EDERSEN ET..
13-5 YILDIR ÇALIŞIYORUM HALA YILLIK İZNİM 1 HAFTA..DÜŞÜN ARTIK..
14-FİKRİM YOK.
15-EN İYİSİNİ BEN YAPIYORUM..BULDUĞUMU HARCIYORUM HEHEEE:)PARAM YOK MUTLUYUM.DOLANDIRALAMAM DA..BANKAZEDE ASLA OLAMAM YANİ:)
16-MANKENLER YAŞIYOR ŞEKERİM.SEN NİYE YAŞAYAMAZSIN Kİ?
17-ÇOK ÇETREFİLLİ BİR OLAY CANIM..ANLAM VEREMİYORUM BEN DE:((ÜZGÜNÜM.
18-BEN ZONA GEÇİRİYORUM BAZEN..AMAN DİKKAT ET.
DİP SOS:23 NİSANINIZ KUTLU OLSUN KEREM BEY..ANNECİKLE İYİ ZAMAN GEÇİR..ÜZME O'NU.TAMAM MI?
ASLI UMARIM BANA SÖYLEDİĞİN DOĞRU ÇIKAR..PZTSİ TATİL OLURSAM VAR YA..ALTINI ÜSTÜNÜ GEZECEĞİM HER YERİN..YUPPPİİİİİ

Nihan dedi ki...

Asli,
Ben calismadigim halde sabah hazirliklari yuzunden yorgun dusuyorum. Ustelik benim kizim ben dus aldigim sure boyunca kapimda aglayarak ek bir stres unsuru yaratiyor. Sabah herkes gidecegi yere gittikten sonra kendimi o kadar yorgun hissediyorum ki bazen yataga geri donmemek icin kendimi zor tutuyorum. Sen bir de ustune ise gidiyorsun, kolay gelsin.
Bir cocuk hatta okula gittigi sure boyunca hasta da kalabilir, Nazlis oyun grubuna basladigindan beri o kadar cok nezle oldu ki, ben artik ugrasmayi biraktim, cocuk aylardir tikali burunla geziyor, sanirim cesitli cevreler tarafindan kinaniyorum.
Ayni cesitli cevreler beni evimin daginikligi yuzunden de kiniyorlar, biliyorum, ama ben evi toplu tutmaya calisma isinin pesini de iki gun once sinir krizi gecirdikten sonra biraktim Asli, cunku evet bir cocuk evi cok hem de pek cok batirabilir.
İyi bir haftasonu ve gonlunuzce bir 23 Nisan gecirmeniz dilegiyle...

Adsız dedi ki...

Ayy ne bu sorular böyle. Şu Uyuz Bey çok komik. Küpene çok üzüldüm. Benim annemin bir kayıp duası vardır.Ben bişey kaybedince onu ararım okur bulurum. Senin için de bir okusun şıp diye bul.
Anlatma herkese bak millet sevgilisini kocasını diğer kadınlara kötülüyormuş ki peşine düşmesinler ne stratejiler var :)
Harika bir 23 Nisan geçirin. Bİz çalışıyoruz bu 23 Nisan ama patronun masasına oturup kararları ben vereceğim bu günlük :):)
Sevgileeer

Aslı Cin dedi ki...

Şebnemciğim, ne cevaplar onlar öyle, tebrik ederim seni yine, hazır cevaplılığın ve dikkatin için. Pes :)Bu arada mankenler neyi yaşıyor diye merak ederek yukarıdaki sorularıma bakmak zorunda kaldım, ilahi Şaebnemciğim, :)

Nihan, sağol. Kimin ne dediği kimin umurunda, ben mesela çocuk yetiştirme konusunda sadece uzman görüşlerine, çocuk gelişimi hakkında bilgi sahibi olan arkadaşlarıma ve anneme kulak veririm, elalemin dediğini dinlemem. Temizlik, titizlik mi? Senin evin seni ilegilendirir kime ne? Bir gün vaktin olur, bir gün olmaz, çocuklu evler hele, asla çocuksuz evler gibi olamaz. Olması için çabalarsan da kendinden taviz verirsin, oysa hayat kısa, keyifle yaşa ;)

Zeya,dua için şimdiden teşekkürler, hep bir yerden çıkacak gibi geliyordu ama ümitsizliğe düşmeye başladım. Stratejiye gelince, kulağıma küpe yaptım onu şimdiden kaybettiğimin yerine ;)Sana da keyifli bir 23 Nisan dilerim :)

Sybella dedi ki...

