% 100 Düşünce gücünü okuduktan ve benzeri kitapları karıştırdıktan sonra bu kitap Aslı'ya çok farklı gelecek mi?
.
Bir kaç köşe yazarının bu yaz kimsenin elinden düşmeyecek dediği kadar var mı?
.
Can arkadaşın bu kitabı alıp ayılıp bayılması ve cts gecesi ballandırarak anlatmasının ertesi gün hemen koşup bir tane edinmemin bir faydası olacak mı?
.
İçinde yazılanlar gerçek mi?
.
Gerçekten de Angelina'dan David Beckham'a kadar bir çok meşhur bunu uyguluyor mu?
.
Dahası gerçekten de tarihe adını yazdırmış insanlar buna inanıyor muydu?
.
Sır neydi? Gerçek mi, bir din mi, yoksa kocaman bir palavra mı?
.
Azzz sonra...
.
Siz bu esnada kitabı aldığım gün gazetede çıkan yazarıyla yapılmış şu roportajı okuyabilirsiniz.
.
.........................................................................................................................
.
............................................................................
.
.................................
.
% 100 düşünce gücü.
İş hayatının baş ucu kitapları "Mor İnek" serileri.
Genç kızlığımın "Cosmo testleri".
Oldum olası kişisel gelişim konusuyla ilgilenmedim. Gelişimin insanın özeleştiri yapabilmesi, çok okuyup çok gezmesi, ve hayatın ona getirdikleriyle baş edebilmesini öğrenmesi ile ortaya çıkacağını düşünürdüm.
İyi düşün, pozitif ol, gülümse bak hayat rengarenk, bla bla bla…
“Sonra bu kitabı aldım ve hayatım değişti” demeyeceğim şimdi.
Benzeri çok kitap yayınlandı, bir çoğu okundu, inanmanın ve uygulamanın kolay olduğu düşünüldü, sonra hayattan yediğimiz bir golle pes edildi, yine gözyaşı döküldü falan filan.
İnsanız biz, acı haberlere de meraklıyız, canımızın yandığında ağlayıp isyan etmek ne kadar doğalsa, gözyaşlarıyla kahkaha atıp bir şeye sevindiğimizde zıplayarak dansetmek de hakkımız.
Ancak kimse kendinizi soyutlayın demiyor ya hayatın içinden, yaşayın diyor hissederek, her zaman daha iyisini hayal ederek, isteyerek.
Bu kitabın diğer kitaplardan farkı, kitabın zevkle çevrilen 1. sınıf kağıtları, yada profesyonelce pazarlanması değil sadece.
Hitap ettiği dil, akıcı anlatımı, insana anlatacaklarını sadece kendisine bilimsel dayanaklar arayarak değil, içimizde zaten var olan inanç gücüyle vermesi.
Zaten bildiğimiz, çoktan yaşadığımız, yada çok istediğimiz halde ulaşamadığımız şeylerin içimizdeki kara kutusunu açması.
Evet, bu kitap diğerlerinden farklı.
Yada ben eskisinden farklıyım.
İş hayatının baş ucu kitapları "Mor İnek" serileri.
Genç kızlığımın "Cosmo testleri".
Oldum olası kişisel gelişim konusuyla ilgilenmedim. Gelişimin insanın özeleştiri yapabilmesi, çok okuyup çok gezmesi, ve hayatın ona getirdikleriyle baş edebilmesini öğrenmesi ile ortaya çıkacağını düşünürdüm.
İyi düşün, pozitif ol, gülümse bak hayat rengarenk, bla bla bla…
“Sonra bu kitabı aldım ve hayatım değişti” demeyeceğim şimdi.
Benzeri çok kitap yayınlandı, bir çoğu okundu, inanmanın ve uygulamanın kolay olduğu düşünüldü, sonra hayattan yediğimiz bir golle pes edildi, yine gözyaşı döküldü falan filan.
