Kadın ve aileden sorumlu bakan.
Demokratik !!!, herkesin eşit olduğu Türkiye'min bir bakanı.
Haftasonu bir gazetedeki demecinde diyor ki: Eşcinsellik bir hastalıktır.
Okuyunca önce şaşkın gözlerimi açıyorum. Bunu söylemiş olamaz değil mi? Sonra devam ediyorum okumaya. Tek izlediği dizinin Kurtlar vadisi olduğunu öğreniyorum.
Hmmm tamam o zaman diyorum.
Çok normal.
Yani aynı ülkede yaşıyor olabiliriz ve hatta kağıt üzerinde benden mesul olabilir.
Ama aynı gezegenden değiliz.
Daha mesul olduğu benimle aynı dili konuşamıyorken hiç ilgilenmediği insanları nasıl anlayabilir ki?
Hiç mi okumuyor diye sorabilirsiniz?
Herkes her konuda bilgi sahibi olamayabilir tabii.Herkes bir çok konuda cahil olabilir. Ben de bu konuda uzman değilim ama elime ne geçerse okuduğum için bir çok konuda az çok bir şey bilirim.
Şu durumda bildiklerimi "bilmeyenlere" anlatmayı da borç bilirim.
Ülkemizde hurafelere verilen değer bilime, hacı hocalara verilen değer doktorlara verilmez ama istediğiniz kadar inkar edin, dünyada bilimden başka gerçek yoktur.
Öncellikle bu açıklamanın yapıldığı 2010 yılında çoook öncelere gidelim.
Amerikan Psikiyatri kurumu 1973 yılında eşcinselliği, "Akıl Hastalıkları Teşhis ve İstatistikleri Klavuzu"ndan çıkarmış. 1993yılında WHO eşcinselliği "Uluslararası Hastalıklar Sınıflandırması"ndan çıkardı. Açıklama "cinsel yönelim, tek başına, bir rahatsızlık/hastalık olarak kabul edilemez" şeklindeydi.
Peki, eşcinselliğin sebebi ne?
Amerika Psikoloji derneği 20 yıl önce şu açıklamayı yaptı:
“Eşcisellik ne bir hastalıktır ne de moral bir yoksunluktur. Sadece toplumdaki bir azınlığın sevgiyi ve cinselliği ifade tarzıdır. Gayların ve lezbiyenlerin , ruhsal olarak sağlıklı oluşu birçok araştırma ile belgelenmiştir. Araştırmalar cinsel yönelimin temelinin yaşamın ilk yıllarında hatta olasılıkla kısmen doğumdan önce atıldığına işaret etmektedir. Eşcinselleri “Onarma” girişimleri psikolojik üniformaya bürünmüş sosyal önyargıdan başka bir şey değildir. Cinsellik ve cinsel yönelim, varlığımınızın temel unsuları olarak kişisel koheziflik duygumuzun ve dünyada rahat ediş düzeyimizin önemli belirleyicileridir. Eşcinselliğin bir hastalık veya ahlaksızlık olduğu varsayımı, bu azınlığa dahil bireyler için kendini ifade etme, sevme ve insanlığa bağlılığın en derin formlarını acı çektirici bir suçlanma ve kendinden nefret etme yoluyla bu an bir duygusal, sevisel ve spiritüel hapishane yaratır. Sağlıklı ve kendi insanlığı ile barışık heteroseksüeller, eşcinseller nedeniyle içsel tehdit yaşamazlar. Sağlıklı heteroseksüeller, eşcinselleri baskı altına alma gereği duymazlar. Sağlıklı heteroseksüeller eşcinselleri “onarma”ya kalkışmazlar. Bu gün toplumun karşısındaki esas mesele neden insanların birbirini belli bir şekilde sevdikleri veya bu sevgiyi aradıkları değil, nasıl olup da bazılarının sevmekte bu kadar yetersiz olduğudur.”
Ben, sen, yada bu sayfayı okuyan herhangi bir üçüncü kişi, heteroseksüel olabiliriz. Ama bu homofobik olmamızı gerektirmiyor. Başkalarının özgürlüklerini biz belirlemiyoruz. Buna hakkımız yok.
Buna teşhis koymak ve aşağılamak da dahil.
Araştırmalar ülkemizde eşcinsellerden çok ailesi, çocukları ve heteroseksüel görüntüsü olan gizli homoseksüellerin olduğunu gösteriyor. "Normal" olarak nitelediğiniz insanlar bir gün sizin için "anormal" olabilir ama unutmayın ki asıl "anormal" olan bu insanları tüm hayatlarını bir maske ardında yaşamaya iten bizleriz...
2 yorum:
Offf offf. Amerika'da bu işi abartıp paraya döken gay convertor'ları var. Gidiyorsunuz, seans başı ücret ödüyorsunuz, tedavi oluyorsunuz(!)
Ciddi misin? Bunu ilk kez duyuyorum, çok ilginç !
Yorum Gönder