Asla asla deme !
.
Mesela, asla şu ayakkabılardan giymeyeceğim gibi. Korkunç komik. Evet, aynı anda ikisi birden.
Asla "Alışveriş etmeyeceğim" gibi bir cümle kurmayacağım, hatta alkolikler derneği gibi bir kuruluşu varsa bunun, gidip orada itiraf edeceğim. "Evet ben bir alışverişkoliğim."
.
Bir kaç isim meclisten dışarı bir daha asla ülkemden modacı çıkacağına inanmayacağım. Kendime huylarını ve basına yansıyan huysuzluklarını pek benzettiğim ve oyunculuğunu da pek beğendiğim Yeşilçay hanımcığım Cannes'a giderken verdiği ropörtajı okumuş, sanki kendim gidiyormuş gibi heyecanlanmıştım. Hele bunun için özel bir modacıyla çalıştığını ve bavullarca kıyafet götürdüğünü duyunca, bak işte demiştim, kırmızı halıde bizden birileri de kendisini gösterebilecek. Dilimi ısırsaymışım. O ne zevksizliktir, o ne kesimdir, o ne rezalet aksesuar seçimidir? Bir tek ödül gecesi giydiği idare ederdi, onun da yanı açılmış, göğüs sarkmış görünüyor, önü anlamsızca kapanmış, bir fotoğrafta da bacak açılmış, o korkunç ayakkabıların bir diğer rengi görünmüş. Bir de bizim basın, Cannes'i büyüledi diye başlık atmaz mı? Yahu kimse dergi okumuyor mu, modayı takip etmiyor mu, daha önceki seremonilerdeki kıyafetlere bakmıyor mu? Haydı bakmıyorsun, bu kadının tenine, tipine ne gider diye de mi düşünmüyorsun? Pes !
Bir de "Biri şu adamın papyonunu düzeltsin" diyerek izledim ödül törenini.
Ama şu da var ki bir daha asla bizim sinemamızı küçümseyenlere de kulak asmayacağım. Ortak yapım olsun olmasın, bu Türk sineması için harika bir ödüldü. Ödüllerle Fatih Akın farkını ortaya koydu. ( Ödül töreninde siyasetten bahseden, ailesine kadar herkese teşekkür eden, o karmakarışık saçları ile çirkince ama çok hoş görünen yönetmen klişesini kıramasa da)
.
Bir daha asla Lost' u Araf teorisine bağlayıp, konuyu küçümsemeyeceğim, bir de şubata kadar nasıl becereceksem, çatlamadan bekleyeceğim.
Bu kadar çok reklam vermeye devam ederlerse,ve bir tekrar daha yayınlarlarsa bir daha asla "Hatırla Sevgili" yi izlemeyeceğim.
.
Zaten dandik diyaloglarından dolayı gülmek için arada bir izliyorum, 9 kurşundan sonra adam ölmezse o "Binbir gece" dizisine asla dönüp bakmam. Çok da izleniyormuş dizi, şaşırdım.
.
Evde geçirdiğim her günün ardından, bir daha asla "Evde oturmak istiyorum" demeyeceğim diyorum, ben işimi çok seviyorum, ama merak etmeyin bir kaç güne kalmaz geçer. Ben de bu maymun iştahı olduktan sonra....
Not: Efenim öncelikle beni okuyup, yazdıklarımdan esinlenen pek muhterem yazarlarımıza teşekkürü borç bilirim. Ben neymişim yahu...
.
Dip not: Bir önceki yazıdan bir iyi haberim var, darısı diğerlerinin başına. Oğluşa ise allerji şurupları ile bir tedaviye başladık ya, haydi hayırlısı, o başlı başına uzun hikaye.
.
Dip sos: Eş dost Akraba'ya yeni isimler ekledim, harika bloglar var, daha sırada da eklenecekler bekliyor. İzmirliyim ya tembelim, ondandır...
Yorumlar
Yaw yeşilcay hanımı ben de bir iki gazetede gördüm...bu mudur ya dedim..ve neden?
