Ülkemde senin gibi düşünmeyeni linç etme mantığı hakim oldukça, ve bu düşünce tehlikeli bir şekilde arttıkça, bunun artmasına bizi yönetenler örnek olmaya devam ettikçe, bu ülkenin içine daha çoook edilir.
Demokrasiyi getireceğiz diyenler demokrasinin ne olduğunu bilmezse, nasıl getirebilirler?
Sesini çıkaran sindirilirse, konuşan susturulursa, bir şey söylemek isteyen dayağı yerse, hakkını savunan cezalandırılırsa, bu demokrasi mi olur, diktatörlük mü?
Bu yaşıma geldim, belli ki doğrusunu öğrenemedim.
Biri bana açıklayabilir mi lütfen?
Dip sos: Ankara'dan bana ne diyorum bazen sinirlenip, ben seçmedim, ben vergilerimle beslemedim, ben çekmiyorum. Ama sonra orada sesini çıkarmayan "Öküzün trene baktığı gibi bakanlar güruhu" adına hiç olmazsa ben bir şeyler söyleyeyim diye düşünüyorum. Hakkını savunmak için sesini çıkarmıyorsun, bari senin hakkını savunmaya çalışanlar için elini kolunu kımıldat. Ben buradan dayanamıyorum, sen nasıl dayanıyorsun onu hiiiç anlamıyorum. Kalbim Ankara'da mağdur kalan öğrencilere...
Mart 19, 2010
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
burası mağduriyet ülkesi.burası özgürlüğün kafana vura vura unutturanların ülkesi. burası çalıp çırpan bağıran söven ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi diyenlerin ülkesi. ahhh canım türkiyem ne hala soktular seni. yazık aslı çok yazık..
Yorum Gönder