Bu kadar soruyla yaşamak...Ben yoruldum ya Aslıcığım senin yerine...

Adsız dedi ki...

Bence haber dinlememek bizim evde uygulayabildiğimiz en güzel tercih:) Kötü haber cidden çabuk yayılıyor. Medyadan duymasak da birileri arayıp mutlaka bildiriyor manşetleri:) Bir de niye hep aynı haberler dönüp duruyor. Bak yaz geliyor. Artık kanallara düşüp boğuluruz, trafik kazaları devam eder, magazine girmeyim zaten:)Ne diyordum? boşver haberi falan. Oğluşun okulu kutlu mutlu olsun :)

Aslı Cin dedi ki...

Sibelciğim, kafamı boşaltmam lazım benim, dişlerim acıyor artık sıkmaktan, kafamın iinde bir bunun kadar yazamadığım endişeler ve planlar var. Biri dünyayı durdursun !

Sardunyacığım, teşekkür ederim, dün ilk faaliyetleri ile geldi, pek mutlu olduk. Haber izlememk gibi bir şey mümkün olamıyor ne yazık ki, alışkanlık mı desem, dünyanın gidişatına merak mı, okumadan duramıyorum, beni bu haberler de sinir stres sahibi yapıyor :)

Ayçiçeği dedi ki...

Umarım küpeni bulursun.

Erken yaşta yuvaya başlayan çocuklar hastalıklara karşı dirençsiz olup, sürekli hasta oluyorlar. Buna alışman lazım. Büyük oğlum da sürekli hastalanırdı. Sonra kardeşi doğuduğunda, yuvadan aldığı mikropları ona da bulaştırmıştı ve zavallı minik 3 aylıkken antibiyotik iğneler oluyordu. Durum böyle olunca abiyi yuvadan bir seneliğine almıştık. 4 yaşından sonra daha dirençli oluyorlarmış mikroplara karşı. Biz de karar verdik, bizim ufaklık abisi kadar erken başlamayacak yuvaya. Özellikle kışın çok zor oluyordu. İki gün iyise, beş gün hasta oluyordu :(

Neyse ki siz iyi bir dönemde başladınız. En azından kış hastalıklarını önümüzdeki kışa kadar atlatmış oldunuz :))

Adsız dedi ki...

Şebnem'cim valla seni kıskandığıma değil :)) kontrol edip, geri göndermem gereken DBS soruları yerine Aslı'nın sorularını cevaplamak daha cazip geldi.
Bunlar da benim cevaplar:
1-Bir heves okula ince giyinip gittiğim her gün titrerken bunu ben de hep soruyorum ama cevaplayacak muhatap bulamıyorum.
2-Uyuzbey'e bir de Kalpazan lakabı pek yakışır bu durumda.
3-Alanım dışı soru, yanıtlayamiyorum. Bir tek Zara'dan iki ay önce alıp, hiç giymediğim pantolon hakkında yorum yapabilirim.
4-Nazardır efendim nazar.
5-Umarım evde bir yerdedir.
6-Bak bir bu kalmıştı. Bir de buna takılırım artık.
7-Gerçekleri söylemek megalomanlık olmaz. Bu arada kankam Joone ile birlikte yazdığımız bir yer var artık. (Birbirimizi maskara ettiğimiz)(www.catlakpatlak.blogspot.com)
8-E ben niye Ada'yı okula götürmüyorum? Evde yemek yapılıyor, ütü yapılıyor, ona bakılıyor. Sabahları fazladan bir saat uyuyorum...
9-E bunu sormamış ol. Gerçi bazen babalar da onların performansına erişiyor:))
10-Çok üzgününm ama daha çok hastalanacak. Ama sadece bu yıl.
11-Bir de kocanın yönetici olduğu bir yerde bu daha da zor oluyor. "Alem ne der? mevzuu"
12-Yine alanım dışı soru.
13-Bankaların asıl amacı insanlara eziyettir. Diğer amaçlar fasa fiso.
14-Aynen dediğin gibi.
15-Ve malesef yine dediğin gibi.
Oğluşla mutlu bir bayram geçirin.
Sınavı tamamladım. Puanım kaç hocam?

