Ağustos 22, 2009

Babaanne

Bekleyeyim bari.

İsyan ettikçe başka şeylere üzülmekten korkuyorum. Hatta bu aralar her zaman korkuyorum. Birilerini kaybetmekten, bir şeylerin ters gitmesinden, en ufak değişiklikten bile. O sebeple her saniye kendimi oyalıyorum ya. Gözlerim kapanana kadar yatağa gitmiyorum ki sağa sola dönerken düşünmeyeyim.

Ama işte oluyor bir şeyler.

Felaket tellalı olarak anılmamak için yazamadım buraya. Geçen hafta babaannem hastaneye kaldırıldı. Maşallahı var aslında 88 yaşında ama kendi işini kendi görürdü. Ama işte bir gün yazlıkta kolu tutulmuş. Oradan Ada'da bir hastaneye gitmişler.Kolunu pıhtı tıkamış, kanı sulandırmaya çalışmışlar orada, bir de güzel yatırmışlar. Halbuki bu öyle pis bir hastalık ki ailemiz için yeni değil. Geç kalındığında ne olduğunu biliyoruz. Babaannemin kız kardeşi de benim gözümün önünde felç geçirmişti. O gece kendimden beklemediğim kadar dirençli olup her şeyi ile ilgilenebilmiştim ama düşününce ne zor olduğunu biliyorum. O gece onu Ege ünv. hastanesine kaldırmış, koca hastanede bizimle ilgilenen nöbetçi genç doktorun umursamazlığı ve sanırım deneyimsizliği sayesinde o kadın 7 yıl yatalak yattı. Acaba doktor rahat yatabiliyor mu? Muhtemelen evet...

Herneyse babannemin parmaklarında morarma farkedince bizimkiler, doktora söylemişler, adam apar topar şehirdeki hastaneye nakil etmiş. Orada neyse ki gayet iyi ve deneyimli doktorlar varmış, pıhtı alınmış, beyne de bakılmış, ilaçları düzenlenmiş, yoğun bakımdan da çıktı. Eli kolu çalışıyor, kafası da yerinde ama şimdi de hayaller görüp ara sıra saçma sapan şeyler söylüyormuş. Ben en çok bizi hatırlamamasından korktum ama hatırlıyor neyse ki. Bana her zamanki gibi bakıp sarılmasını isterim yanına gittiğimde.

Ama doktorlar, bu yaşlı hastalığı. Her şeyi yapıyoruz ama her an her şey olabilir demiş. Al sana bir kalp sıkışması daha.

Küçükken hayatta en çok babannemi kaybedersem yıkılırım derdim, öyle bir bağımız var onunla. Ama geçen yıllar için de kendimi hazırladım. Ya da kardeşimde olduğu gibi hazırlamaya çalışmışım...

4 yorum:

Şenay- Doğam dedi ki...

Sevdiklerinin hastalıkları ile yıkılmanın ne demek oldugunu ıyı bılıyorum..Aynı anlar da benım de babam yogun bakımdaymıs... sukur ..su an ıyı.. babaanne ne allahtan acıl sıfalar dılerım..

Sevgılerımle..

uykucu dedi ki...

insan kendini alıştırmalı deniyorda olamıyor malesef.benim annemde şu an yaşlılık hastalıklarıyla boğuşuyor her gece acaba bir şey oldumu diye gidip nefesini dinliyorum yakın olduğunu bilsemde yinede düşünmek istemiyorum..yaşadığımız anları değerlendirelim ne kadar birlikte olursak iyi.

ipex dedi ki...

yaşlanmayı sırf bu yüzden istemiyorum, benden büyük olanlar teker teker yok olup gidecek, her birini ellerimle toprağa vereceğim diye! küçükken babama " ilk önce ben öleyim, hiç birinizin öldüğünü görmeyeyim" derdim, babam da "ne kadar bencilsin" derdi! sıralı ölüm dilemek gerekirmiş. ölüm ölümdür işte, sıralısı sırasızı mı var? acısızı dilenebilir belki. babaanne'ye çok acil şifalar dilerim, umarım sağlıkla, kaliteli bir yaşam sürmeye devam eder...

Aslı Cin dedi ki...

Teşekkür ederim, umarım. Test sonucu bekliyoruz ama hızla hayal görmeye devam ediyor...