En bir narsist yönetmen Aslikcin iftiharla sunar: Sensiz çok bedbahtım, geri gel benim canım Aslım.
Filmin başında esas kız Aslı'yı çok çalışmış, çok yorulmuş, tatili de binbir zorlukla kapmış, neşe içerisinde bir seyahate çıkarken görürüz. Arkasından kopacak fırtınadan bihaber gülüp eğlenmekte, şen şakrak koşturmakta, ve hatta yol boyunca durdukları kimi sayfiye yerlerde, ağaçların arasında eşiyle koşup kovalamaca oynamaktadır. Böyle de bahtiyardır yani.
Neyse Aslı tatile gitmiş.
Ve bu haber kısa zamanda duyulmuş.
.
Oooo !!! Duydunuz mu ? Aslı tatile gitmiiiş..
Olaylar kulaktan kulağa yayılmış. Herkes birbirine soruyormuş:
.
Bir de tabii bu işten çok memnun olan, Aslı'yı çekemeyen, güzelliğini, tatlı dilini ,yeteneğini, iyiliğini ve bir insanda takdire şayan ne varsa hepsine sahip olan bu kızı kıskananlar da varmış.İşte bunlar filmin kötü karakterleriymiş. Ama Aslı herkes istediğini düşünebilir diye düşünerek, bu insanlar için hiç bir beddua da bulunmamış. Gerçi filmin sonunda şu aşağıdaki pipolu adam kanser olup, son anlarında hakkını helal etmesini istemiş Aslı'dan. Cadı teyze ise hala yaşıyormuş, bir evin giriş katından daire almış aile yadigarlarıyla. Oradan gelene geçene laf atıp, dedikodusunu yapıyormuş. Duyduğuma göre geleni gideni, seveni sayanı da yokmuş. Yazık işte... Herneyse, şu sapık bakışlı genç borsa da paralarını kaybedince, kızlar da terketmiş bunu, kendini alkole vermiş, Sultanahmetin arkasında sokakta yaşar olmuş. Esnaf bakıyormuş ona.O alttaki kıskanç, kompleksli kadın da tabii ki pavyona düşmüş.Yoksa bu filmin neresine sokacağım pavyonu?
Hah! Alışmasaydınız o saçmalıkları okumaya.
Bir de Aslı'yı hala tanımamış olan şanssız insanlar varmış ki, onlar bütün film boyunca konuyu anlayamamış, film boyunca popcorn hışırdatmış, ve filmi anlayabilmek için yanlarındakini dirseklemişler. Filmden çıkınca anlamadım ben bir şey bu filmden demeyi yediremediklerinden kendilerine, basının sorularına, amaaan hiç te güzel bir film değildi, boş vakti çoktu ki böle saçmasapan bir şey çekmiş, demişler. Demem o ki inanmayın siz onlara.
.İyi de Aslı kim? Hem Aslı'dan bana ne ?
.
.
Aslı'nın yokluğu çok zormuş. Ancak bedbaht olmanın da alemi yokmuş. Zira Aslı muhterem eşi ve küçükbey ile mesut bahtiyar tatil yapmaktaymış. Nafile, bilgisayarın başına dahi oturamazmış. Kalbi her ne kadar sizlerle olsa da onun da şu fani dünyada eğlenmeye, dinlenmeye ihtiyacı varmış..
Gözyaşları içerisinde, Hülya koçyiğit gibi koşarak uzaklaşmış. Ta ki tatil bitip tekrar bir gün buluşana dek...
.
SON









