Kerem,ateşin var ama bir tanem,aç kollarını,bunları koymamız lazım.
Iıııııhhhhh ııı- ııııh
Ama bebeğim bak çok cici olacak, uf olmuşsun ya. Bak bittiii
Ditti
Evet anneciğim bitti.
Kerem,sudan çıkmamız lazım.
Hayıy
Ama bak ellerine buruş buruş olmuş.
I-ıh
Shrek izleyelim
I-ıh
Çikolata yiyelim mi?
Hı ?
Çikolata
Hopaaa
Tamam anneciğim hopa yapalım, hadi saralım seni havluna.
Baaa?
Topun mu burada.
Ihhhh
Oraya mı koyalım?
I-ııııh
Neyi koyalım?
Ih
Arabalarını mı?
Hayıy hayıyyy !
E neyi koyalım anneciğim, anlamıyorum ki. Ağlama bek neyi istiyorsan onu koyalım, ateşin yükselecek yine.
Annelik gönüllü kölelik demişti birisi. Varın düşünün bir de hastalandıkları zamanları. Zaten hastalıktan huysuz, iştahsızlıktan aç, açlıktan da asabi oluyorlar, her ağladıklarında da ateşleri yükselmiyor mu? İşte o zaman muma çeviriyor evdekileri.Babası genellikle işaret parmağı ile gösterdiği yerlere onu kucağında taşıyan uşak, anneannesi istediklerini hazırlayan hizmetçi, ben de istediklerini yerine getiren, söylemeye çalıştıklarını çeviren, her ağlayışında onu oyalayacak yepyeni fikirler üreten emrindekiyim.
Şımarık olmasın diye, elinden geleni yapan ben, bu hastalık dönemlerinde yelkenleri suya indiriyor, bir de üzerine onu nasıl gülümseteceğimi şaşırıyorum.
Bu doğru bir şey mi?
Kesinlikle hayır.
Ama her zaman doğrusunu düşünerek ilerleyemiyorum, duygularıma yenik düşebiliyorum.
Ben bir anneyim, mazur görmek lazım.
Bunun arkasına sığınıyorum.
Dip not: Akşam üzeri geçmiş olsun dileklerinizi aldım, yazan, arayan herkese çok teşekkürler, şu ana kadar hala ateşi artmadı, kolayca atlattığımıza inanamıyorum :)
Iıııııhhhhh ııı- ııııh
Ama bebeğim bak çok cici olacak, uf olmuşsun ya. Bak bittiii
Ditti
Evet anneciğim bitti.
Kerem,sudan çıkmamız lazım.
Hayıy
Ama bak ellerine buruş buruş olmuş.
I-ıh
Shrek izleyelim
I-ıh
Çikolata yiyelim mi?
Hı ?
Çikolata
Hopaaa
Tamam anneciğim hopa yapalım, hadi saralım seni havluna.
Baaa?
Topun mu burada.
Ihhhh
Oraya mı koyalım?
I-ııııh
Neyi koyalım?
Ih
Arabalarını mı?
Hayıy hayıyyy !
E neyi koyalım anneciğim, anlamıyorum ki. Ağlama bek neyi istiyorsan onu koyalım, ateşin yükselecek yine.
Annelik gönüllü kölelik demişti birisi. Varın düşünün bir de hastalandıkları zamanları. Zaten hastalıktan huysuz, iştahsızlıktan aç, açlıktan da asabi oluyorlar, her ağladıklarında da ateşleri yükselmiyor mu? İşte o zaman muma çeviriyor evdekileri.Babası genellikle işaret parmağı ile gösterdiği yerlere onu kucağında taşıyan uşak, anneannesi istediklerini hazırlayan hizmetçi, ben de istediklerini yerine getiren, söylemeye çalıştıklarını çeviren, her ağlayışında onu oyalayacak yepyeni fikirler üreten emrindekiyim.
Şımarık olmasın diye, elinden geleni yapan ben, bu hastalık dönemlerinde yelkenleri suya indiriyor, bir de üzerine onu nasıl gülümseteceğimi şaşırıyorum.
Bu doğru bir şey mi?
Kesinlikle hayır.
Ama her zaman doğrusunu düşünerek ilerleyemiyorum, duygularıma yenik düşebiliyorum.
Ben bir anneyim, mazur görmek lazım.
Bunun arkasına sığınıyorum.
Dip not: Akşam üzeri geçmiş olsun dileklerinizi aldım, yazan, arayan herkese çok teşekkürler, şu ana kadar hala ateşi artmadı, kolayca atlattığımıza inanamıyorum :)