Böyle kahpedir dünya
Günlerdir bu şarkıyı söylüyorum.
Bağıra çağıra.
Kaç gecedir dişlerimi sıkarken canımı acıtıp uyanıyorum.
...................................................................
Büyümek zor şeymiş.
O zaman niçin çocuklarımıza şunu yaparsan, bunu yersen, çok uyursan büyürsün diye masallar anlatıyoruz ki?
Oğlum hiç büyümese, her zaman o gözlerinin içi gülen çocuk olarak yaşasa, kahkahalar atsa, oyunlar oynasa, bana yarım yamalak hikayeler anlatsa, herkese sımsıkı sarılsa.
Oysa yaşam her birimize mesuliyetler veriyor.
Yaşamak zorunda olduğumuz.
.......................
Bu tuhaf ruh hallerimin sebepleri var elbette. Bu sabah oğluşum kreşe başladı. Büyüyüverdi sanki birdenbire. Yok ağlamadım, belki o da ağlamadığından, bilemiyorum. Gitti, öğretmenine sarıldı, bay bay yap dediler, yaptı, kapıyı kapadılar, gitti.
Garip bir his.
Sanki hiç hazırlamamışım kendimi. Onu hazırlarken kendimi alıştırmayı unutmuşum gibi.
Haftasonu ona okul için alışverişler yapıp, olabildiğince kalabalıklara soktum yabancılık çekmesin diye, okulu anlattım ona, o kadar hazırlanmış ki akşam yatıp erkenden, sabah kalktı, tuvalete gidelim dedi, giyindirdim, bir saate yakın koltukta oturup sabırsızca yakkabılarını giydirmemi bekledi.
Öğretmenine pimpirik anne soruları sordum hiç utanıp sıkılmadan.
Kolay mı, kalbimi bırakıp geldim...
.
Not: Dişlerimi sıkmamın tek sebebi bu değil tabii ki, kafamda bir sürü şey var yapmam gereken, ve işler bir türlü hallolmuyor- du. Bu hafta hallolacağına inansam? Çok inansam olur mu?
Dip not:Şirkette beklediğim konuşmayı yaptık. Anlaşılan daha buralardayım. Bana anlatılansa bahneler, bahaneler, bahaneler... Ben mi, kustum rahatladım.
Dip sos: Kendime şu taşlardan yapılmış nazar boncuklu zincirlerden aldım, bana takılmak için kızım kırkından sonra nazar mı değecek sana, dedi gülerek, ben kırkıma gelmedim ayrıca eminim geçtiğimde bile bana nazar değer dedim ben de. Beni sinirlendirdiği zamanlar olsa da çok seviyorum onu, o kadarcık da uğraşıversin.
Şöyle de diyebilirim komşulara: Şükür kardeş, benim beyin karıda kızda gözü yok. Yediğim önümde yemediğim arkamda. Ahanda bak, Kiremitçigillerden Tuna, sen hamileyken bırak karıyı, git başkasıyla evlen, valla o kadın da pek hanfendiymiş, hiç bir yerlere çıkıp da ele güne laf etmedi, ettirmedi, demem o ki, şimdi bırakmış yenisini eskisine dönmüş. A canım, demez mi insan, karısını hamileyken bırakıp gelen adamdan hayır mı gelir bana diye? Yoook, demiyorlar. E öbürküsü de şimdi kabul mu etmiş adamı geriye? Nasıl güvenivercen ki şimdi o adama, di mi? Ha?
Yok yok, şükür, bizim bey pek efendi...
Yorumlar
KÜÇÜKKEN ANNEM BENİ KOLAY KOLAY OKUL GEZİLERİNE GÖNDERMEZDİ..NASIL SİNİR OLURDUM,BENİ SEVMEDİKLERİNİ DÜŞÜNÜRDÜM..BENİ EVDEN KAÇIRTMAK İÇİN UĞRAŞTIKLARINI DÜŞÜNÜRDÜM.CMTSİ GÜNÜ OLAN O KAZADAN SONRA ANNELERİN EVLATLARI İÇİN NE KADAR ENDİŞELENDİKLERİNİ BİR KERE DAHA ANLADIM..HALA BOĞAZIM DÜĞÜMLENİYOR..KÜÇÜK MELEKLER GÜZEL GÜZEL UYUSUN ŞİMDİ...
Hani, piknik fotoğrafı falan?
Anneler hani der ya bazen daha dün okula yeni başlamıştı bak bugün evleniyorsun . Belki gerçekten öyle oluyordur . Senin bu duygularını okuyunca bir oğlum olsun daha da çok istiyorum :)
önce oğlunu, sonra seni. biz de bir aydan fazla oldu okula başlayalı. Hiç sorunsuz okula gitmesi hazır olduğunun göstergesi. Biz de çok keyifle gidiyoruz okula, ben mi? İlk günler o arkasına bakmadan oyuna koşarken tuhaf oldum doğrusu. Neyse ki o ayrılık problemleri çekmedi. Ama ben eridim bittim. Hala her gün saat başı internetten kontrol ediyorum, iyi mi diye. Oğlunun ne kadar mutlu olduğunu görünce sen de rahatlayacaksın.
