Kasım 19, 2007

10 Film, 10 kadın, ve 10 aşk...

Barbuni’de yayınlanan Feryal Tilmaç'ın aşkın hallerini anlatan en iyi 10 kitap listesini okuduktan sonra, ben de en iyi 10 aşk filmi listemi yazmak istedim.

Aklıma aşkı anlatan bir kitap gelmedi. Çok düşündüm, zorladım kendimi. I ıh !

Aşk hemen her hikayenin içinde oluyor belki de. Birbirine benzemeyen tarifleriyle. Ya da farklı algılıyoruz her birimiz birbirimizden. Arıyoruz her hikayenin içinde.

Bulunca?

Rahatlıyoruz. İşte, bu kitapta da aşk var diye.

Fimlerin içinde de aynı şekilde. Ama tabii aşkı anlatmak için yola çıkılmışsa, yönetmenin bakışı da önem kazanıyor, onun gözünden gördüklerimizi biz de kalben hissedebiliyorsak ne ala, o zaman filmlerin tadından geçilmiyor.

Benim listem şöyle :

1-Gone with the wind 1939

- I only know that I love you

- That's your misfortune !

Bu uzun aşk hikayesi, bir o kadar da eğlenceliydi. Afişi bence gelmiş geçmiş en güzel film afişlerinden biri. Ve inanılmaz güzellikteki sahneleri de şiir gibi.

2-The English Patient 1996

- I just wanted you to know, I am not missing you yet.

- You will.

Flashbacklerle çok güzel kurgulanmış olan film, sahnelerin zenginliği ve anlatılan tutku ile büyülüyordu.

3-Titanic 1997

- Where to miss?

- To stars.

Kısacık zamanda yaşanan büyük aşk, ilk sahnesinden son sahnesine kadar bir masal gibi anlatılıyordu. Her ne kadar şu geminin güvertesindeki sahnenin suyu çıksa da.

4-Love actually 2003

- True love lasts a lifetime.

Avrupa sineması Hollywood'dan bir adım ötede her zaman. Birbirinden farklı hikayeleri bir araya getiren film sıcacık bir komediydi aynı zamanda.

5-The notebook 2004

- That is my sweetheart in there. Whereever she is, that is where my home is.

Hafızasını yitiren sevgilisine günlüğünü okuyarak yaşadıkları büyük aşkı hatırlatmaya çalışan biri ile birlikte ölmek nasıl bir şeydir, onu anlatıyor bizlere. Basit bir konu ama masal gibi bir anlatım.

6-Pretty woman 1990

- So what is your name?

- Edward.

- Really? That is my favorite name in the whole world.

Hangi hayat kadınını bu kadar sevip kendimizle özdeşleştiririz ki? Tam bir Cinderella hikayesi, eğlenceli , komik ve romantik.

7-You’ve got mail 1998

- What about you? Is there someone else?

- No, no but there is the dream of someone else.

Rüyalar gerçek oluyor. Birbirini tanımayan, daha doğrusu gördükleri her yerde birbirlerinden kaçan bir kadın ve adamın maillerle başlayan komik ve romantik hikayesi.

8- Just like heaven 2005

- How do I know you?

- Maybe from your dreams.

En sevdiğim romantik komedilerden biridir. Filmin sonundaki çatı katı fena halde güzeldir. İnsan aşık değilse bile orada olabilir. Filmin tüm gizemi de oradadır zaten.

9- What dreams may come 1998

- What's true in our minds is true, whether some people know it or not.

Film cennette geçer, bekleyişler üzerine kuruludur, aşkın gücünü anlatır, sahneler rüya gibidir, bir tablonun içinde yaşamaksa cennet, insan ölümden korkar mı hiç?

10- La vita e bella 1997

- My husband and son are on that train. I want to get on that train. Did you hear me? I want to get on that train.