İnsanız biz, acı haberlere de meraklıyız, canımızın yandığında ağlayıp isyan etmek ne kadar doğalsa, gözyaşlarıyla kahkaha atıp bir şeye sevindiğimizde zıplayarak dansetmek de hakkımız.
Ancak kimse kendinizi soyutlayın demiyor ya hayatın içinden, yaşayın diyor hissederek, her zaman daha iyisini hayal ederek, isteyerek.
Bu kitabın diğer kitaplardan farkı, kitabın zevkle çevrilen 1. sınıf kağıtları, yada profesyonelce pazarlanması değil sadece.
Hitap ettiği dil, akıcı anlatımı, insana anlatacaklarını sadece kendisine bilimsel dayanaklar arayarak değil, içimizde zaten var olan inanç gücüyle vermesi.
Zaten bildiğimiz, çoktan yaşadığımız, yada çok istediğimiz halde ulaşamadığımız şeylerin içimizdeki kara kutusunu açması.
Evet, bu kitap diğerlerinden farklı.
Yada ben eskisinden farklıyım.
.
................................
.........................................................
..........................................................................
.................................................................................................
Adını ilk önce Onur’un köşesinde duydum, bu yaz çok okunacak diyordu, “Ferrarisini Satan Bilge”nin tavsiye sonrasında alınıp çok sıkıcı bulunarak bir kenara atılmasının ardından, çok okunacak denilen her kitaptan korkarım ben. Dolayısıyla çok da ilgimi çekmedi.
Taaa ki…
Cuma gecesi İzmir’den gelen bir arkadaşımızı, biz buradaki İzmir’li arkadaşları olarak yemeğe çıkarana kadar.
Gece zaten keyifli geçti.
2 kadeh sekten sonra her şey çoook daha lezzetli ve keyifli oluverdi.
Sonra arkadaşım bana bu kitaptan bahsetti. O kafa ile insanın kulağına her şey ilginç gelir ama anlattıkları ayıkken de insanın merakını uyandıracak cinstendi.
Neyse ki Cts günü kızlarla buluşma günümüzdü.
Nedendir bilinmez o gün ben de bir asabiyet. Kedi köpek gibiyiz oğluşumla. Eşim bir sempozyum için Çeşme yollarında. Ama asabiyetimin bununla ilgisi yok. Hiç kıskanmadım. Gerçekten...
Neyse, kızlarla toplanıp yapılan muhabbetler terapi gibi geliyor insana.
Orada da bahsedildi benzer şeylerden. Biraz daha meraklandım.
“Nedir bu sır?” diye.
Gece bahsettiğim arkadaşımda kaldım. Oğluşlarımız arkadaş, biz üniversiteden beri arkadaşız, eşlerimiz iki arkadaş İzmir yollarında.
Herkes arkadaşına kavuştu anlayacağınız.
Ben de kitabıma.
O gece bol bol kitaptan konuştuk, içtik, Okan’ı seyrettik, eski günlerdeki gibi yatakta geceyarısı dedikoduları yapıp, eski günleri yad ettik.
Dertleştik.
Ve o gece henüz kitabın birkaç sayfasını karıştırmışken, anlatılanların gerçekten de hayatımı nasıl da etkileyebileceğini fark ettim.
Gerçek olabilir miydi?
Olabilir.
Atasözlerimiz de bunu doğrulamıyor mu? Birisini çok düşündüğümüzde bir anda karşımıza çıkmıyor mu? Bir şeyi çok istediğimizde gerçekleşmiyor mu? Yada bir işe girerken ümitsizsek biz üzülüp sabırsızlandıkça bir terslik çıkmıyor mu? Bir hastalığı andıkça o başımıza gelmiyor mu? Korktuklarımız başımıza gelmiyor mu?
Hayal ettiğim herşeye kavuşabilmişken, hayal kurmayı bıraktıkça sahip olduklarım azalmadı mı?
Bence gerçek.
Gerçekleşmese bile insana ne zararı olabilir ki?