HAAHAAA..BENİ HEP GÜLDÜR SEN ARKADAŞIM..
losta gelince 2 sezonu bitirdim 3 sezona geçmedim daha ama 2 sezon çok sıktı yaa others others dediler ben de insan üstü bişey beklerken bizim etten kemikten adamlar çıktı:D
eskiden de öyle giyinirdi ne yazık ki...zevksizlik had safhada yani...tamam modacılar da uyum olayını hiç önemsememişler ama bana asla-bu konuda asla derim her zaman-ne kadar ünlü 1 modacı da olsa,üzerime çok yakıştığını da söylese,bedava da verse sevmediğim bana yakışmayan bir kıyafeti giydirtemez..ama zevk olayı bambaşka 1 olay..dediğim gibi yeşilçay eskiden beri aynı....
cannes film fest.ni izlerken fransızca çeviri yapan hanfendinin tutuk türkçesi,fatih akının dağınık saç+yamuk papyonu,adını hatırlayamadığım 1 bayanın ödül almak için sahneye çantayla çıkıp otobüs bekler bir halde beklemesi beni sinir eden olaylardan bazıları..
alışveriş konusunda ne yazık ki bende bir koliğim...
ne yaparsam yapayım almadan duramıyorum....ve sonumu merak ediyorum..birazdan m.city'e gidiyorum...ayırtılmış eşyalarm var da....:))
sevgiler aslıcım....
öperim...
Oğluşa gelince 3 yaşı görmeden 2 yaşın tadını çıkar derim. Ablam yeğenim bu yaştayken benim hiç uygun bulmadığım şeyler söylerdi. Alıp bşını kaçmak gibi. Şimdi aynı şeyleri ben söylemeye başladım. Soranlara "ben anneliği beceremiyorum herhalde, başa çıkamıyorum." diyorum. Geçenlerde bir düğünde 12 yaşlarında bir çocuğu ısırmış babası gidip ikisiyle konuştu özür diletti. Sonra çocuğun annesi yanıma gelip "sen de beni ısır o zaman, ödeşelim" dedirtene kadar içimi yedi. Öyle demedim ama en sonun da ben de ettiğim on küsür özürden sonra dayanamayıp "huyu da değildir neden yaptı anlayamadım."demek zorunda kaldım.Çünkü kadın artık"Kötü huy eğitin..." falan demeye başlamıştı.Evet oğlum kötü bir şey yaptı, evet çok üzgünüm, evet ben onu eğitemeyecek kadar kötü bir anneyim.
Bu arada biz de alerji tedavisine başladık. Şuruplar havada uçuşuyor.Yaptıklarına kızıyorum ama sağlıkları yerinde olsun da ne yaparlarsa yapsın diyorum. Kerem'e ilaçlar iyi gelir umarım.
Son günlerde bundan 2 yıl önce ısrarla söylediğim "Mutlaka iki çocuk isterim." sözüme bol bol gülüyorum. Bakıyorum ki bunda yanlız değilim. Annelerimiz büyük işler başarmış. Biz onlara ne yaparsak yapalım eremeyeceğiz herhalde.
Tanya, izleyemedim zaten, oğluştan fırsat kalmıyor bu günlerde. Yeşilçay hanımcığım beğendikten sonra, nasıl demeli, zevkine karışamayacağım. Zaten benim lafım da ona değil, herkes istediği gibi giyinir de, onu modacıyım diye kandıran kim onu merak ediyorum ben.
Sema, kanatlandım uçacağım şimdi, teşekkür ederim şımardım. Ben modacı değilim ama fazla cesaretli giyinmiyor olsam da zevkime güvenirim. Seve seve sana yardımcı olmak isterim, nişan kıyafetimi ve gelinliğimin modelini de ben çizmiştim, pek beğenilmişti, bu konuda tevazu gösteremeyeceğim bak ;)
Şebnemciğim, güldürürüm şekerim sen gel ofise bak ;) Aksesuardan kastım takıları değildi aslında ( kesinlikle İzmirli savunması değildir bu ) Benim lafım ayakkabılaraydı daha çok, onun da kimden çıktığını öğrendim sayende. Tuvalet ve o ayakkabılar, hala inanamıyorum.
Lola, o yüzü sade ve insanı ince gösterecek harika bir tuvalet öyle güzel ortaya çıkarırdı ki. Pöfff ! Lost'ta doğaüstü güçler çıkmasın yahu, artık o zaman o kadar saçmalarlar ki, şu Jacob bile fazla geldi bana.
Nurdan, o zaman modacı seçimini sorgulamamak lazım.Demek ki onun zevki bu. Yakıştırıyorsa ne ala.Benim bir lafım vardır, bunu giyip asansöre bile binmem derim, hani apartman da biri görür falan, öyleydi yani. Sana da iyi alışverişler, bahaneye ihtiyacın var mı bilmem ama yaz geliyor, daha iyi bahane mi var.
