Çok dayanamadığımda popoya bir çimdik ?
Hani 3. sayfa haberleri var ya böyle oluyor sanırım.
Herşeyle inatlaşıyor, biri geldiğinde deli gibi huysuzlaşıyor, bazen hiç bir şeyi paylaşamıyor, beni bile. Bazen bir şeyi öylesine tutturuyor ki, bazen de bir şeyi yaptırana kadar tekrar tekrar söylemiyor mu?
Zor bir yaştayız. Üzerine taşınmanın etkilerini de topla. Kolay değil, evinden, okulundan, arkadaşlarından, odasından ve alışkanlıklarından ayrılmak.
Feci dayak yiyeceksin diyorum çok sinirlendiğimde.
Biliyorum doğru değil. Söylememem lazım ama o kadar çaresiz kalıyorum ki bazen ağzımdan çıkıyor.
"Ne yiyeceğim?"
Yemediği şeyin tadını nereden bilecek tabii.
Atabilir miyim? Atamam.
Kıyamam.
Üzülürüm.
Ona bir şy olduğunda ondan daha çok acır canım.
Acımasız biri olsam bile eşimden korkarım bu konuda zaten. Çocuklara şiddet konusunda inanılmaz hassastır, birisinin çocuğuna şiddet uyguladığını duyduğunda öylesine sinirleniyor ki, beni hiç affetmezdi herhalde.
Ama lafta işte. Benim de korkutacağımdan değil. Yapmayacağımı bildiği için korkmuyor da zaten. Ama havlayan köpek ısırmaz misali dilimde bu mevzu.
Onun yerine çok dayanamadığımı düşündüğüm zamanlarda ağlamaya kararlıysa alıp odaya götürüyorum, o sırada o ağlıyor yada sakinleşiyor orada, ben de sakinleşmeye çalışıyorum.
Ve durmadan "Ya sabır" diyorum.
Bugün de öyle bir gündü...
----------------------------------------------
Çocuklarımıza eğitim verirken neleri uygulamamız, neleri uygulamamamız konusunda farklı görüşler var. Kimi kitaplarda cezanın iyi bir yöntem olduğu iddia edilirken, kimilerinde ödül öneriliyor. Kimilerine göre ödül kesinlikle vaat edilmemeli.
Şaşkınım ben de bu konuda. Zaten tek çocuk olmanın ve kendisini kabul etmese de pek şımartan bir babanın çocuğu. Yanlış bir eğitim vermek istemiyorum. Her hareketinde kendimi sorguluyorum, nereden öğrendi bunu, doğru mu, yanlış mı diye.
Ceza taraftarı değilim çok, sadece ödülle yaklaşmaya çalışıyorum. Ceza olanı ödüle çevirmeye.
Ama bugün yine kendimi eleştirdim. Taşınmanın etkilerini bekliyordum zaten, benden beklenmeyecek kadar sabırlı davranmaya çalışıyorum çoğunlukla, biliyorum zorlanıyor ve ben extra çaba sarfediyorum. Bir de kişiliğini oturtmaya çalıştığı bir yaşta. Dengeyi nasıl bulacağım? Hem şımarık bir çocuk olmasın istiyorum, hem de kendine güveni olan biri olsun. Kişiliğini oluştururken o, nasıl davranacağım?
Sıkılıyor evde biliyorum. Sabahtan akşama kadar kreş yok tabii, bir kaç saat en fazla buradakiler. Gün içinde hava sıcak diye bir yere çıkamıyoruz. Eee zamanını çok fazla tv yada bilgisayar başında geçirmesini de istyemiyorum, oyun oynasın, resim yapsın, başka şeylerle de ilglensin.
Bunlar bitince o da bana sarıyor işte. Bugünlerde bana kalırsa yeni oyunu annemi daha fazla nasıl delirtebilirim? Çok fazla sabra ihtiyacım var, çoook !
--------------------------------------------------------------
Annelik zor bir şey, çok zor. Sadece sevmek, doyurmak, uyutmak değil, sadece ihtiyaçlarını almak, onu giydirmek yada gezdirmek de değil. Sadece masal anlatmak değil, o masalın içini, ona anlatacaklarını, onun bundan çıkaracaklarını görebilmek. Kişiliği olan, yavaş yavaş kendine bir tarz edinen, kendi alışkanlıkları oluşan, başına buyruk olmaya çalışan, oysa bir o kadar sana bağlı birine destek olabilmek. Onu eğitmek, sakınmak, yoğurmak.
Zor iş çok zor, diyorum ya, ya sabır...
Yorumlar
Kimine göre çok sabırlıyım, kimine göre sabırsız.
Neler denemedim ki? Biliyorsun her çocuk farklı. Kerem yaşıtlarından çok daha söz dinler görünse de kırılmaz bir inadı olan zor bir çocuk. Başka yere ilgisini çekmek mümkün değil çünkü öğretmeninin de dediği gibi inatlaştığında yada sinirlendiğinde kendisini dünyaya kapatıyor.
Ona yaptırabileceğim bir şey yok ama şu senin yüze kadar sayma önerirni deneyeceğim artık.Çok teşekkür ederim.
Çok düşünen arkadaşım, İstanbul'daki eve odasında gerçek bir gitar, bir minik piyanosu ve hatta bir de baterisi vardı ama onlar da bir yere kadar oyalıyor. Aslına bakarsan ilacını biliyorum ama zamanı var. Şu sıcaklar bir bitsin her akşamüzeri havuz yada parktayız. Ona en iyi gelecek şey enerjisini harcaması.Kafamın şişmesine razıyım ben, mp3 ler sağolsun, ama komşular ne der bilemem :)))
yaşadıkların X 2 =ben :)
bazen başka odaya gidip şarkı bile söylüyorum yüksek sesle..dışarıdan bakan biri kafayı üşüttü en sonunda bile diyebilir:))
ama ne yapalım:)
erkek velet büyütmek zor iş..
artık 3.sayfa haberlerine eski gözle bakmıyorum:)..insanın gözü dönebiliyor malesef..
sanırım işin sırrı bolca sabır..
ama cidden işimiz zoooor:))
Evet şarkı söylemek yada dinlemek iyi çözüm :)
Bende sorun var, bir doktora görünmeyelim diyordum tam, son zamanlarda.
2 yaş bitti ama hala sendromlu, bir erkek çocuk büyütmek zor iş, ama yaşamayan bilmiyor.
"aa sinirlenme, çocuk o daha, yapar yapar" diyen bol olunca birde etrafta.
zaten bitmişsiniz, bir de bu laflar çıldırtıyor insanı.
kötü bir annemiyim ki ben, diye yiyip duruyorum kendimi sonra :(
bana sizin gibi arkadaşlar lazım.
teşekkür ederim, iyi geldi bu yazı.
Ozlm, herkes aynı sabıra, görüşe ve eğitime sahip değil, kulak asma herkese. Elimizden geleni yapıyoruz, önemli olan da bu.