Nisan 16, 2008

Botoksa hayır ! :P

Bu yazı bir arkadaşıma ithafen yazıldı
ama bu günlerde morali sıfırın altında
olan herkes için geliyor.


Hayat çok garip değil mi sizce de?

"Şimdi" yi yaşamayı unutuyoruz. Bir de bakıyoruz ki gerilerde kalmış. Oysa biz hala geleceği merak ediyoruz her kahve falında.

"Şimdi" varız. Yarın? Bilmiyoruz.

"Şimdi" mutluyuz yada çok mutsuz. Her tökezleyip düştüğümüzde üstümüzü silkeleyip ayağa kalkamıyoruz belki ama her geçen senenin suratımıza bıraktığı çizgilerle yolumuza devam edebiliyoruz. Onlar sadece çizgiler değil ki. Dudağımın kenrarındakiler arkadaşlarımla yaptığım sohbetlerden ve kahkahalardan hatıra. Boynumda oluşmaya başlayanlar uykusuz geçen gecelerde kafam önüme düştükçe yerleştiler oraya. Gözlerimin yanındakiler her acı, her hayal kırıklığı veya her öfkede derinleştiler.

Onları sevmesek de onlar bizi "Şimdi" ye taşıyan geçmişimiz. Şimdi, eğer ben hala ayaktaysam, o çizgilere, onların bana verdiği güce ve onlarla giydiğim zırha borçluyum.

Büyüklerin sözüne kulak vermek lazım. Ne demişler: "Her şey insanlar için." Hastalıklar gelebilir başımıza, hayal kırıklıkları, iftiralar, başarısızlıklar, yanlış seçimler. Her ne olursa olsun ayağa kalkmazsanız ilerleyemezsiniz. O düştüğünüz yerde debelenip durursunuz. Bir de demişler ki: "Zaman her şeyin ilacı". Zamanla her şey unutulur. Ya silinir, ya anlamını yitirir. Size bir daha tökezleyip düştüğünüzde canınızın daha az acıması için yeni bir çizgi bırakır.

Çizgilerinizi sevin.

Not: Bir yerde okumuştum. "Göbeğinizde çatlak varsa üzülmeyin, o size bebeğinizden kalan bir annelik nişanıdır" yazıyordu. Çatlağım yok diye üzülür mü insan, ben üzülmüştüm bunu okuyunca :)

7 yorum:

Unknown dedi ki...

Asli'cigim yazdiklarina yuzde yuz katiliyorum. Baska soze gerek yok. Sevgiler. Seni cocuk istismari konusunda mimliyorum bu arada

denizanasi dedi ki...

yessss. bence de yasaklanmalı. benim yaşım 38 ve hala kırışığım yok. sanırım bunun sebebi biraz da makyaj yapmamak ve cok da fazla krem tarzı şeyleri değiştirmemekten geliyor. şimdiki nesil daha 12-13 yaşından itibaren başlıyor her türlü kimyasalı kullanmaya..

ceyndo dedi ki...

Ben de bitmeyen tükenmeyen kırışıklık giderici, yaşlanmayı geciktirici, hede hödö krem reklamlarını izlerken çıldırıp "yeter ya niye yaşlanmayı geciktirmek istiyim, ne derdim var kırışıklıklarımla" diyip bloguma bir yazı döşenmeye niyetlenmiştim. Bir kenara not aldım lakin sıra gelmedi. O yüzden eline diline sağlık çok güzel yazmışsın.

uykucu dedi ki...

aslıcım sağol ya şimdi sezaryen sonrası sarkan göbüşümden nefret etmeyi bıraktım o bana oğluşumun hediyesi:))zaten o botoks denen şeyin yılan zehiri olduğunu duyduğumdan beri nefret ederim hele suratın ondan sonra aldığı şekil daha beter,insanlarda akıl yokki..

Sebnem'den dedi ki...

CİCİ.....SANA SÜPRİZİM VAR:)))
BU ARADA YAŞLANMAK MI?BİLİRSİN NASIL TEDİRGİN OLDUĞUMU...AMA MAŞALLAH DAHA 0 KIRIŞIK SAHİBİYİM..
AMA KIRIŞIRSAM NE YAPARIM BİLMİYORUM..YALNIZCA YÜZÜMÜ TEF GİBİ GERDİRMEYECEĞİME EMİNİM..

Aslı Cin dedi ki...

Sevgi, seve seve yaZaten ezarım o konu hakkında :)

Denizanası, sana hak vermemek imkansız. Zaten erkenden belli oluyor sonuçlar.

Çok düşünen kadın, çok teşekkür ederim :) Ben bitkisel bakım ürünlerine inanıyorum sadece.

Figen, yılan zehirimiymiş ??? Bilmiyordum...

Şebneeeem, okudum şekerim çok sevindim detaylar için seni yarın arayacağım şu anda gece yarısı malum :))

david santos dedi ki...

I loved this post!
Have a nice week.