Kasım 03, 2006

Sözlerin bittiği an.



Yazmayacaktım.

Sadece nutkum tutulduğu için değil. O insanlara ne sıfat vereceğimi bilemediğimden de değil. Anlayamadığım için, algılayamadığım, olanları kurgulayamadığım için.

Gazetelerde gözünü bantlıyorlar onun. Bir suçluymuş gibi. Sanki yaşadığı her şeyin sorumlusu oymuş, yaşaması bile bir suçmuş gibi.

Daha erkeklerin kadınları sadece cinsel obje olarak görmelerini kabullenemezken, ilk okul yaşındaki çocukların kaçırılıp evlendirilmesine şaşırırken, daha bir buçuk yaşına basmamış bir bebeğin travma geçirecek kadar dövüldüğüne, insanda merhamet ve babacanlık yerine arzu uyandırabileceğine, tecavüze uğrayabileceğine, ciğerlerindeki araştırmaya göre alkol ve/ veya uyuşturucu verildiğine ve hatta çocuk pornosunda kullanılmış olabileceği ihtimaline inanamıyorum.

Yok, inanmak istemiyorum.

Gidip o çocuğa sıkı sıkı sarılmak istiyorum, annesinin hiç bir zaman sarıp sarmalayamadığı kadar sarılmak, koklamak, güldürmek, kucağımda huzurla uyutmak istiyorum. Her çocuğun hakkı olan şeyi vermek istiyorum ona, hak etmediği şeylerin izleri kaybolana kadar bırakmamak...

Yukarıdaki fotoğrafı bir haber sitesinden almıştım. Yazımın başına koyacağım zaman kesip biçtim. O sefaletin içerisinde çelimsiz bacakları ile yere basmaya, küçük elleriyle hayata tutunmaya çalışan ufacık bebenin poposu bir çok manyak beyinsiz pisliğin doyumsuz hastalıklı beyinlerinde şehvet uyandırır diye.

O kadar da olmaz mı diyorsunuz?

Zannetmiyorum.

Son söz: Bu yazıya çocuk pornosu diye arama yaparak ulaşan pislikler umarım uyuşmamış son beyin kırıntıları ile bu yazıyı okuyup, kapasiteleri varsa anlarlar da ya bu dünyayı daha fazla kirletmeden defolur giderler aramızdan yada gerçekten tedavi olurlar.Hayatta yeteri kadar çirkinlik varken rezil beyinleri ve çürümüş leş bedenleri ile öylesine gereksizler ki şu hayatta, bıraksınlar hiç olmazsa çocuklar için hala biraz pembe olsun şu dünya.