Foto

Berbat fotoğraf veriyorum.- Hani öyle derler ya-
Yani o kameranın karşısına geçtiğim anda elimi kolumu nereye koyacağımı, nereye nasıl bakacağımı, az mı çok mu gülümsemem gerektiğini bilemiyorum. Geriliyorum, geriliyorum, saçlarımın diken diken olduğunu bile hissedebiliyorum. Dayanacak bir yer bulup kendimi en güvenli hissettiğim şekilde başımı eğerek utangaç, hafifçe gülümseyebilirim belki.
Yok olmuyor.
Vesikalık fotoğrafları hiç sormayın. Kabus !!!
Kameranın arkasına geçmek benim için daha iyi. O zaman da harikalar yarattığım söylenemez ama Japon Turist azmi ile herşeyin fotoğrafını çekiyorum ayıla bayıla.
Sonra onları bilgisayara aktarıp, Photoshopla oynamak daha da zevkli.
En sevdiğim fotoğraflar düğünümüz için çekilenlerdi. O kadar gülmüş o kadar eğlenmiştik ki bir süre sonra kameraları unutmuş, çok neşeli ışıl ışıl pozlar vermiştik.
Velhasıl, bir gün profesyonel bir fotoğrafçıya giderek şöyle severek açıp bakabileceğim fotoğraflar çektirmek istiyorum. Bir ara bu şekilde paket hediyeler hazırlayan bir site vardı. Hala var mı acaba? Hani, hiç de fena olmazdı öyle bir hediye alsam...
Tra la la la olur...
Yorumlar
Kutup a yu su :) araştırmalara devam.