Gidenlerin ardından sözler kifayetsiz kalıyor...
Geçtiğimiz gün K.Sezyum'un Radikal'de eşinin arkasından yazdığı yazıyı okudum.
Yaşadıklarını ne güzel anlatmış değil mi?
Ama bu kağıda dökülenler. Bir de ne kadar ustaca yazsan da kağıda dökemediğin ne kadar dökersen dök karşındakine aktaramadığın şeyler var.
Ne yazık ki...
Bana acının azalacağını ama yerini özlemin dolduracağını söylemiştiniz.
Doğruymuş.
Acı karşısında kendini tutup ağlamayabiliyorsun. Ama özlem karşısında boğazın düğümleniveriyor.
Çok başıma geldi. Yolda yürürken karşıdan gelen birini, bir yerde otururken kapıdan gireni ona benzettiğim zamanlar oluyor.
Bir an.
Sadece bir an insanın kalbi duruyor. Sonra tekrar atmaya devam ediyor.
Onun gibi gencecik giden insanların kaybını duyunca dayanamıyorum bir de. Sonra onun yanına gittiklerini düşünüyorum. Yalnız olmadığını.
Bazen onun yaşındakilerin söylediği sözler yaralıyor beni. Yaşadıkları yaşayacakları bencilce belki de, canımı sıkıyor. O yaşamadı yaşayamadı diye.
Bir yerde, biri "19 yaş çok karaktersiz, sıkıldım" dedi. 18 le 20 nin arasına sıkışmış. Öylesine ağızdan çıkmış, tabii ki art niyeti olmayan, üstünde durulmayacak bir söz belki de.
Ama değil işte.
O, 19 yaşında gitti.
Keşke onun da tek derdi, bu karaktersiz yaşın uçup gitmesini beklemek olsaydı...
Yaşadıklarını ne güzel anlatmış değil mi?
Ama bu kağıda dökülenler. Bir de ne kadar ustaca yazsan da kağıda dökemediğin ne kadar dökersen dök karşındakine aktaramadığın şeyler var.
Ne yazık ki...
Bana acının azalacağını ama yerini özlemin dolduracağını söylemiştiniz.
Doğruymuş.
Acı karşısında kendini tutup ağlamayabiliyorsun. Ama özlem karşısında boğazın düğümleniveriyor.
Çok başıma geldi. Yolda yürürken karşıdan gelen birini, bir yerde otururken kapıdan gireni ona benzettiğim zamanlar oluyor.
Bir an.
Sadece bir an insanın kalbi duruyor. Sonra tekrar atmaya devam ediyor.
Onun gibi gencecik giden insanların kaybını duyunca dayanamıyorum bir de. Sonra onun yanına gittiklerini düşünüyorum. Yalnız olmadığını.
Bazen onun yaşındakilerin söylediği sözler yaralıyor beni. Yaşadıkları yaşayacakları bencilce belki de, canımı sıkıyor. O yaşamadı yaşayamadı diye.
Bir yerde, biri "19 yaş çok karaktersiz, sıkıldım" dedi. 18 le 20 nin arasına sıkışmış. Öylesine ağızdan çıkmış, tabii ki art niyeti olmayan, üstünde durulmayacak bir söz belki de.
Ama değil işte.
O, 19 yaşında gitti.
Keşke onun da tek derdi, bu karaktersiz yaşın uçup gitmesini beklemek olsaydı...
Yorumlar
Hep denir ya olan ölene değil kalana oluyor diye.Ne zor.Allah sabırlar versin,gani gani de rahmet eylesin güzel kardeşine.
Çenebaz
sözler bitiyor ama arada sırada anlatmak iyi geliyor. Günler birbirini kovalarken sanma ki unutuluyor. Her gün onu hatırlatacak bir şey illa ki oluyor.
Pnarist, amin, çok teşekkür ederim.
Asortik, aslına bakarsan burası benim için bir terapi alanı gibi oluyor bazen. Hissettikleirni bu kadar açık yazmak ne kadar doğru bilmiyorum ama iyi geldiğini biliyorum.