Ama bir uyarı! Biz bir aydır hiç geçmemecesine hastayız. Yuvaya başlayınca olan şeyler bunlar, umarım hastalık dönemini çabucak atlatırsınız.
sevgiler
yazını okuyunca yuvaya başladığım ilk gün içimde kopan fırtınaları tekrardan yaşadım..annem"artık büyüdün"derken ben hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordum..çünkü annem çalıştığından ben hep koşuşturmacalı yaşadım..sabahları 5de bakıcıya teslim edilirdim sonrasında da yuva-okul.... hayatı...diyeceğim o ki senin yaşadıklarının fazlasını oğluşun da yaşıyor şu an...ona her akşam içten,sevgi dolu sarıl...öp kokla onu...
tuna kiremitçi eski ve yeni eşlerini hiç ama hiç anlamadım..anlamak da istemiyorum...birkaç kez- o zaman iclal hanım eski eşiyle evliydi-karşılaştım ben iclalle..farklı yerlerde..söylediği aynen şu"benim ne kadar meşhur olduğumu biliyormusun..ben..ben..ben...acayp sinir olmuştum...bazı insanlar ektiğini biçiyor...diyeceğim sadece budur....
çook öperim..iyi haftalar canım...
Handan, bugüne inat dün hava kapkara ve kapalıydı, piknik yattı anlayacağın, ama yine de ağzımızı yüzümüzü kapatıp attık kendimizi sokağa.Çocuklar gün gelecek alışacaklar buna, bize kalan ise hüzünlenmek.
Dila, inşallah senin de kalbine göre olur. Bir gün evleniveriyor görmek mi? Walla artık herşeyin çok çabuk gelebileceğine inanırım şu günden sonra.
Bkaya, uyarın için teşekkürler, ona hazırladım kendimi, herkes önce o konuda uyardı zaten. İnşallah benim oğluşum da seninki gibi çok sever :)
Sevgiler.
Hadi bakalım hayırlısı...Ne güzel hemen alışmış aman nazar değmesin.
Büyümek zor sorumluluklar zor dişlerini sıkman normal ben de ellerimi sıkarak uyuyorum sabah kalktığımda bileklerim ağrıyor.
Rahatlamak lazım işleri oluruna bırakabilmek lazım...
Sevgileeer
Sibel ya, gerçekten de ben Veli oldum değil mi? Ay ay ay, bir başka sorumluluk daha hayatıma :)
Sebla,sağol, iyi dileklerin, içten kelimelerin için :)
Zeya, evet ya başladı,inşallah iyi gider. Rahatlamak lazım ama nasıl? Yogaya mı başlasak?
Asli, benim de cok isim var halletmem gereken, evim var yeni bastan duzenlemeye calistigim, tezim var bitirmek zorunda oldugum, kitaplarim var okumak istedigim ama ne kadar ugrassam da olmuyor. Mazhar Alanson'un dedigi gibi "randimanli gitmiyor isler eskiden oldugu gibi, su garip halim sonunda buralara benzedi". Optum cok.
İclal Aydın hep yapmacık gelir bana, gülüşü, duruşu, o mıymıy konuşması. Tuna Kiremitçi ise asla güvenilmeyecek bir adam, yaptıları yapacaklarının teminatı. Ama , ama çok yakışıklı be:)) Nasıl geri kabul etmesin karısı :)
Bilun, evet artık benim çocuğum olmaktan çıkıp bambaşka birisi oluyor, sadece benim veya anneannesinin babasının yoğurduğu hamur değil artık, garip ama güzel :9
NihanY, Teşekkür ederim. Gerçekten de büyük bir adım bu. Sanki yepyeni bir başlangıç hayatımızda. Mazhar Alanson iyi demiş, bir de "Süpermen olmak lazım bazen" diyorlardı ya, o mooddayım :)
Çenebaz, teşekkür ederim, inşallah hayırlısıyla kolayca atlatırız dediğin gibi, ne zor şeymiş kreş diyip geçmemek lazımmış meğer. İclal konusunda seninle hemfikir insan çok, Tuna hakkında da :)))
Şebo, yorumlar az sonra :) Şarkıya gelince senin durumunu da pek iyi özetliyor şekerim :)
yeliz (www.blogcadisi.blogcu.com)
bir de süper dedikodu vermişsin, bilmiyordum tuna kiremitçi'nin son kararını :p
Dedikoduyu ben de sıcakken yazdım, bilemiyorum sonrasında ne olduğunu ;)