Aslı Cin dedi ki...

Ayçiçeği, evdin aramadığım yeri kalmadı sanırım ama şu şarkıda dedikleri gibi benim hala umudum var :)Hastalık mevzusunda haklısın, herkes beni bu konuda uyardı ama işte, mecbur olunca insan zamanından biraz erken vermek zorunda kalabiliyor. Kimilerine göre kreş konusunda gecikmişim bile :) Alışacak, evin bir tanecik kuzusu okula gidince diğer çocuklarla eşit muamele görünce afallıyor sık hastalanıyor yada biraz ana babadan uzak kalıyor ama alışmalı ne yazık ki.Siz iki kardeş büyüttüğünüz için daha şanslısınız bu durumda :)

Adacım, snaa 9,5 üzerinden 10 veriyorum. Puanı da Joone ile ortak yazdığınız blogu bgüne rağmen bana haber vermediğiniz için kırıyorum :)Ada'yı da kocaman öpüyorum, iki küçük kartal yetişiyor desene, bizimki de formasını giymeye hevesleniyor.

Kirpikteki Gözyaşı dedi ki...

Aslı merhaba,

Çok soru var ama cevaplar kolay bulunmuyor sanırım. Bu sıralar ben de kendime çok soru soruyorum. Cevapların bulunması biraz zaman alacak gibi...Hem çalışan bayan hem de ev hanımı olmak gerçekten kolay değil. Bir de çocuk olunca neler olacak hayal bile edemiyorum...Allah kolaylık versin!
Bu arada ben uzun zamandır pek haber izle(ye)miyorum!Ben her gün işlenen saçma sapan cinayetleri, yaklaşan tehlikenin sinyallerini ve onlarca şehit haberini almak istemiyorum...Bayrağımız geçen haftadan beri camda...

İyi tatiller.

Sevgiler.

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] dedi ki...

Haber saati, çizgi film kanalı açıyorsun ve kusana kadar seyrediyorsun.. ben böyle yaşayabiliyorum ve mutluyum. Gerekli olan haberleri, zaten bir şekilde öğreniyorsun maalesef.:(
Keremciğin bayramı kutlu, mutlu olsun.:)

Aslı Cin dedi ki...

Sebla merhaba, çocuk olunca zorluklar artıyor, şimdi düşünüyorum da her çocukla daha da artmıyor mudur?

Haber izlemeyerek en iyisini yapıyorsun belki de, insanın ruh halini bozuyor her duyduğu kin ve nefret dolu hikayeler.

Fikriminincegülü, teşekkürler, inşallah yarın keyifli bir bayram günü geçirebiliriz. Haber saatlerinde biz genellikle mecburiyetten çizgi filmlerleyiz ama bir şekilde tv den olmasa net veya gazetelerden okuyoruz zaten olan biteni, okudukça merak ediyor, ettikçe daha çok okuyoruz. Kısır döngü gibi :)

Sizlere de iyi tatiller...

Adsız dedi ki...

ablam cok hos bır blog yapmısın valla hıc bır blogu adam gıbı gezınmedım ama 4 saattır senın blogdayım.oglusunla gecırdıgın gunler nısanlanma anınız hepsı cok hos benı hayalllere surukledıınsallah hep mutlu olursun

Aslı Cin dedi ki...

Serseridadas, hoş geldin, beğendiğine sevindim, teşekkürler, ve iyi dileğin için de inşallah diyeyim ;)