Eylül 17, 2007

Ağlama anne, benim için ağlama.:P

Bu bir tez konusu olmalı.

Ciddiyim.

Araştırılmalı, sebepleri bulunmalı, çünkü mantıklı hiç bir açıklaması yok bence.

Konu şu: Sabah 9 akşam 7 ofise tıkılı olan ben, aynı zamanda evin işlerini halledebiliyor, çocukla haftasonları için planlar yaparken her şeyi tıkırında yürütebiliyor ve bunları belli saatler içerisinde yapabiliyorken, şimdi hiç bir yere tıkılmak zorunda olmayan ben, kimse peşimden koşturmadığı halde, işlerimi zor yetiştiriyorum.

Ne zaman akşam oluyor anlayamıyorum.

Arkadaşlarım çok gülüyor ben böyle söyleyince ama öyle. Şöyle arkadaşlarıma kahveye, yada kuaföre gitmeye vakit bulamıyorum yine. Canım sıkılırsa, şu özlediğim Age of Empires'ın 3. sü çıkmış diye düşünürken ben, nette onun ipuçlarını aramaya dahi vaktim yok ki nasıl çözeyim ben oyunu ipuçları olmadan.

Derdim oyun falan değil, evime ve çocuğuma daha fazla zaman ayırırken, kendime daha doğrusu yapmak istediklerime zaman ayıramayacağımdan korkuyorum.

Misal, hani yürüyüş yapacaktım sabahları? Pilates saatine ne oldu? Hani zaman bulabildikçe denemelerimin üzerinde çalışacaktım?

Oysa sanki yarın işe gerisin geri dönecekmişim gibi, aman şuralara da el atayım telaşı ile kendimi paralıyorum her gün.

Bu his geçip de artık evde olduğumu idrak edebildiğimde veya artık evde el atılacak yer kalmadığında huzura ereceğim herhalde.

İşte o zaman yapmak istediğim her şeye zaman ayıracağım.

Not: Oğluşa bunu alenen söylemesem de, ilk servisle evde olduğundan mıdır yoksa benim eskisi gibi herşeye yetişmeye çalışırken saçları diken diken olan delirmiş anne modundan çıktığımdan mıdır bilmem, sanırım işe gitmediğimi anladı. Akşamları eve gelince bana, "Bana bugün ne yaptııın" diye soruyor. Allahım bunu duymak bile ne hoş !

Dip not: Bu şevkle kendimi mutfağa vermeye başladım. Artık annemin evi gibi bizim evde de kek, börek eksik olmuyor. Yeni bir tarif denedim, az yağlı, sağlıklı, besleyici. Adını da kış keki koydum. Uydurdum anlayacağınız ama nefis oldu, tarif aşağıda.

Dip sos: Bu işin tek kötü tarafı, iştahım çoook açıldı...

Kuş kondurmuş gibi utanmadan tarifini vereceğim kış keki.

Efendim, bildiğiniz kek aslında ama malzemeler biraz farklı. Besleyici olsun istedim, sağlıklı, lezzetli, ve enerji verici. Aslında diğerlerine göre daha az kalorili. Gerçi malzeme zenginleştikçe kalori artıyor ama boşverin onu şimdi.

1 su bardağını biraz geçecek kadar şekeri bir yumurta ile çıpıyoruz. İyice çırptık mı? Ok. Sonra içine bir su bardağı süt ve yarım su bardağını biraz geçecek şekilde sıvıyağı koyuyoruz. Biraz daha çırptıktan sonra malzemeleri ekliyoruz.


Malzemeler: İsteğiniz miktarda ceviz içi, kuru üzüm, ince kıyılmış hurma ve biraz da tarçın.

Sonra kabartma tozu ve vanilini ekliyoruz. En son da kıvamını alana kadar Tam buğday ununu. Hepsi iyice karışınca kalıba döküyor ve fırına veriyoruz.

