Eylül 10, 2020

Yaş mevzusu

 


Öncelikle hemen söyleyeyim. Ben yaş mevzusuna takılmam. Yani yaşımı saklamam. Yaşımı saklamak için estetik doktorların yağlı müşterisi de olamam, bir kere canım tatlı benim, mevzubahis sağlığım bile olsa fenalıklar geçiriyorum iki gr kan alacaklar diye. Zaten istediğinizi yaptırın, ellerinizden, boynunuzdan hiç olmadı bakışlarınızdan yaşınız ele veriyor sizi. Çok istiyorsanız yaptırın bir şeyler tabii bana ne sonuçta ama o yaş dediğiniz genetiğinizle, ruhsal ve bedenen mutluluğunuzla, sağlıklı yaşamayı ne kadar seçtiğinizle alakalı bence. Ayrıca en güzeli de bunları seçerek güzel yaşlanmak belki de.

Ben bugüne kadar genetiğime güvenerek geldim, babaannemin ruhu şad olsun. Ama artık annemin 3 yıldır bifiil uyguladığı unsuz şekersiz yaz kış yağmur çamur 1,5 saat yürümeli hayat şekline girmek niyetindeyim. Gerçi hala sadece niyet ediyorum ama bu da bir şeydir bence.

En azından geçirdiğim bir iki sağlık mevzusu korkusundan hemen bilimum sağlıklı yaşam adreslerini takip edip her nevi aktar zenginliğini edindim ya umarım ağrılarım geçer geçmez bu heves de sönmez.

Bir kere her şeyden önce oturup kalkıp şükredin bu yaşları gördüğünüz için. O kadar çok genç yaşta kaybettiğimiz sevdiklerimiz var ki, nefes aldığımız hele ki bunu sağlıkla keyifle yaptığımız her an çok değerli.

Yukarıdaki foto, şu sıralar Twitter da dolaşan bir meydan okuma üzerine kolajlandı. Yaş 2 ve Yaş 46 hallerim. Dile kolay 44 senelik bir değişim. 44 senelik acı, mutluluk, gözyaşı, kahkaha, hayal kırıklıkları, şükürler, hayaller, istekler, korkular, kazıklar, bıkkınlıklar, umutlar... 2 yaş fotoğrafında gözler korkuyla açılmış, diğerinde ben neler gördüm der gibi kısılmış. Tabii güneş gözüme giriyordu o ayrı mevzu ama, bahsettiğim gözlerdeki yorgunluk da okunuyor işte. Daha kendine güvenerek bakıyor tabii şimdi o gözler, ama ruhum hala o küçük korkak kız işte. Saçlar erkenden beyazladıklarından sarıya dönmüş, yüzümde güneş çilleri.

Babaannem insan bu yaşlara nasıl geldiğini hiç anlamıyor, ruh yaşlanmıyor ki derdi.

Yaşlanmamıza ya da ruhumuzun yaşlanmasına izin vermeyecek olan bizleriz aslında. Bu yaştan sonra o mu giyilir? Pekala giyilir. Kaç yaşına gelmiş kadın böyle gezilir mi ? Scooterla bile gezilir. Hiç yakışıyor mu koca kadına? Ah hem de ne çok yakışıyor. Size ne, kime ne? O yakıştırıyorsa giyer, bu istiyorsa gider. İster saçını pembeye boyatır, ister sırt çantasıyla dünyayı gezer. Sahneye de çıkar, motor kullanmasını da öğrenir, ünv sınavına da girer, aşık da olur, maşuk da...

Zaten hayat zor bir de sizin bağnaz kafalarınızla mı uğraşacağız ? Hem Tolstoy’un bisikletini duymadımız mı ? 

Oğlumuz küçüklüğünden beri büyümek istemezdi. Ah ayrıkotu herkes büyümek ister dediğimizde büyümenin. nesi güzel ki diye diretirdi. Akıllı jenerasyon başka tabii. O kadar haklı ki. Yaş almak kolay değil, hem de hiç değil. 

O sebeple diyorum ya, bu yaşlara kolay gelinmiyor, değerini bilin. O  geçen yıllarda, o yaşlarda sizin hikayeniz var, gurur duyun geldiğiniz o noktada. Her yaşın bir keyfi var, siz de hala şanslı sıhbatli insanlardansanız, sevdikleriniz de yanınızdaysa tadını çıkarın ve ilk fırsatta o hikayeyi anmak için eski fotoğrafları karıştırın...

2 yorum:

Ayşenur Uluçay dedi ki...

Aslıcım her satırına imza atarım canım arkadaşım , sağlıkla ,kabulle ,severek yaş alırken ruhunun enerjisini korumak işin sırrı bu ����

Aslı Cin dedi ki...

Ayşenurcuğum senin yorumunu görünce eklemek istedim, senin gibi enerjik ve güleryüzle yürürsek yeni yaşlara , daha da ballık börek olur 🙏🏼