Özeleştiri
Kendimi eleştirmem, teşhisimi koymam, yada yaptığım "iyi" diyebileceğim annelik vasıflarımı bir kenara atmam da önemli değil.
Önemli olan benim yeterince iyi bir anne olmadığımı düşünüyor olmam.
Eksiklerim çok...
Öncelikle sabırlı değilim. Annemin bana gösterdiği sabır yok bende.
Sonra... Belki günümüz annelerin noksanlığı bu, kendimizi annelerimiz gibi sadece çocuklarımıza adamıyoruz. Bencil bir yanımız var. Kendimizi de düşünüyoruz.
Bir de şu var tabii. Ben oğlumdan yaşından fazla şey bekliyorum. Her çocuğun birbirinden farklı olduğunu bile bile, öğretmeninin oğlum için " gifted" ama bu sebeple zor bir çocuk, diğer çocuklardan farklı beklentileri, gelişimi, ve ilgi alanları olacak dediğini hatırladığım halde.
Beklediğim gibi olmayınca sinirleniyorum ben. Oysa o zaten şahsına münhasır bir çocuk. Sözümü dinlemiyor işte. Şımarıklık dediğim şeyler onun çok önem verdiği şeyler belki de. Ama ben onun bir bebek gibi davrandığını düşünüyorum. Öğretmeninin aksine zeki değil de, saf olduğunu düşünüyorum bir nevi. Bir şey söylediğimde hemen anlamasını, onu da bırakın yapmasını bekliyorum sanki...
Oysa o bir çocuk. 5 yaşında bile değil...
Ne kadar baskı yapmamaya çalışsam da basbayağı yönetmeye çalışıyorum onu. Karışıyorum, annemin bana karıştığında ne kadar da öfkelendiğimi unutarak.
İyi ama ben ona doğru yolu öğreteceğim diye baskı yaptıkça ezilirse ya? İçine kapanık, güvensiz bir çocuk olursa? Bana bağımlı olursa?
Ya da inatçı ya, inadına başa çıkılmaz olursa?
Tamamen değiştirsem davranışımı ve bazı arkadaşlarımın yaptığı gibi kendi haline bırakırsam. Başkasının evinde diken üzerinde oturmasam da çocuktur o diyerek, dışarıda da salsam çayıra mevlam kayıra. Özgüveni olur ama başka şeyler eksik kalır mı? Benim içim rahat olur mu?
Of Allahım ne zor bir sanat çocuk büyütmek.
Nasıl davranmalı?
Ne yapsam ne etsem de bulsam orta yolunu?
Bunlar çocuğu büyüyen, büyüdükçe başa nasıl çıkacağını bilmeyen, bilmediği içinde her şeyi deneyip eline yüzüne bulaştıran, yada öyle hisseden, her zamanki gibi dengesini kaybedip herşeyi dengelemeye çalışan bir annenin biçare haykırışıdır.
Pozitif olmalı. Biraz daha sabırlı, daha anlayışlı. Belki de fazla karışmamalı, kendi haline bırakmalı, hatta kararlarına ve isteklerine bırakmalı kimi şeyleri. Daha çok dinlemeli. Daha az yorum yapmalı.
Nihayetinde o da büyüdü artık.
Bu da bana küpe olmalı...
Fotolu dip sos: Eşim uzaklardan telefon etti anneler günüm için. Ben de buradan annemi aradım. Yukarıdaki çiçekleri buradaki düşünceli arkadaşımız aldı, Kerem'e verdi bana vermesi için. Oğluş okul dönüşü benden para alıp bana çikolata aldı bu güne özel. Arkadaşım da bizi kahvaltıya aldı Törkiş kahvaltıya. Çiğ börek bile yaptı. Güzel geçti bu anneler günü. En güzeli ise kendimi eleştirip annelik adına yepyeni fikirler edinmiş olmam ki bu kendi adıma aldığım en iyi hediye oldu.
İyi ki anne olmuşum, iyi ki...
Yorumlar
Bu tanımları bir kenara atıp, içinden geldiği gibi anne olmak en güzeli bence :))
Ama arada özeleştiri yapmak iyi oluyor. Hatırladım ki mutlu anne olursam mutlu ve uyumlu bir çocuğum oluyor...
Bir de bir yazı okumuştum:"Her anne kendi çocuğu için en ideal annedir."diye...
Yani sen de idealsin,ben de,hepimiz de ;- )
Zaten şu süper anne, süper kadın fenomeni son bulsun yaaa! YAzık bize...