Çıkardıktan sonra üzerine bir süzgeç yardımıyla pudra şekeri, nesquik ve tarçın karışımını ekleyip servisini yapıyoruz.

Fotoğrafı çektikten sonra aklıma geldi, biraz beyaz, biraz da sütlü çikolatam vardı. Olur mu acaba diye düşündüm, neden olmasın dedim sonra. Karıştırıp benmari usulü erittim ve kekin ortasına döktüm, orada bir yuvarlak olarak dondu. Kesince dilimlerde hoş bir görüntü verdi.


Unutmadan yazayım, sonra da royal icingle süslediğim şekilli kurabiye denemeleri yaptım. Oğluş o kadar beğendi ki bir tane süslemeden önce mideye indirdi, 3 tane de süsledikten sonra. Baktım evde devamlı kurabiye yenecek, iyisimi sen bunları pazartesi günü arkadaşlarına götür diye paketleyip çantasına koydum, çok mutlu oldu. Süsleme işinde pişmem lazım, yağlı kağıttan sıkma torbasına bir süre sonra bir haller oldu dolayısıyla ince çizgiler bir süre sonra şekil veremeyeceğim kadar kalınlaştı. Ama lezzeti yerinde, tadıldı, onaylandı. Bir de kırmızı dışında gıda boyaları almalı.


Dün telefonda anneme bahsederken yaptıklarımı, bana bir kaç kez tekrarlattı cümlelerimi. Hala yaptıklarıma inanamıyor. Evet insanlık için küçük ama benim için büyük bir adım..
150 gr. terayağı, 6 dolu dolu çorba kaşığı pudra şekeri, 2 yumurta, 1 çay kaşığı karbonat ve alabildiğince tam buğday ununu yoğurup, neli bir bez örterek 15 dk dinlendiriyor, sonra da açıp, şekillerle kestiğiniz hamurları 180 derecede kenarları kızarmaya başlayana kadar pişiriyorsunuz. Bir yerde altı yedi damla limon suyuna 250 gr pudra şekerini ve bir yumurta beyazını ekleyip iyice çırpıyor, istediğiniz renk gıda boyaları eklemek üzere ayırıyorsunuz. Sonrası yağlı kağıttan yapacağınız sıkma torbasındaki başarınıza, ve zevkinize kalmış. Afiyet olsun efenim.

Bir de görse gözleri yaşaracak. Yooo, hatta görse hıçkıra hıçkıra ağlardı sanırım ;)







Bir de bu şarkı çok özel biri için...

18 yorum:

Mutluveumutlu dedi ki...

Aslıcım, ellerine sağlık. Kekte, kurabiyelerde çok güzel görünüyorlar.
Hafta sonları, az sürede çok iş yapmamızın sebebi, koştura koştura herşey aynı güne yetişsin diye uğraşmamaızdan bence. Ama vakit varken, aheste aheste yapılır ya her iş. Bence sende bir tuhaflık yok, olayın gidişatı böyle :))
iyi haftalar

Adsız dedi ki...

Ben de dar zamanda çok iş yapabiliyorum zaman bol olunca tek iş yapabiliyorum. Neden acaba?
Benim de royal icingli kurabiye çalışmalarım vardı. Yaptığımda kendimi dünyayı keşfetmiş gibi hissetmiştim.
Kekleri bende besleyici yapıyorum ama kepekli unla böylece yerken içim daha rahat oluyor.

Evin keyfini benim içinde çıkar :)

ipek dedi ki...

Hah işte budur!!!
Ben bu durumun benim beceriksizliğimden kaynaklandığını düşünüyorudm ki, şükürler olsun, yine bloglar yetişti imdadıma.
Aslı cığım, benim kelimeler dökemeyip bir türlü ifade edemediğim bu absürd durumu pek güzel anlatmışsın..
Hiç bir açıklaması yok bunun gerçekten de. ben de çalışma hayatımda yıllar boyu bir güne bilmem kaç iş sığdırırken, eve geçişle birlikte birlikte bu sayı bire bazen de hiçe düştü. Zaman hiç bir şeye yetmiyor.Üstelik bir de akşam yorgun argın olma hali de cabası.
Nedir bu durum??
Sevgiler
İpek

Adsız dedi ki...

