4 haber 1 itiraf
İtiraf ediyorum.
Artık blogları gezemiyorum.
Bazen. Bir kaç dakika. Ya da zaman bulduğumda herkese yetişmeye çalışarak.
Her sabah bir kaç kişi ancak...
Bu bir kayıp mı? Hem de nasıl ! İnsanın arkadaşlarından ayrı düşmesi gibi bir şey.
Ama gel gör ki şirketten ayrıldığımdan beri, işim başımdan aşkın. Çalışıyorken hiç olmazsa arada bir girip geziyordum. Şimdi nerede???
Yazılacak not alınmış bir sürü şey var, okunacak kitaplar birikiyor, şunu da okurum, bunu da diyerek aldıkça masada yığılıyor. bu aralar kaçırdığım tüm filmleri izleme gayretindeyim, haftada 3 film. Bunlar benim zevk aldığım ve uzun zamandır hayatımda ertelediğim şeyler.
Bir de görevlerim var tabii. 3 yaş inat dönemi geçiren süpersonik inatman oğluşumla baş etmeye çalışıyorum. Mesleğimden uzak kalmamak için ne kadar dergi vb karıştırıyorsam, tazecik bir ev hanımı olma yolunda bir o kadar da mutfak dergisi karıştırıyorum.
Süperkadın günlerimden kalan bir alışkanlıkla evin, arabanın, ve hayatımızın herşeyini çekip çevirmeye çalışıyorum.
Bir de tabii, insanın mesai saati olmayınca, canı her istediğinde evden çıkıp gidebilme lüksü var ki, benim gibi kahve eşliği muhabbeti seven biri için bu oldukça zaman alıcı bir şey.
Anlayacağınız, hayatım kaçırdığım şeyleri yakalamaya çalışmakla geçiyor, ancak bloga yazmaya zaman ayırıp, arkadaşlarımı biraz ihmal ediyorsam, affola.
4 Haber mi?
Yer kalmadı artık, yarına...
Artık blogları gezemiyorum.
Bazen. Bir kaç dakika. Ya da zaman bulduğumda herkese yetişmeye çalışarak.
Her sabah bir kaç kişi ancak...
Bu bir kayıp mı? Hem de nasıl ! İnsanın arkadaşlarından ayrı düşmesi gibi bir şey.
Ama gel gör ki şirketten ayrıldığımdan beri, işim başımdan aşkın. Çalışıyorken hiç olmazsa arada bir girip geziyordum. Şimdi nerede???
Yazılacak not alınmış bir sürü şey var, okunacak kitaplar birikiyor, şunu da okurum, bunu da diyerek aldıkça masada yığılıyor. bu aralar kaçırdığım tüm filmleri izleme gayretindeyim, haftada 3 film. Bunlar benim zevk aldığım ve uzun zamandır hayatımda ertelediğim şeyler.
Bir de görevlerim var tabii. 3 yaş inat dönemi geçiren süpersonik inatman oğluşumla baş etmeye çalışıyorum. Mesleğimden uzak kalmamak için ne kadar dergi vb karıştırıyorsam, tazecik bir ev hanımı olma yolunda bir o kadar da mutfak dergisi karıştırıyorum.
Süperkadın günlerimden kalan bir alışkanlıkla evin, arabanın, ve hayatımızın herşeyini çekip çevirmeye çalışıyorum.
Bir de tabii, insanın mesai saati olmayınca, canı her istediğinde evden çıkıp gidebilme lüksü var ki, benim gibi kahve eşliği muhabbeti seven biri için bu oldukça zaman alıcı bir şey.
Anlayacağınız, hayatım kaçırdığım şeyleri yakalamaya çalışmakla geçiyor, ancak bloga yazmaya zaman ayırıp, arkadaşlarımı biraz ihmal ediyorsam, affola.
4 Haber mi?
Yer kalmadı artık, yarına...
Yorumlar
:)
bana mi oyle geliyor , calisirken bu kadar telasli bir kadin degildin sanki :)
Elçin, yokluğumun farkedildiğine sevinerek Polyannacılık mı oynasam :)
Siyahcadı, yok ben hep telaşlıyım, kafamda binbir düşünce ile ne kendime ne insanlara rahat vermem :) Ama şimdi daha tatlı telaşlar var, kaçırdığım her şeyi yakalamaya çalışmak gibi. Eskiden tek farkı sinir stress yok.
Sürekli bu koştur koştur halimden sıkıldım ben :(
Ne zaman geliyorsun bu tarafa kahveli br sohbette ben isterim Şebnem'de kursu kırar belki. Uzun uzun otururuz...
öpüyorum :):)
ps: Bu arada sizin at kazanırsa tüllü tacım hazır alırken kulaklarını çınlattım bol bol :):)
Tanya, evet ya, budur hayat, Canım arkadaşım sağol desteğin için :)