Adacım, bugün öğleden sonra tekrar arayacağım. Analttıklarında haklısın ben de olsam öyle hissederdim ki zaten bazen öyle şeyler yapıyor ki utanıyorum. Ada'ya geçmiş olsun, hastalığını takip ediyordum zaten, benzer şekilde seyretti, umarım ikisini de ilaçlar iyi gelir ve kronik bir alerji olmazlar.2 çocuk mu, ha ha haaa!
Sibel, teşekkürler, inşallah iyi gelir, ki zaten şimdiden çok daha iyi.Adam lmemiş ben de izlemiyorum bu saçmasapan konuyu zaten. Tv izlememk iyi bir seçim ama bazen kitap okuyacak ve dergi karıştıracak halim kalmıyor akşamları, Tv nin karşısında zap yaparken uyuklayıp kendimi yatağa zor atıyorum.
isimi seviyorum sanirim ama evde oturmaya hic hayir demem, hatta mumkunse hep evden oturup hobi anlaminda isler yapayim ama mumkun diil galiba, asla :( asla asla demiycek miydik :)?
Nurgül'ün kıyafetlerinde hem fikirim. Çok kötüydü...Çok güzel bir kadın ama festivalde giydiği herşey fiaskoydu...Hani yemek yapmaya ilk başladığın zamanlarda yemeği tam tutturamazsın da malzemelere düzeltmeye çalışırsın; bana o hissi verdi... Olmamış işte!
Alışveriş konusunda ben çok uzaylıyım ya, dayanamıyorum - ihtiyacım nedir belirler gider alırım...Hayatta öyle alışkanlığım yok...Kıyafet, ayakkabı, supermarket vs vs konusunda hep böyle olmuşumdur. Mümkünse başkası benim adıma alışveriş etsin...Ama teknolojik ürünlerle, ev eşyaları, çiçek - böcek konusunda tam bir deliyim -
Asla asla böyle bir kıyafet seçimi yapmam ben :p
Alisveristen nefret etmenin yolu buralarda christmas, yilbasi oncesi alisverise cikmakta. Insan tovbe ustune tovbe ediyor, ben yilbasi alisverislerimi agustosda , eylulde falan yapiyorum inanmiyacaksin ama ;)
Yesilcay hanimi bilmiyorum ben ama valla yuklenmeyin kiza o kadar, Oscar gecesindeki rukuslerin yaninda eminim yine de iyidir ;)
Verda, Habitat'dan toplayacağız seni, anlaşıldı. Benzetmene bayıldım, çok iyiydi doğrusu :)))
Civciv, evet bu konuda biraz iddialı olmak lazım bence de, hem kim tutar bizi ? :)
Lilium, son yazdıklarından sonra öyle çok güldüm ki anlatamam, çok iyi yazmışsın.;)
Nuray, sanırım ben de. Ben onda bir suç bulmuyorum aslında, insanların zevkini tartışmam pek, hatta bana kalırsa modaya deli divane olanları daha da zevksiz ve kişiliksiz bulurum. Ama burada da bir tarz yoktu ki, modacı kurbanı olmuş. Bir de bugün bir gazetede eşinin açıklamasını okudum, o ayakkabılar o kadar pahalı ki, her biri dünyaca ünlü marka, seneye moda olacaklar demiş. Kiii bu durumu daha da vahim yapmıyor mu zaten? Onca para ver git, o markaların en berbat ( pardon seneye moda olacak olan ) ayakkabılarını al, sonra da onu tuvaletlerin altına giy. ( Eminim o meşhur modacılar da bu kitch birlikteliği görünce çoktan pişman olmuşlardır )
Cano, evet orada da korkunç giyinenler var ama şunun şurasında kaçımız kırmızı halıda yürüyor, öyle bir salınmalıydı ki vay demelilerdi. Ben isterdim böyle olmasını ama malesef çok kötüydü. Verdiğin linke baktım ve bayıldım, ben de öyle bir gün geçireceğim ve zinciri kıracağım ;) Alışveriş zamanlaman ilginç ama iyi bir fikir.
İbek, sağol arkadaşım, beğendiğine sevindim ;)
cidden elbise çok zevksizdi ve bende papyona takıldım hahahaah:)))
bayadır okuyamıyordum çok iyi geldi:))