Türkiye şartlarında en fazla, fazla iyimser, yok bu çok kibar bir nitelendirme oldu, saftorik yada salak olarak çağırılabilirsin.
Şebnem’in de dediği gibi “ Ha secreeet” der güler geçersin öylelerine de olur biter.
Bunları yazarken arada bir açıp baktığım bu kitap ister koca bir yalan olsun ister büyülü bir hayat vaadi, kim okursa okusun, isteyen beğensin, istemeyen burun kıvırıp geçsin, benim buna ihtiyacım varmış ki bana şimdiden çok iyi geldi.
Dünyadaki tüm inançların öğretisi olan bu çok basit sırrı hatırlamanın, uygulamanın, dua etmenin, hayal kurmanın, ve bir şeyi kalpten istemenin kime ne zararı olabilir ki?
Adını ilk önce Onur’un köşesinde duydum, bu yaz çok okunacak diyordu, “Ferrarisini Satan Bilge”nin tavsiye sonrasında alınıp çok sıkıcı bulunarak bir kenara atılmasının ardından, çok okunacak denilen her kitaptan korkarım ben. Dolayısıyla çok da ilgimi çekmedi.
Taaa ki…
Cuma gecesi İzmir’den gelen bir arkadaşımızı, biz buradaki İzmir’li arkadaşları olarak yemeğe çıkarana kadar.
Gece zaten keyifli geçti.
2 kadeh sekten sonra her şey çoook daha lezzetli ve keyifli oluverdi.
Sonra arkadaşım bana bu kitaptan bahsetti. O kafa ile insanın kulağına her şey ilginç gelir ama anlattıkları ayıkken de insanın merakını uyandıracak cinstendi.
Neyse ki Cts günü kızlarla buluşma günümüzdü.
Nedendir bilinmez o gün ben de bir asabiyet. Kedi köpek gibiyiz oğluşumla. Eşim bir sempozyum için Çeşme yollarında. Ama asabiyetimin bununla ilgisi yok. Hiç kıskanmadım. Gerçekten...
Neyse, kızlarla toplanıp yapılan muhabbetler terapi gibi geliyor insana.
Orada da bahsedildi benzer şeylerden. Biraz daha meraklandım.
“Nedir bu sır?” diye.
Gece bahsettiğim arkadaşımda kaldım. Oğluşlarımız arkadaş, biz üniversiteden beri arkadaşız, eşlerimiz iki arkadaş İzmir yollarında.
Herkes arkadaşına kavuştu anlayacağınız.
Ben de kitabıma.
O gece bol bol kitaptan konuştuk, içtik, Okan’ı seyrettik, eski günlerdeki gibi yatakta geceyarısı dedikoduları yapıp, eski günleri yad ettik.
Dertleştik.
Ve o gece henüz kitabın birkaç sayfasını karıştırmışken, anlatılanların gerçekten de hayatımı nasıl da etkileyebileceğini fark ettim.
Gerçek olabilir miydi?
Olabilir.
Atasözlerimiz de bunu doğrulamıyor mu? Birisini çok düşündüğümüzde bir anda karşımıza çıkmıyor mu? Bir şeyi çok istediğimizde gerçekleşmiyor mu? Yada bir işe girerken ümitsizsek biz üzülüp sabırsızlandıkça bir terslik çıkmıyor mu? Bir hastalığı andıkça o başımıza gelmiyor mu? Korktuklarımız başımıza gelmiyor mu?
Hayal ettiğim herşeye kavuşabilmişken, hayal kurmayı bıraktıkça sahip olduklarım azalmadı mı?
Bence gerçek.
Gerçekleşmese bile insana ne zararı olabilir ki?
Türkiye şartlarında en fazla, fazla iyimser, yok bu çok kibar bir nitelendirme oldu, saftorik yada salak olarak çağırılabilirsin.
Şebnem’in de dediği gibi “ Ha secreeet” der güler geçersin öylelerine de olur biter.
