Twilight serisinin geçen yaz tüm kitaplarını sadece 15 gün içinde bitirdiğimi, kitabı okur okumaz beyaz seri kitapları okuyarak büyümüş orta yaş üzerinde bir kadın tarafından yazıldığını tahmin ettiğimi, kimi yerlerin aşırı doz romantizm ile sıkıcı olduğunu, ammavelakin kimi yerlerde de gerilimin ustaca anlatıldığını, öyle ki 3. kitabı Stephenie Meyer'ın yalnız değil, Stephen King'in katkılarıyla yazmış olabileceğini düşündüğümü yazmıştım.
Şu ana kadar her üç bölümün filmini de çıkar çıkmaz izledim. İlkini yalnız, ikincisini yaş ortalaması 15 olan kızların arasında kuzenlerle, üçüncüsünü de bir arkadaşımla.
Gece son seansa gidince etrafta çığlık atan kızlardan ziyade tek tük sevgililer, bir kaç genç kız, "Hayırdır bu filmde ne işiniz var?" diye sormamak için kendimi zor tuttuğum önümüzde oturan iki de genç adam vardı.
Salon da boş olunca az da olsa ses çıkarabilme lüksüne sahip olarak, zaten zivanadan çıkmış olan film bizim için en baba komedi filminden daha komik bir hal aldı.
Bahse girerim ki, bu aralar hiç bir filmde bu kadar eğlenemezsiniz. Dalga geçilecek o kadar çok şey var ki!
Şimdi filmin fanatikleri 13 lükler " Ayyyy hiç de öööleee diiilll" diyecekler. Yaşlılığıma verin kızlar, siz benim yaşıma gelince romantizmin boyutu sizin de gözlerinizi yaşartabilir.
Velhasıl film boyunca gülme krizlerine girdik, özellikle şamata sever bir arkadaşınızla gitmenizi tavsiye ederim.
Dip sos: 3. filmin sonunda hala, Bella'nın o baklava çocuk varken ruj sürmüş pudra suratlı iskeletor çocukta ne bulduğunu anlayamıyorum.
" Ayyyy hiç de öööleee diiilll !!!"
Temmuz 04, 2010
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 yorum:
"Tam üstüne bastin, kaldir ayagini" deyimi henüz kesfedilmemis olsaydi, sizin bu yaziniz üzerine ben bulacaktim mutlaka. Pazartesi sabahinin dayanilmaz agirligini hafifletmek icin harika bir yazi. Esime de bazi yerlerini okudum demin. Onun yüzünü kaplayan gülümseme icin de size tesekkürü bir borc bilirim. Almanya'dan sevgiler...
Çünkü o yaşları yemek için rujlu iskeletoru seçmesi gerekir, baklava çocuklar da manda bir aşk sunacağı izlenimi verir, oysa gerçek romantizmi hafif göbüşlü, hafif kıllı, hafif orta halli, hafif Türk malı adamlarla yaşarsın!
Ebru, yorumun için ben teşekkür ederim :)
Penny, çok güldürdün beni :)))
Daimi Edvırtçı olarak ben bile filmde "Senin iyiliğin" lafını duymaktan fenalık geçirdim, hatta 2yi tekrar izleyip 3üncü filme hazırlanırken Jacob'u bayağı sevimli bulmaya başladım. Ve fekat Jacob dendi mi artık içime -kitaplardan dolayı- "Zorla güzellik olur da olur" tarzı bir duygu, dolayısıyla bir çeşit mide bulantısı aktığı için gene de baklavalarla kaynaşamadım :) Gömlek şart :D
3.film akıcılıktan uzak, kitabı bilmeyenlere bazı meseleleri aktaramayan bir film. Tüm serideki tek savaşın bu olduğunu düşünürsek de yetersiz ve zayıf aksiyon sahnesi içeriyordu. Yakın çekimler yüzünden güzelim Kristen koca yanak çıkmış, Rob'un pudra granülleri seçilebiliyor, Taylor'un ise ağzının içinde bir grup diş daha varmış gibi, ağzı kapanmıyor.
:) Kesinlikle harika tespitler !!!
Yorum Gönder