Eylül 24, 2007

Galata köprüsünden manzara

Nihayet!

Zaman su gibi akıyor, bir sürü şey çıkıyor karşıma ve zaman yine yetişmiyor.

İşten ayrılınca durulacağımı düşünen arkadaşlarımdan farklı düşünen bir tek arkadaşım vardı ki, o da yanılmadı. Durulmuyorum, duramıyorum, yapacak o kadar çok şey var ki !

Turistik İstanbul gezimiz sadece bir güne sıkışıverdi.

Ama ben yine de azimle listemdeki yerleri gezmeye çalıştım. Gidemediklerim için artık haftasonu planları yapacağım çaresiz. Katılmak isteyenler gelebilirler.

Çarşamba günü Eminönüne inerek başladım işe. Amacım Mısır çarşısını, Kapalıçarşıyı ve o civarı gezip, biraz oğluşun doğum günü için malzeme alışverişi yapmak, biraz da yeni merak saldığım mutfağım için misss kokulu baharatlar almaktı. Bir de biri ile buluşacaktım. Onu blogundan tanıyor olabilirsiniz ama kuvvetle muhtemel Akıllıbebek'ten de tanıyorsunuzdur.

Banu ile bir süre önce mailleşmiştik. O gün de buluşmaya karar verdik.

Biraz oturur konuşuruz diye düşünürken, bir de baktık ki saatler geçmiş, laf lafı açmış, sohbet uzadıkça uzamış. Velhasıl, o gün Banu bana yaptıklarından ve yapacaklarından bahsetti ve sordu, bunun bir parçası olmak ister miyim diye?

İstemez miyim? Kocaman bir aile ! Anlayacağınız, bugünden itibaren ben de Akıllıbebek' te yazmaya başladım. Umuyorum herkesin keyif alacağı yazılar çıkar ortaya

Sohbetin uzamasında Galata köprüsünden izlenen nefis manzaranın etkisi var mıydı bilmem ama tepemizden atılan oltalara vurulan gümüşi balıklar oynayarak yukarılara çıkarken ve deniz kokusu insanın içini kaplarken büyülenmemek imkansızdı. Kaç vapur kalktı bilmem biz otururken, ama martıların çığlıkları, caminin önündeki güvercinlerin kanat çırpışı, ve daha sonra içine girdiğim Mısır çarşısının kokusu hala aklımda.

Evet, gecikmeli de olsa girdim çarşıya. Ramazan'ın da getirdiği bir hareketlilik var sanki. Kapalıçarşı ışıl ışıl. Gönül ister ki daha da derinlere gideyim ama acelem var, iftar saati yaklaşıyor diye kepenklerin erkenden kapanacağından korkuyorum.

Mısır çarşısına geçince yanılmadığımı görüyorum ama hala vaktim var. Önce mis kokulu kahvemi aldım, sonra da diğer malzemeleri. Susam, çörekotu, mahlep, tarçın, Hindistan cevizi, kuru meyveler, zencefil. Haydi gelmişken biraz kavrulmamış kuruyemiş alayım, bayram geliyor, gelecek çocuklara lokum derken, kendimi dışarı zor attım.

Biraz da pasta malzemesi lazım. Kalıplar, gıda boyaları, süsleme şekerleri.

Anlayacağınız o gün biraz telaşlı geçti. Ame pırıl pırıl bir günde yıllar sonra Eminönü'nde olmak harikaydı. Tren'e binmek, denizi seyrederek yolculuk etmek, bana çoook eskileri hatırlattı.

O gün, ertesi gün Beyoğlu'ne gitmek üzere Şebnem ve Ayşen'le buluşmak üzere sözleştik. Nereden bilebilirdik ki, o Beyoğlu gezimizin Japon turist olarak geçireceğimiz ilk ve son gün olacağını? Ondan sonraki gün hava yağmurluydu, Ayşen hastaydı, Şebnem'de bizden çok uzakta kendini mutafağa adamak zorunda kalmıştı.

Her gün çevre yollarından geçerek gittikçe uzaklaştığımız şehirleri layığıyla gezmek için zaman ayıramaz hale geliyoruz, ne acı. Gezecek çok yer var ama ona ayıracak zaman yok. Hafta içi, iş, çocukların okulu, yapacak işler güçler. Haftasonlarına sıkıştırılan eş dost ziyaretleri, yemek planları, sinema tiyatro, alışveriş yada özlemle evde koltukta geçirilen zamanlar. Hep bir şeyleri erteliyoruz. Bir yerleri. Birilerini.

Bu bir kaç günlük kaçamak çok iyi oldu. Ama tadı damağımda kaldı. Belki hafta sonları. Annem her hafta sonu bakar mı Kerem'a acaba? Anneee !

Yarın : Beyoğlu

5 yorum:

Mutluveumutlu dedi ki...

Aslı'cım, umarım en kısa zamanda gezine kaldığın yerden devam edebilirsin.
Akıllıbebek'te hayırlı olsun, anne değilim belki ama ileride anne olmak isteyen bir bayan olarak yazılarını takip edicem.Sevgiler...

Sebnem'den dedi ki...

Aslıcığım,hehe..güzel eğlendik ama değil mi?Sen yine gel yine yapalım.Bak daha bizim yakada Zeya'ya baskın yapacağız.

BALDAN TATLI dedi ki...

İnsanın yaşadığı kenti bir turist olarak gezmesi hoş olsa gerek. Hele bu yaşadığın kent İstanbul'sa. Gez gez bitmez. Kaç sene oldu gelmeyeli, gezmeyeli. Bu arada senin için hayırlı olsun Akıllıbebek. Sevgiyle kal.

Moonish (moonsun) dedi ki...

Tebrikler Asli:) Yazilarindan kopamiyordum, bir bebegim olmamasina ragmen seni ordan da takip edecegim simdi:)Basarilarinin devamini dilerim,
Sevgiler :)

Aslı Cin dedi ki...

Mutluveumutlu, umarım. Ve umarım iyi örnekler oluruz sana da :)

Şebooo, evet sırada o olsun :)

Aslı, dediğin gibi bitmiyor gezerek. Belki de farklılığı bu. Teşekkür ederim :)

Moonsun, Teşekkürler, her zaman bekliyorum. Sevgiler...