Bunları yazarken arada bir açıp baktığım bu kitap ister koca bir yalan olsun ister büyülü bir hayat vaadi, kim okursa okusun, isteyen beğensin, istemeyen burun kıvırıp geçsin, benim buna ihtiyacım varmış ki bana şimdiden çok iyi geldi.
Dünyadaki tüm inançların öğretisi olan bu çok basit sırrı hatırlamanın, uygulamanın, dua etmenin, hayal kurmanın, ve bir şeyi kalpten istemenin kime ne zararı olabilir ki?
Dip not: Bugün de şu rop. var gazetede konuyla alakalı.
29 yorum:
You are what you think...
BEN DE OKUYACAĞIM..
Geçen gün elim gitmişti, vazgeçtim sonra almaktan. Bu sabah yemedim içmedim bi koşu gittim aldım kitabı. Arka kapaktaki öneriye uyarak dileğimi tuttum ve rastgele bir sayfa açtım.
Hep beraber göreceğiz bakalım gerçek mi değil mi?
Atalarımız boşuna kalp kalbe karşıdır dememişler...
http://anneningnl.blogspot.com/2007/06/secret.html
Ben dvd'sini seyrettim eşimle ve tv karşısından inan kalkamadık. Herşey insanın içinde. Gerçekten iyi olayları istemeye gör. Çekiyorsun ve hayatta onlar sana doğru akmaya başlıyor. Hani derlerya sabah kalktığında güleryüzlü olursan, günün öyle geçer. Secret'te bahsedilernlere tamamen katılıyorum ve başucu kitabı olduğunu düşünüyorum. Hem de çok güzel bir terapi bence. Sevgiyle..
Aslicim,
Cumartesi Hoca Verda ve ben de bu konuyu konuştuk..ben inanıyorum uyguluyorum...filmi var onu da seyredebilirsin. hatta eskiden yazmışımda..https://www.blogger.com/comment.g?blogID=36895151&postID=117067753820656555.. burdan da nasıl açılacaksa sayfa haha.
Hatta vision boardum da var.
Sibelciğim, yes dear !
Şebnemciğim, ilk sayfadan başla, ikide bir dilek tutup sayfa kurcalama ama :P
Bkaya, baş ucu kitabı bu, dönüp dönüp okumalı ;)
Nihan, çok akıcı anlatmışsın, hele son yazdıklarına bayıldım, Secret arkadaşım !
Tanya, ben bulur açarım şimdi ;)
Valla ben inanıyorum... Tanyacığımın dediği gibi oluyor işte...
Bak mesela hep internette bir yerim olsun istemiştim oldu...
Şaka bir yana, ben pozitif düşünce gücüne, sahip olduğun tüm değerlere şükretmeye inanıyorum...
Ben de bir tek vision board yok, onu da temin edeceğim...
Kitabı da belgeselide akıcı - korkmadan oku veya seyret - derim :)))
Aslıcım,
Ben Secret'ın filmini seyrettim ve inanılmaz ticari buldum. Bunları zaten herkes söylüyor gibi geliyor bana. Yeterince iste, evren sana getirsin! Vallahi benim de işime gelir aslında ama biraz da palavra diyor kafamın bir tarafı.
Ben reiki yapıyorum senelerdir. Hem çok daha bilimsel, daha spiritüel ve etkilerini bariz olarak gözlemleyebiliyorsun. Bir de bu ayarda ama çok daha bilimsel olarak hazırlanmış "What the Bleep do we know?" adında bir belgesel var. Henüz izlemediysen kesinlikle öneririm. Secret'ta hiçbir açıklama yokken, bizim dileklerimizi öylesine evrene salmamız öğüt verilirken, bu bahsettiğim belgeselde kuantum fiziğiyle, bu olayların nasıl gerçekleştiği de anlatılıyor. Bence çok daha inandırıcı oluyor.