Aslıcım ellerine sağlık, harika gözüküyorlar.iftardan sonra kızımla birlikte lezzetli bir kek yiyeceğiz :)
Birdahaki sefere inşallah bizim ufaklıkta tadına bakar, belki senin sayende kurabiye yemeye başlar.Bu arada banada ayırmayı unutma öğlen çaya gelirim.

Vijdan

ab-ı hayat dedi ki...

Ellerine sağlık kek ve kurabiyeler çok lezzetli ve şirin görünüyor.
Hayırlı ramazanlar diliyorum.

selamlar

KhAOS dedi ki...

Çoook çalışıyoruz...
Kurstan Yunan asıllı bir arkadaşım söylemişti(yalan diildir heralde)
Yunanistanda mesai öğlen bitiyormuş. sonra insanlar evlerine gidip akşam için hazırlanıyor akşamlarıda bir yerlere eğlenmeye gidiyormuş..
Doğruysa üzülürüm bu kadar çok çalışan vatan evladına....
Yalansa yine üzülürüm dünyada öyle ülkelerin olduğunu bilmek güzel çünkü ....

BALDAN TATLI dedi ki...

Adaşım, bu kurabiyeleri denemeliyim. Sanırım ben oğlanda bayılacak. Okuldan akşamları gelince atıştırmadan yapamıyor işte. Sevgiyle kal.

Moonish (moonsun) dedi ki...

Yalniz degilsin Asli hic merak etme! Ben de isten ayrildiktan sonra evde bilincli olarak bos gecirdigim aylarda neler neler yapacaktim oysa... Aksam yorgun argin kendimi yataga atigimda, ben bu gun ne yaptim dedigimde verecek yanitim yoktu kendime...
En cok yapmak istedigin seyi dusun ve ona tutkuyla baglan, gerekirse kendini zorla tutkunun pesinden gitmek icin... Bak hersey duzeliyor o zaman...
Bu arada kek muhtesem gorunuyor :)

yass dedi ki...

canım ıstedı benım..annem saedce yuvarlak kurabıe yapıo yaws

Unknown dedi ki...

Bütün gün ayaktaydım ama ortada hiç bir şey yok diyen milyonlarca ev hanımı vardır herhalde işler bir türlü bitmez herkezin başına gelen bir sorun, gidişat,ev de olunca öyle oluyor işte nasıl olsa yetiştiririm diye..Ama kurabiyeler çok eğlenceli olmuş..

Asortik Krep dedi ki...

Uzun bir süre evde çalışmayan bir evkadını olarak, sabahtan iş yap,öğleden sonralarını kendine ayır :)) Gerçekten..ama o sabah iş yapamadın diyelim o gün öğleden sonra da oturup iş yapmıyorsun,keyfine bakıyorsun..

Aynı kek tarifi benim senelerdir yaptığım uydurma kekim..
Yalnız ben tarçını ve kakaoyu keke pişmeden koyuyorum bir de içine yağ koymadan da olur sadece kalıbı yağlamak yeterli..Süt yerine sabahtan demlikte kalmış çayı koyarsan da süper oluyo..Hem de bir yumurtayla yapıyorsun..Dene bak :))

Benim Hayatim dedi ki...

Kış kekinden bir dilim rica etsem. Enfes görünüyor.

elektra dedi ki...

aslı, yalnız değilsin. benim meslekten kaynaklı uzun tatilim olur ve o tatil günlerinde hiçbir işi bitiremem. çalışırken ise, atom karınca gibi olurum. her şeye yeterim. bu sanırım vakit sınırlı olunca salgılanan panik hormonunun bünyeye sağladığı gereksiz bir uyanıklık durumu. halk arasında stress diyorlar.:) boş ver, tembelliğin keyfini sür ve hiiiç panik olma, bugün olmaz ali belki yariiiin şarkısını söyle gitsin.
bu arada eline sağlık:)

Koyubeyaz dedi ki...

