Unutmuşum.
Müzeyyen'i dinlerken yeme de yanında yat lezzetlerle ve bittabi balıkla Efe yaş üzümünü şöyle keyifli bir sohbetle içmenin tadını.
Sonra,
Buzlu rakıların midemi nasıl da bozduğunu, ertesi sabah başımın nasıl da ağrıdığını, ve bu halsizliğin üzerime nasıl da yapıştığını da unutmuşum.
Bir 300 yıl kadar rakı içmeyi düşünmüyorum.
Ama dedim ya balık hafızalıyım.
Unuturum falan...
Kasım 05, 2007
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
6 yorum:
Gelsene..rakı değil de şarap içelim...dertlerimizi de şişeyi mantarla mühürleyip hapsedelim..
ahh olsada içsek şimdi.Nasıl gider rakı müzeyyen senar eşliğinde. offff efkarlıyım bugün zaten.iyi yapmışsın valla canımın içi.bu konuda balık hafızalı olmanda çok iyi olur:)
ben de balık hafızalıyım bu konu da :):)
ne bir daha aslalar gördüm pes etmedim :):):)
Evlenmeden önce severdim,rakı içmeyi. Hemde sodayla olacak. Yanında herhangi bir şey olmasına gerek de yok. Yeterki muhabbet olsun. Ama eşim içki içmeyi sevmiyor. Tad alamıyor içkiden. Evlendikten sonra unuttum bende. Belki arasıra bir bira veya ahududu şarabı.Şiddetle tavsiye ederim ahududu şarabını.Şirince yapımı olursa. Alkol oranı %7. Çok keyif veriyor içimi. Sevgiyle kal.
pişt....balık.!nevizade desem...deniz börülcesi,topik,fava,peynir,yaş üzüm efe desem..pişt balk!gelsene..bak tanya'da davet etmiş..şarap marap..
Tanya, bu teklife kim hayır diyebilir ki? Ama biraz zaman, sonra mutlaka :)
Berfin, yukarıdaki gibi davetlerden sonra doğrusu unutmaya başladım bile :)))
Zeya, aynen öyle :) Sen şimdi Londra'da neler yapacaksın bakalım.
Aslı, Şirince şarapları başka oluyor, hele Şirince'de içince. Ama olsun buradan da içeriz ;)
Şebnem, bu kadar da ballandırılmaz ki kardeşim. Özledim seni çok :)
Yorum Gönder