Haftasonu kaçamağı

Sırt çantasına kitap ve şarap atılır.
.
Çocuklu insanların haftasonu kaçamağı bir sırt çantasına sığmaz tabii, bir de koca çanta yapılır.
.
Yola çıkılır.
.
Ayçiçeği tarlalarının yanından geçilir.
.Saroz'a arkadaşların yazlığına gidilir.
.
Kahveler içilir, sohbetler edilir, denize girilir, fallar bakılır, mangallar yakılır, salatalar yapılır, patlıcanlar közlenir, balıklar pişirilir, şaraplar açılır.
.
Gece, uzun zamandır göremediğim yıldızlara uzun uzun bakılır.
.
Dünyanın ne kadar küçücük, kendimizin ise ne kadar miniminnacık bir nokta olduğu düşünülür.
.
"Yıldızların altında" mırıldanılır.
. Sonradan eklenen dip not: Dolaşırken şu eve rastladım, aşık oldum, bayıldım. 415.000 Ytl bulmalıyım, bir hesap no versem, her blogumu okuyan bir kaç lira yatırsa, en çok bağış yapan da bir ay kullanım şansı kazansa, hani promosyon baabında, satın alamaz mıyım acaba?
Nerede benim Secret boardum yahu?
Yorumlar
Ayağınıza sağlık..ne güzeldir ayçicek tarlaları..ooh gel keyfim gel:)
Şu yarışmadaki oğlanlar, hiç asosyal görünmedi bana. Ama kızlar sahiden şaka gibi.:))
İbo amcam, kadından sorumlu bakan olmak istiyormuş. Gülüyorum ve geçiyorum ağlanacak halimize.:))
Fransa Kralı Philippe Le Bel’ in komplosu ile 13 Ekim 1307 Cuma geceyarısı ani baskınlarla Tapınak Şovalyeleri’nin büyük bir bölümü tutuklanmış ve büyük işkencelere maruz bırakılarak idam edilmişlerdir. İşkenceler esnasında aslında hiç işlemedikleri suçların itiraf ettirilmesi vs söz konusu.
Yani bizimle ilgili bir uğursuzluk değil, ilgili olan başka uluslar için hüzünlü bir hatıra ve lanetli bir gün olarak adlandırılması normal.
İineciğim, kaç iyi oluyor ama herşeyi sıkıştırırsan araya, zor işin. Dur anlatacağım sana ama bir fırsat olmadı ki !
Fikrimin ince gülü, tüm yazılara özet yorumunu geçmişsin :)))
Kisd, verdiğin bilgi için teşekkürler, bir çok ülkede uğursuzluğun sembolü olduğunu biliyordum ama sebebini bilmiyordum Hafızalarımızda en çok da korku filmi olarak var.
Ann, hoş geldin. Ben de gelir gelmez kaçamak düşünmeye başlamıştım. İnsan doyamıyor ki !
Ama bak sen burayı al, beni de yazları yanına al. Bütün yemeklerini ben yaparım seve seve :) Siz denize gidince Kerem'e bile bakabilirim eğer beni severse! :) Ev 2+1miş ama sorun değil, avlu pek güzel, ben oraya bir hamak atıp, uyurum :))
Beni ancak Secret kurtarır. :)
Ama bir mucize olursa kapım her zaman açık. Şu Can babaya bir de birlikte gidelim bakalım :)))
haftaya pazar ordayım...gitmişken ev için pazarlık yapıp...senin hesaba göndereceğime kapora vereyim ben o zaman....ev şahane
işte bu :))
Yorum yazmıyorum diye okumuyorum sanma.Hatta, zeki olduğunu ispatlayan mizah duygunla,sosyal adalet refleksinin kuvvetiyle ve tabii ki insani halleri yalın ve içten anlatabilme becerinle,okuduğum bir kaç "köşe yazarı"ndan biri oldun- ki bu benim için ciddi bir övgü tanımıdır.
Sen hep yaz, biz de hep okuyalım...
Buradayız, bil...
Sevgili eşine selamlar, çocuğuna güneşli gülümsemeler-her ne kadar onları tanımasam da.Seni:Tanıyorum...
İnsan yazarken hakikidir çünkü...
Bu arada secret gerçekten de inanıp, istersen, işe yarıyor..A-ha Tanyacımda söyler, destekler beni...Viva la positivite :)
Lola, olmaz değil mi? Yılbaşına kadar bekleyemem ama ben, başka bir yerlerden para çıkması gerekiyor, dur bakalım ...!?!
Barton, yazdıklarının verdiği mutluluğu herhalde şu ev veremezdi. Hmmm, peki verirdi ama anla işte, o kadar çok sevindim yazdıklarını okuyunca. Kanatlandım, uçuyorum ve çok teşekkür ediyorum.
Verda, sağol arkadaşım,teklifin bile yetiyor.Dediğin gibi kolayca elde edilmeyen şeyler daha tatlı oluyor ama ben alınterimli kaç yüzyılda o parayı biriktiririm orası meçhul. Sanırım o zamana kadar bu oturduğum betonarme evde tarihi eser olur, hiç tutturmayayım taş ev diye :)Şebnem'in deyimi ile Ha secret !
Yapan müteahhide o kadar dedim en az 3-4 oda yap dedim.Yine bildiğini okudu küçük yaptı evi. Neyse kal sağlıcakla. Olabildiğince eğlen. Sık suyunu çıkart emi.
Ece harika olur, inşallah yapabiliriz.:)))
Aslı'cığım, beğenmiyorsan bana ver, sen kendine şöle 5 odalısından yaptır canım , haha ! ;)