Asli tek kelime ile harikasin.. baska da bir sey demicem. :))

Tanya's dedi ki...

Hay aslı ya..ellerine sağlık..şu kurabiye süslemediki limon suyu pudra şekeri ve yumurta beyazı bilgisi nasıl hora gecti anlatamam..hep merak eder ve yapamazdım..şimdi akşama hemen cookie denemesi hahayt..

Sebnem'den dedi ki...

perşembe görüşüyoruz değil mi?bak hala antalya'ya gitmedim..
ben de senin gibiyim bu aralar..çalışırken halletiyim onca özel işim varken..şimdi hiç bir şey yetiştiremiyorum.ha bu gün ha yarın derken dönüp bakıyorum bir arpa boyu yol almamışım daha..

nymphea dedi ki...

Bence de zaman var diye daha yavas davraniyorsundur belki ondan boyle oluyordur. Eger sure kisitin olsaydi yine hizli davranirdin sanirim. Ama bence tadini cikar:)) Bu arada kurabiyeye bayildim:P Eline saglik..

Aslı Cin dedi ki...

Mutlu ve umutlu, aslına bakarsan öyle, eskiden aceleye getiriyordum herşeyi, şimdi ise layığıyla zaman ayırıyorum.

Zeya, sadece az sıvıyağ ve diyet süt de kullanırsan istediğin kadar yiyebilirsin herhalde.;)

Acemi aşçı, bugün düşündüm de sanırım bu bizim çok fazla zamanı bunlara ayırmamızdan kaynaklanıyor, belki evden yürütebileceğimiz işlere başladığımızda, bu zamanı daha iyi kullanabiliriz. Ne dersin?

Vij, her zaman beklerim biliyorsun. Bir de Nil için özel kurabiye çalışmaları yapacağım, o kaçırdı kreşteki kurabiyeleri.:(

Ab-ı hayat, teşekkür ederim, ben de size diliyorum. :)

Khaos, Yunanlıları bilmem ama bir çok arap ülkesinin öğleden sonra sıcaklardan sebep paydos ettiğini duydum. Şekerleme zamanı !

Aslı, oğluşunu öp benim için, afiyet olsun ona da. :)

Moonsun, işten ayrılınca yapacaklarım listem bitmedi ki henüz, kendimi o tutkuyla bağlandığım şeye bir türlü adayamadım. :)))

Yass, haha ! Ben sana yaparım aşkolsun :)

Elçin teşekkürler. Umarım oğluşun doğumgününde de altından kalkabilirim bunların.

Asortik, bu ilginç bir keke benziyor. İçine ben yine de süt koyayım ama, oğluş yiyor ya içime sinmez şimdi. İlle de çok besleyici olsun ;)

Mücevher kutusu, ne demek efenim, ne demek ?

Elektra, haklısın. Stress yok artık bende. Son aylarda yüzümü sivilceler sarmıştı, ki ben buluğ çağında bile pırıl ciltle dolaşırdım. Şimdi geçiyorlar yavaşça. İşte budur !

Koyubeyaz, utanma ve şımarma arasında gidip geliyorum :P Zeynep'i de öpüyorum.

Tanya, süper değil mi? Hele renk renk gıda boyaları ile uğraşması çok eğlenceli.:)

Şebnem, perşembe bir terslik olmazsa buluşuyoruz, sen şimdiden işlerini hallet. O günü bize ayır. Hatta ertesi gün de boğaz planlarımız var.

Nym, teşekkür ederim. Yok aslında çok yavaş da davranmıyorum ama sanırım bu hala evde halletmem gereken ertelenmiş çok fazla şey olduğu için. Bir de tabii hiç layığıyla olamadığım evhanımlığını öğrenmeye çabalarken günler geçiveriyor :)