Aslıcım kitabı ben de okudum. İnanıp inanmamak herkesin kendi bileceği bir iş ama pozitif düşünmenin nesi kötü değil mi? bi kere ne başta ruhumuza iyi gelmiyor mu? Negatif düşünceyle sağlığımız da kötü etkileniyor bunu çok iyi biliyorum.
Ben kitabı okudukça geçmişe dönük düşünüp de başıma gelen şeyleri bile rastlantı olamaz herhalde diyerek şaşırdım. Veee denediğim bir şey var , olası değil demiştim önceleri ama olumlu düşündükten sadece 2 saat sonra hayretler içinde kaldım.Bence herkes okumalı.
Blogumda ben de yazıcaktım, sen önce davranmışsın:))
Verda, vision board hazırlamak için hazır değilim henüz, istediğim çok şeye sahibim, fazlasını istemek da bencilce geliyor bana. Ama biraz bencilliğin de zararı olmaz değil mi?
Dediğin gibi şükretmeyi bilmek en iyisi.
Ayşe, bunun ticari bir mucize olduğu gözle görülür bir gerçek. Belki de yazarımız bunu çoook istemiştir değil mi? ;)
Bahsettiğin belgeseli nereden bulabileceğimi biliyor musun?
Zeyno, söylediğin şeyi ben de yaptım ve gerçekten çok istediğim şeylerin bir şekilde olduğunu ama çekimser kaldığım konuları hayata geçiremediğimi farkettim. Gerçekten ilginçti bunun farkına varmak.
Ama sen de yaz mutlaka, erkesin yorumu farklı oluyor,okumak isterim
merhabalar aslıcm...
bende 17 nisan 2007de yazmıştım sır kitabını...
http://nurdanacar.blogcu.com/2626547/
yazımda sırla tanışmamı anlattım...üzerimdeki etkiler inanılmaz pozitif...
başıma gelmiş geçmiş tüm olayları özetlemişti benim için kitap...
hatta kitabı eş dostuma blogcu arkadaşlara da aldırdım....
karamsar bir toplumuz biz zaman zaman...ben hayata hep pozitif baktım..fakat bazı yerlerde negatif bakmışım...mesela özel yaşantım..mesela iş hayatım..şimdi bunları toparlama yolundayım..ama öylesine içime işlemiş ki..bilinçaltına inmek beni zorluyor yani...
odamda yatağımın hemen karşısında panom va artık...bu kitaptan mucize tabiki beklenmez...ama bence anlamak isteyen mesajları kitabın içinden alıyor...sevgiyle kal aslıcım...iyi haftalar...
aaa bide unuttum...
oğluşun umarım iyidir..
benim de yeğenim doğuştan alerjik astımdı..
yazdıklarını birebir yaşadık bizde...
küçücük elleriyle makinanın buhar çıkaran maskesini kendi tutardı anneciği yorulmasın diye....
biz evdeki tüm haliları kaldırdık...yerler parke...1 sene çok dikkatliydik...
şimdi makinası evde aksesuar görevi görüyor...çok mutluyuz atlattık...
tavsiyem..
sulu süpürge almak..ve mümkünse haliflex ve halılı ortamlara girmemesi oğluşun...
tekrar sevgiler,
nurdan
Nurdan, senin yorumunu merak ettim, verdiğin linki okuyacağım, işine yaramış belli ki. Sizin ufaklığın iyileşmesine sevindim, bizimkinde alerji kesinleşmedi, umuyorum ki sadece bir bahar alerjisidir, evimiz zaten mobilyacı dükkanına benziyor, bir tane kilimim var ufacık, ama okulda antialerjik de olsa ufacık bir halı var lamaiat üstünde, İnşallah oğluşunki de geçecek. İyi dileklerin için teşekkür ederim :)
Aslıcım birşeyi çok istediğimizde olacağını zaten bilmiyor muyuz?
Kötü düşününce kötü,iyi düşününce iyi hissettiğimizi bilmiyor muyuz?
Negatif enerji pozitif enerji ,biyoenerji kısaca olaylarını bilmiyor muyuz?
