Dün sabah annemin evine hırsız girmiş.
Sabahın 5,30 unda.
Annem giriş katta oturuyor.O nedenle balkona atlayarak,kapıyı zorlayıp açması pek de zor olmamış.Annem sesleri duymuş ama kardeşimin kalktığını düşünerek sesini çıkarmamış.Bakmış ki garip bir sessizlik var,kardeşime seslenmiş.Arkasını dönünce birde ne görsün,hırsız arkası dönük dolabı karıştırıyor.Annemin bağırması ile kaçması bir olmuş.
Zarar ziyan listesi :
Kardeşimin cüzdanı- evin anahtarı,dersane kimliği ve 5 milyonu ile.
Kardeşimin cep telefonu - eski
Kardeşime yeni verdiğim diğer cep telefonu- yurtdışından geldiğinden şarj aleti Türkiyede yok.Kullanamaz.
Yani olan kardeşime ,evin kilidine ve 3-5 kuruş için kendisini tehlikeye atan hırsıza oldu.
Bu ilk hırsız maceramız değil.
Evlenmemize yakın,babaannemin bir kasaya koymak yerinde evde sakladığı aile yadigarı altın ,zümrüt vb gibi değerli takılarımız bakıcı kadınla uçup gitmişti.
Bir gün halamın İtalya gezisi sonrası evlerine giren hırsız notebooku bırakıp,sadece İtalyadan alınan eşarp,şarap,çikolataları alıp kaçmıştı.
Lisedeyken annemleri küçük teyzemde zannedip oraya gitmiş,evde kimse olmamasına rağmen kapının açık olması şaşkınlığı ile içeri girmiş,hırsızla burun buruna gelmiştim.Oda gençti herhalde toydu,ikimizde çığlığı basmıştık.O bir yana ben bir yana koşmuştuk.O da bir şey çalamadan kaçmak zorunda kalmıştı.
Bu arada tabii ki çantalarımız,cep telefonlarımız pazarda, maçta vb çalındı.
Sonuca bakalım:
Bugüne kadar bunların hiç biri yakalanmadı.
Yaşasın Türk polisi,yaşasın onların yakalayabildiğini 3 saatte salan Türk adalet sistemi !!!
Dip not: En azından bugüne kadar hırsız tarafından yaralanmadık.Bak bunda bile şükredecek bir şey var.