Sakin, dingin, sessiz bir gün...
Kardeşimle haberleşebildim nihayet. Dün kan aldı, bugün iyi hissediyormuş, moralimiz biraz olsun daha iyi oldu o iyi hissedince. Hastaneye yatış için onlar oradan araştırırken ben de tanıdık eş dosta ulaştım bir kaç tane. Ankara'dan Pommeler, İpek ve Özlem'e destekleri için özellikle bir kere daha teşekkür ederim. Öte yandan liseye kadar bir çok arkadaşımdan da destek mailleri geldi, özellikle Ankara'dan kan bulma konusunda içim daha rahat gibi.
Buradan tek yapabildiğim bu. Mail atıyor, haberleşiyor ve bilgisayarın başına yapışıyorum. Bir haftadır canım sıkkın aslında, bu sabah da buruk uyandım, bugün annemler gelecekti hastalık tekrarlamasaydı. Ama her şey yoluna girsin de...
Arada oğluşla dışarı atıyoruz kendimizi, buradaki arkadaşlar da yalnız bırakmıyor ama beni en çok oyalayan yine bilgisayar. Blog kafamı dağıtıyor çoğunlukla. Yazı tazamıyorum ama tasarımıyla falan uğraşırken bakıyorum zaman geçiyor. İyi haberlere kadar zaman öldürme peşindeyim. İyi ki moda mutfağının yazılarını önceden ayarlayıp koymuşum, o kendi kendini yeniliyor. Yoksa yazı yazacak halim yok. Şebnem'ciğim senin yazı da ondan bekliyor. Geçen gün onca yıldır blog yazarım, ilk kez bir blog yarışmasına bile yazdırdım günlüğümü ve Moda Mutfağını. Al sana oyalanacak bir şey daha.
E biraz da asabiyim tabii bu aralar, bildiğimden oğluşa daha da anlayışlı olmaya çalışıyorum ama dün sokakta beni delirtti. Sokağın ortasında tartışan bir kadın ve çocuk gibi değil de daha ziyade iki çocuk gibiydik. Sonra kendimden çok utandım.
Bugün daha sakin ve dinginim. Her şeyin yoluna gireceğine inanarak uyandım güne. Yani inanmak için bir şey yapmadım, o inançla uyandım ki bu hayra alamet değil mi zaten ? :)
Buradan tek yapabildiğim bu. Mail atıyor, haberleşiyor ve bilgisayarın başına yapışıyorum. Bir haftadır canım sıkkın aslında, bu sabah da buruk uyandım, bugün annemler gelecekti hastalık tekrarlamasaydı. Ama her şey yoluna girsin de...
Arada oğluşla dışarı atıyoruz kendimizi, buradaki arkadaşlar da yalnız bırakmıyor ama beni en çok oyalayan yine bilgisayar. Blog kafamı dağıtıyor çoğunlukla. Yazı tazamıyorum ama tasarımıyla falan uğraşırken bakıyorum zaman geçiyor. İyi haberlere kadar zaman öldürme peşindeyim. İyi ki moda mutfağının yazılarını önceden ayarlayıp koymuşum, o kendi kendini yeniliyor. Yoksa yazı yazacak halim yok. Şebnem'ciğim senin yazı da ondan bekliyor. Geçen gün onca yıldır blog yazarım, ilk kez bir blog yarışmasına bile yazdırdım günlüğümü ve Moda Mutfağını. Al sana oyalanacak bir şey daha.
E biraz da asabiyim tabii bu aralar, bildiğimden oğluşa daha da anlayışlı olmaya çalışıyorum ama dün sokakta beni delirtti. Sokağın ortasında tartışan bir kadın ve çocuk gibi değil de daha ziyade iki çocuk gibiydik. Sonra kendimden çok utandım.
Bugün daha sakin ve dinginim. Her şeyin yoluna gireceğine inanarak uyandım güne. Yani inanmak için bir şey yapmadım, o inançla uyandım ki bu hayra alamet değil mi zaten ? :)
Yorumlar
için rahat olsun elimden gelen her şey için burdayım
benimde bir kardeşim var ne kadar kıymetli bir duygu olduğu anlatabilmek için kardeşliğin çok uzun yazmak gerekiriyor:)
az çok anlayabiliyorum hissettiklerini
sevgi ve dostlukla
Öpüyorum kocaman.
inşallah kısa zamanda iyi haberler gelir. Moralini yüksek tut!! Bakarsın kardeşin annenlerle birlikte sana ziyarete gelir yakın zamanda
Öpüyorum :)
sevgiler..
sevgiler..
Cok zor elbet! Ama asiliyor her sey. Bugunler de gececek, goreceksin. Simdi hep iyi haberler geliyor bana.
Kotu gunler bunlar, kacmak gibi bir sansimiz yok. Ama hic unutma, hepsi gecici. Pozitif olmaya calis her zaman. Buyumek boyle bir seymis deyip durmustum kendime. Durumu kabullenip savasa gecmek gerek. Gucun, mutlu haberlerin eksik olmasin!
Selamlar.