Kitap bana bilmediğim birşey sölemedi...
Ama Rhonda istediğine kavuşmuş o kesin...para istemiş para bulmuş hatun bence..
Ben beni bilirim walla..
Asya, haklısın ama sanırım birinin bana bunları arada bir hatırlatması gerekiyordu, belki bu kitap yapabilir ;) Phonda konusunda ise çoook haklısın, :)))
Bende çok merak ediyorum bu kitabı almalı okumalı..
Yalnız işin komik yanı "BİR BAŞARI HİKAYESİ: DAVID & MS. CORPSE BRIDE VICTORIA BECKHAM" içerikli tanıtım yazısının kitabı daha arzulanabilir kılacağını düşünmeleri. Çok aptalca.
Hadi Aynur çıksa, "Kanserdim, kocamdan günde 2 posta dayak yerdim. Kızım 15'inde kasabın oğlundan hamile kalmıştı. Kitabı okudum, kocam eve bir masaj aleti aldı ve beni bir daha hiç dövmedi. Kızım, eşi ve Avrupalı bebeleri andırmayacak güzellikteki torunum iki sokak ötede oturuyorlar; yedikleri etlerden protein zehirlenmesi geçirmek üzereler. Her akşam mangal, her akşam mangal. Kızımı şimdilerde manavın esmer çırağını arzulaması, dilemesi, olacağına inanması konusunda fiştekliyorum. Hayırlısı..." dese daha çok almak isterdim mesela ben kitabı. Neymiş? İlkokul terk David Beckham ve yanındaki varoş güzeli Hollywood'da orgy'lere katılmak isterlermiş de mümkün olmazmış... Bir kitap okumuşlar ve artık Los Angeles'ın yumuşak ikliminde ciltleri daha parlak, kalçaları daha kıvrak imiş. Bir defolup gidin rica ederim, demek geliyor yayınevine.
Neyse... Daha kitabı okumadan böyle Cem Mumcusal sataşmalara girmeyip; korsan morsan bulayım bir şeyler.
Hayat belkiiii bana da güleeeer.
İstemesem deee, alıştım desem de!
Ha ha haaa. Alemsin Jelatin. Ben de senin bloguna giriyordum bu arada, tam o sırada senden mesaj geldi.
Evet Fare hanım ve London jönünün reklamı pek hoş olmamış ama ben duymazdan geliyorum. :)
Secret,
Daha önce bir kaç blogda rastlamıştım bu kitaba. Konusunu tam olarak bilmiyordum. Bu günlerde bir kitap okumalıyım diye içimden bir ses bağırırken(ki utanarak söylüyorum ama bu normalde pek olmaz) hangi kitabı almalıyım derken güzel bir tavsiye oldu, teşekkürler.
Anlattıkların bana:
-Bir şeyi 40 kere söylersen olur.
-Sen içini serin tut.
-Kötüyü aklına getirme
-Gönülden iste olur
Gibi kelimeleri aklıma getirdi. Atalarımız bu işi biliyorlar galiba
Kitap yerine DVD yi alin. Kitap DVD nin transktript i gibi zaten. Motamot ayni kelimeler, ayni cumlerler. DVD yi hem seyretmesi daha kolay, hem de boyle bunaldiginiz zaman tekrar 1.5 saate seyredip, "heeeyt! beee butun istediklerim benim olacak" diye guzel gaza geliyorsunuz. Zaten amac o. Kitapta simdiye kadar okuduklarinizdan baska bir mucize, sir veya ipucu bulamayacaksiniz. Ama onemli olan o pozitif enerjiyi ve her istediginizin size gelecegine inancinizi kaybetmeme. O yuzden DVD daha kullanisli.
bende okuyacağım bu kitabı çok merak ediyorum bir türlü alamdım hersey fırsat ve para buluyoruz kitaba gelince sonra deyip bırakıyoruz işte
Okumadim Asli, filmi de gormedim ama tahmin ettigim yazilanlarin dogru oldugunu dusunuyorum acikcasi. Uzun zaman once Gregg Braden diye birinin DNA ile yaptigi deneyleri, sonuclarini okumus, etkilenmistim. Hatta internette buldum simdi, sen de bak istersen.
http://www.evrenselsevgi.com/forum/index.php?showtopic=658
Henuz iyi bilmedigimiz bir enerji alani var mutlaka ve biz duygu, dusuncemizle gercekten etki yaratiyoruz sanirim.
