Kasım 02, 2012

Bir delinin günlüğünden...


Ben tam bir aksesuar manyağıyım.

Evet "çılgınıyım" bile diyemiyorum kibarca.

Çünkü benimki bildiğin manyaklık.

Giyineyip, süsleneyim, püsleneyim, üzerimde bir takı  yoksa kendimi çıplak hissediyorum.

Görünmeyecek olsa bile illa bir şey takmalıyım.

Genetik olmalı. Halamın da odalar dolusu takısı ve aksesuarı vardır.

Yaşlandıkça ona mı benziyorum ne?

...

Yukarıdaki resim de konu ile alakalı aslında. Geçenlerde bir arkadaşımda görmüştüm deri ipe bağlanmış kolye ucuydu. Yıllar önce Bodrum'da yaptırıp almış. Şimdi ben de istiyorum, oğlumun adı yazanından illa ki. Bir an önce böyle bir tel bulmalıyım, Ve becerebilirsem adını yazmalıyım.

...

Ama bugünlerde asıl takıntım balkonum.

Eee sadece üzerimdeki aksesuarlara değil, ev aksesuarlarına da ilgim var.

Ama öyle bir mağazaya girip alıp çıkmak, ya da bu aksesuarlara deli para vermek bana göre değil.

Tek tek toplamalı her parçayı, o parçaların kimi çok sade olmalı, kimi o sadeliği yıkacak iddiada.

Şimdi balkonu kapattırıyorum. Bir İzmirliye yakışmayacak kadar küçük bir balkonumuz var malesef. Bir de bu kapatılacak balkona raf sistemi yaptırmayı düşünüyorum ki daha da küçülecek alanımız. Ama benim hayalimde neler neler var. Renkli saksılar, kilimler, minderler, saksılar, daah nice aksesuarlar.

Bu durumda oraya sığabilmenin yollarını araştırıyorum.

Çareyi küçük bir bistro sette buluyorum ama nafile o renkli metaller hiç bir yerde yok!

Oysa ona minderler alıp, renkli fenerler takacağım daha balkonuma.

Mutfağın rengarenk, karmakarışık cıvıltısını oraya taşıyacağım.

O gelişigüzel duran ama en ince renk uyumuna kadar düşünülen aksesuarları bir araya getireceğim.

İşim çok.

Sanki başka derdim yok...

...

Velhasıl yukarıdaki isim yazılan telleri, ve renkli bistro açılır kapanır sandalye masaları nerede bulacağımı bilen varsa, çok hora geçer...

Şimdiden bu divane teşekkür eder...



4 yorum:

nurhayat dedi ki...

Ne keyifle yazmışın bu yazıyı.. Seni mutlu ettiği ortada bu işin, ruh halin hemen yansımış yazıya.

Aslı Cin dedi ki...

Nurhayat, evet çok keyif alıyorum, biraz daha zamanım olsa ayıracak neler neler yapacağım aslında...

Ebruli dedi ki...

İsim yazılan telleri bilmiyorum ama, renkli açılır kapanır sandalyeleri en son IKEA da gördüm. Ahşap olarak sadece beyaz vardı.Renkli olanlar metaldi . Ama çok güzeldi.

Yani IKEA, evimizin herşeyi...

Aslı Cin dedi ki...

Ebruli, malesef istediklerim orada kalmamış, ben de ilk oraya bakmıştım, bahar gelmesi lazım...