Bu sözler aşkı anlatmıyor diye düşünebilirsiniz. Oysa birileri ölüme giderken onlara katılmayı istemek için fena halde aşık olmak gerekir.

Önce bu sahneye ağlarsınız. Ondan sonra gözyaşlarınıza kahkahalar eklenir. Hem aşkın filmidir, hem komedidir, hem de acıyı tam kalbimizin derinliklerine anlatır.

Gelmiş geçmiş en güzel filmdir. Son sıraya koyduğuma bakmayın, ben tatlıları da en son yerim.

Bir de listeye giremeyenler var. Klişe hikayesi ile Love Story, fena halde insanı bayıltan replikleri ile Ghost. City of Angels’da da Nicolas Cage’in bakışları bir nevi Çin işkencesi gibi.

Bodyguard mı? Birkaç sahnesi ilginçti...

Cuma günü yarım yamalak seyredip bir kenara kaldırdığım "Miss Little Sunshine" ı izledim nihayet, çok keyifliydi. Bugün "Yaşamın kıyısında" var izlenecek, ve cuma gününe kadar da "Persepolis" Haftaya da onları yazarım.

Evde olunca insan sinema günleri de yapabiliyor kendine, ne ala, ne ala :)

Not: 10 kadın listem de Barbuni'de.

7 yorum:

BALDAN TATLI dedi ki...

Rüzgar Gibi Geçti gerçekten mükemmel. Ne filmmiş yaa. Favorim benimde. Bir zamanlar afişini alıp asmıştım odamın duvarına. Hem kitabını okudum, hem filmini seyrettim. Büyük bir aşk. Bazı filmler var böyle insanı derinden etkileyen.

anemon dedi ki...

prety woman kaç kez izledim bilmiyorum haladaha izlerken büyük keyif alırım hele müziği

Tanya's dedi ki...

Yaşamın Kıyısında filmini beğeneceksin..ben çok beğendim.. Birde dün gece son zamanlarda seyrettiğim içinde aşkı da barındıran çok güzel bir film daha var. Eternal sunshine of the spotless mind...izlemediysen izlemeye değer.

zeya dedi ki...

Yaşamın Kıyısındayı ben de izlemek istiyorum. Bu aralar yine vakitsizim. Özeniyorum şu senin sinema günlerine ev de vakitlerine :):)
Görüşürüzz

Esra :) - kadincablog.blogspot.com dedi ki...

listede henüz izlememiş olduğum filmler de var en kısa zamanda izleyeceklerim listesine aldım bile :)

Adsız dedi ki...

Tam Notebook derken baktım yazmışsın canım kesinlikle katılıyorum Aslı'cım Bu arada yabancı olmasa da en iyi olmasa da gönlümde SELVİ BOYLUM AL YAZMALIM'ın yeri başka.

Birde sevdiklerim
Love Story
Dr. Zhivago
Genç Ölmek
Ghost
Bodyguard
Melekler Şehri
ve tabii ki Kasımda Aşk Başkadır

bu arada Yaşamın Kıyısında için çoğu kişi sevmemiş sen yazınca bakarız beğenecekmisin onun yerine Melek çok güzeldi ağladık ama süperdi diyenler var bakalım canım. Neyse iyi geceler canım

Aslı Cin dedi ki...

Aslı, evet bu bir klasik. Sahneleri beni büyüler hep :)

Civciv, gerçekten de öyle. Ne zaman rastlasam hala keyifle izlerim :)

Tanya, hayır izlemedim, hemen araştırıyorum, teşekkürler :)

Zeya, yoğunluğu atlat Şeboyu da alıp bir sinema günü yapalım :)

Esra, iyi filmler önerebildiysem ne mutlu bana :)

Eda,doğrusu Melek bana Jack Nicholson'un filmini hatırlatıyor, biraz etnik öğeli sahne, biraz da arabesk dokunuş, sevmememiz mümkün mü? :)))

( Ooyuncuları hangi filme toplasan izlennir zaten ;)