Ne iyi, isimiz kolay artik di mi ;)
Yeter ki motivasyonumuzu pozitifde tutabilelim.
The Secret filmini yapan Rhonda Byrne, Oprah`nin sitesinde filmin konusuna nerden esinlendigini falan anlatmis, bakmak istersen...
http://www.oprah.com/spiritself/slide/20070208/ss_20070208_284_101.jhtml
Loungtime, kesinlikle biliyorlar, ne güzel demişler işte, bir şeyi kalpten istersen olur yada kırk kere söylersen olur diye :)
Pratikanne,Dvd sini bulursam alacağım mutlaka ama ben kitabın her daim çantamın içinde olmasını da sevdim ;)
Civciv, ihmal etmemek lazım, bu veya bir başka kitap. Elinin altında seni fişekleyen bir kitabın olması güzel.
Cano, linkler için çok teşekkürler, çok ilginç bilgilar verdin. Bu sabah düşünüyordum da, hayalini canlandırdığım hemen herşeye kavuşmuşum bir şekilde, bunu düşününce daha da çok inanır oldum, hayal kurmaya devam :)
selam, bu kitabı almak konusunda ben de tereddüt yaşadım. Hatta bir öğretmen büyüğümün şiddetle tavsiyesine bile "ya biz bunları hep biliyoruzdur da uygulamıyoruzdur, sadece roman gibi okuduğumla kalacağım" şeklinde yaklaşmıştım ama o günden beri algıda seçicilik midir bilmem heryerde karşıma çıkıyor, senin yazın son damla oldu, yarın ediniyorum bir tane,
sevgiler, yeliz
Yeliz, mucizeler yaratmıyor, çok farklı şeyler de anlatmıyor, ama bir şekilde etkiliyor işte. Belki de buna inanmayı istemeye bağlı. Her halükarda okumak kayıp değil, ben çantamdan çıkartmıyorum, hiç bir şey olmasa da canım sıkıldığında onu görmek pozitif düşünmem gerektğini hatırlatıyor.
artık en kalabalık yerlerde bile park yerim hazır. 5 gündür deniyoruz ve sonuç muhteşem. heroes kahramanlarından biriymişim gibi hissediyorum kendimi. parkta işe yarayınca trafik ışıklarınada da uyguladım 2 gündür, sonuç 10 saniyeden fazla hiç bir ışıkta beklemiyorum.
işin sırrı inanmakta bence. ben yürekten inanıyorum.
yıllardır kilo ile ilgili kendimi hemen alır hemen verir olarak tanımlıyordum. şimdi programımı değiştirdim. ne kadar yersem yiyeyim hep ideal kilomdayım. sonuç artık daha az acıkıyorum. muhtemelen 15 kiloyu kısa sürede vereceğim. denemesi bedava ve çok zevkli.
sevgiler
fatoş
Merhaba ben de okudum kitabı Güzel buldum. Şimdide çekim gücü diye başka bir kitap okuyorum.
secret benzeri
ama bu doğaustu ogreticilerle yapılan konuşmalardan bahsediyor. http://www.kigem.com/content.asp?bodyID=3218 burada bilgi var.
bide nette gezerken secretin tamamını pdf olarak buldum. http://eyalcin.files.wordpress.com/2007/06/thesecret.pdf
Evet benim blogumda var, hemde tamamı; http://eyalcin.files.wordpress.com/2007/06/thesecret.pdf
Yorum Gönder