Tayland'ın yolları taştan sen çıkardın beni beni baştan...

-Hmm?
-Şu habere bak.
-Aaaa görmemiştim bunu ben.
-Yaaa.
-İzmir'den mi kalkıyormuş uçak, ben de gideyim.
-Nereye?
-Tayland'a. Ahhh ah orada öylesine anılarım var ki. Dur bak anlatayım...
Velhasıl uzun uzadıya anlattı. Oradan Dubai'ye falan geçti. İine bu, maceraları biter mi? Sonuçta bir ara birlikte Tayland'a gitmeye karar verdik.
Haberi de görmüşsünüzdür.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve 250 kişilik ekibinden başkanla aramı bozacağıma milletin ağzına sakız olurum daha iyi diye düşünenlerden hatırı sayılır bir çoğunluk, Tayland'a çiçek fuarına kimilerinin deyimi ile çiçek sulamaya giderken yazının başlığındaki gibi bir türkü söylüyorlardı hiç şüphesiz.
Olayın ortaya çıktığı gün manşetlerde yer alan çiçek sulamaya gidiyorlar alayları, her ne kadar kimi beldelerin belediye başkanlarını bu geziden vazgeçirse de, mutaassıp kesimin oyları ile başkanlık koltuğuna oturmuş pek çok farklı parti mensubu, bu alaya rağmen Tayland'ın büyüsüne kapıldı.
İzmir'im bir ara gavur yakıştırmaları ile boğuşurken, şimdi de bu haberlerle çalkalanıyor.
Solun son kalelerinden Chp ise kendisini yenileyemediği için içten içe çürümeye başlıyor. Ne yazık ki artık koltuğu devretmenin, kadroları yenilemenin ve acımasız bir muhalefet olmanın zamanı geldi de geçiyor bile.
Kiminle konuşsam oyunu neeye vereceğini bilmiyor, buna ben de dahilim.
Chp li arkadaşlarla konuşurken aktif rol aldıkları bu partiye gönülden bağlı olmalarını, eskilerden beri ailesi bu partiye bağlı olan ve bir çok eşi dost akrabası zamanında bu partiye hizmet vermiş biri olarak çok iyi anlıyorum ancak ben körü körüne bir şeylere bağlanacak, dahası fanatik olacak biri değilim, dolayısıyla oylar bir başkasına gitmesin diye gittikçe gerileyen bir partiye de oy vermek de istemiyorum. Keşke her parti kendi inancı doğrultusunda demokratik bir şekilde ilerleyebilse de, biz gençler ( genç mi dedim ben?) de siyasete bu kadar kayıtsız kalmasak. Şimdilerde kim bizim için iyi olacak onun derdinde tasasındayım. Arkadaşların ise tek dayanağı şu: Bize oy vermezseniz oylar başkalarına bölünecek ve herşey daha beter olacak.
Seçimlerin yaklaştığı günlerde, parti içerisindeki kargaşanın nerelere varacağı meçhul. Ancak şu bir gerçek ki, bu ve bunun gibi olaylar seçim öncesi bir partinin çok işine yarayacak.
Bizlere ise yine, "Oy verecek parti yok ki" diye söylenmek ve şaşkın bezgin etrafa bakmak kalacak.
Sonradan eklenen dip not: Konu ile ilgili olarak bölgesel basında daha detaylı bilgiler çıkıyor, ekibin bunu Expo adaylığımız için çok iyi bir fırsat olarak değerlendirmesi, orada coşkuyla karşılanması ve gezinin başarılı geçmesi gibi. Ancak hala, niçin bu gezinin 250 kişi ile yapıldığını, Expo adaylığı için bu kadar kalabalık olarak kaç fuara daha gidileceğini, bunca maliyetin daha verimli kullanılması imkanı yok mu, onu da merak ediyorum doğrusu.
Bu arada daha şimdiden rakip partililerden eleştiriyi ve biraz da haddini aşan demeçler gelmeye başlamış. Bakalım daha neler göreceğiz...
Yorumlar
Tayland konusunda ise ben de en mumkun olan yakin zamanda bangkok a gitmek istiyorum, alisveris ve buldugum otel sahane cunku, ama tabii saumi adalari daha da bi guzel olabilirdi:)
Su fuar olayini da duymustum ama cok detayli bilmiyordum, sayende fikrim oldu da, ben bi keresinde moskovadayken, otelde kaliyorken, PO'nun bilmemne fuarina gelen Turk isadamlariyla karsilasmistik otelde, vallahi otel duvarlari icinde fuar alani falan yoktu ama odalarindan cikmamislardi genellikle:) anla iste.. oyle guzel fuarlar duzenleniyor, cok faydali..!
Uzakdoğu, vaktiniz varsa kaçırmamanız gereken bir yermiş. Ve oldukça ucuz. Ben ilk fırsatta istiyorum.
Fuar konusunda anlattıklarına çok güldüm, eee adamlar fuar yorgunluğuyla uyuyakalmışlardır, yokse ne olabilir ki, değil mi ama? :)))