Eylül 26, 2012

I am not young enough to know everything...


Bugün bir zaman yarattım kendime.

Açtım blogumun eski sayfalarını okudum. Sonra ne kadar salakmışım dedim kendi kendime, ne saf ! Ne hoyrat harcamışım günlerimi, ne sıkışık ! Öte yandan ne büyülü anlar çentik atmış şu hayata. Ne kahkahalar! Kimi şarkılara dolanmış dilim, kimi kitaplarda avunmuşum. Kah bir yerlere alışmanın telaşında, kah alışkanlıkları bırakmanın... Koşturmuşum. Seneleri biriktirmişim , kıdemlenmişim. Daha evli, daha işinin ehli, daha bir anne! Onunla büyümüşüm, yeniden öğrenmişim. Sevdiklerimi kaybetmiş, kimi kaybettiğim şeyleri kazanmışım. Dost bildiklerinden gözyaşı almışım,elin kapısından bir kucak. Yorulmuşum. Yaş aldıkça annemi babamı nasıl da daha iyi anlamışım. Daha sabırsız, ama daha affedici, daha anlayışlı, elimden geldiğince pozitif.

Velhasıl hayat yeterince negatif...

Büyümüşüm...

Baki kalan ne olmuş biliyor musunuz, elimde kalan?

Salaklığım !

Belki de biraz öyle olmalı be hayat !

3 yorum:

Asli A. dedi ki...

Aynısını ben de dusunuyorum sık sık (kendim için tabii)

nurhayat dedi ki...

Siz benim üç yıl önce takip etmeye başladığım ilk blogersınız. O zamanlar bilmezdim readerı, bloggerı. Tesadüf sonucu okudum bir gün blogunuzu sonra da sık sık ziyaret etmeye başladım ama benim ziyaretler sıklaştıkça sizin postlar azaldı:(
Bu gün, bu yazı beni duygulandırdı. Şu aralar ben de bir blog yazıyorum hatırası kalsın geleceğe diye, bakalım günler bize neler getirecek.. Baki kalanın sağlığınız olması dileğiyle..

Aslı Cin dedi ki...

Aslı, insanın kendisiyle hesaplaşması acı verici olsa da iyi bir şey belki de...

Nurhayat, beni tekrar sık yazmaya teşvik etti sözlerin, çok teşekkür ederim, iyi dileklerin için de...