Kasım 03, 2009
Açık davet
Aşağıdaki yazıyı okudunuz mu bilmiyorum. Ama bu sabah nihayet biraz da olsa Show haber konuyla ilgili haber yaptı. Ziraatçılar ve bir doktor bu konunun ne kadar tehlikeli olduğu konusunda bilgi verdiler. Özetle cinayettir bu diyorlar. Tüm Avrupa'nın kabul etmediğini biz kabul etmekle kalmıyor bir de üzerine gizliyoruz.
Bir millete zarar vermek istiyorsanız ne yaparsınız?
Bir şekilde dışarıya bağımlı hale getirirsiniz. Dışarı bağımlı olunca fakirleşir. Fakirleşen halk yeterli beslenemzse aptallaşır. Aptallaşan halk cahilleşir. Cahilleşen halk herkese herşeye inanır. Çünkü düşünmez. Bunu al derler, alır, bunu iç derler içer, bunu dene derler dener. Başka ülkelerin çöpleri de o ülkeye dökülür, başka ülkelerin bilmemkaçıncı kaliteleri o halka satılır, tarımsal veya sağlık her nevi ürünleri o insanlar üzerinde denenir. Bir yandan da o millet bir şekilde bölünür çatışmaya bölünmeye sürüklenir. Çok basit anlayacağınız.
Bir yerden tanıdık geliyor mu?
Ben bana yapılanları kabul edemiyorum. Siz size yapılan tüm bunları kabul edebiliyor musunuz?
Bir yerden başlamalıyız artık, umurumda değil hükümetin sağ yada sol olması, ben insanca yaşanan bir ülkede yaşamak istiyorum.
Bir yerden başlamalı.
Sizden ricam hiç olmazsa GDO hakkında bloglarınızda- ne hakında blogunuz olursa olsun- bir şeyler yazmanız. Dikkatleri çekmeniz. Daha çok insanın duymasını sağlamanız. Bunu durdurabilmek için elele bir şeyler yapabilmemiz.
Susmayın...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
6 yorum:
bu mevzudan önce yeme mevzusuna takıktım zaten. herşey sahte içtiğimiz şişe suyu bile.benim çevremdekiler bu laflarımdan bıktı usandı ama ben inatla söylüyorum. herşey sahte inanmayın diye. ama insan başka bir alternatifte sunamıyor ki.
DOmates yeme, tamam yemem.
O mısır gerçek değil, oldu o zaman onu da yemiyorum.
O suyu içilebilir kılmak için bir ton kimyasal döküldü içine, mineral filan kalmadı o su da boş,
''ee su da mı içmiyoruz''??
Yani detaya inerseniz gerçekten ne yapacağınızı şaşırıyorsunuz.
ben şaşırdım mesela artık.
Marketten alışveriş yapmayalım diyorsun ama manavda aynı yerden alıyor, bırak manavı sebzeyi üretenin tohumu da gübresi de yapay zaten.
Böyle 2 ucu bklu değnek gibi, ipin ucu kaçmış gibi.
bişi yapmalı ama ne
bilmiyorum sinirimden kuduruyorum
göz göre göre istedigimi yediririm sana diyor adam
yazalım bloglarımıza ama ne değişecek
ayaklansak ne değişecek
çok umutsuzum çok mutsuzum
Banyosuyu ben de bir ara takılmıştım buna ama insan çıldıracak gibi oluyor, çünkü elimizden bir şey gelmiyor.
Adaşım, bilmem. Belki bir şey değiştirebiliriz. En azından insanların bilmesini sağlayarak hükümetin nelere imza attığını duyurabiliriz.
GDO herşeyin üstüne tuz biber ekti..
Yani şimdiye kadar yapılanlar bir tarafa GDO bir tarafa..
TERÖR BUNUN YANINDA HIC KALIR...
Sene 2007 Nisan ayi.
Arilar ve Einstein teorisi adi altinda bir yazi yazmisdim.Son parargafda da bizleri bekliyen tehlikeye biraz olsun deginmistim.
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=36221
Yazidaki resimde bulunan ikaz tabelalari da ortadan kalkti.
Nuhun gemisi misali dogal tohumlarin
depolanmasi !!!
Ipin ucu kacmis bir durumda inanin yapilacak hic bir sey yok.
Sene 2009 Kasim
Mutan canlilarin miladi olacaktir Milenyum.
Asortik, zaten biliyorsun bana dokunmayan bin yaşasıncıyız. Ama buna da tepki vermezse halkımız ümidi keselim zaten, meleyelim hep beraber...
Erdil bey, sanırım okumuştum o yazınızı o zaman. Haklısınız derin bir ümitsizlik çöktü üzerime...
Yorum Gönder