Bir önceki yazı için güzel yorumlarına vakit ayıran herkese tekrar teşekkür ederim. Zırt pırt ilklerimizi kutlamak için çok fazla yılı devirdik, dolayısıyla dün gece bir kutlama yoktu. Bir dahaki ay evlilik yıldönümümüz için bir şeyler planlayacağız onun yerine. Evliliğimizde de 7 seneyi bitireceğiz. 7. seneden sonra evlilikler daha sağlamlaşırmış dediklerine göre. Duy da inanma!Nasıl inanabilirim ki, etraftaki örneklere kulak kabartıyorum da her geçen gün daha da fazla şaşkınlaşıyorum.
------------------------------------------
Ben kocamı seviyorumGeçer diye bekliyorum.Bu okuduğunuz bestesi ve güftesi bilmemkim beye ait nihavent makamından bir şarkının sözleri değil.Şarkıcı Neco’nun 33 yıllık karısının aldatıldığını öğrendiğinde gazetecilere söylediği beni çok güldüren ve hatta içimde alkışlama hissi uyandıran sözü.Diğer sevgiliden adeta bir hastalık gibi bahsediyor sanki. Grip gibi, mikrop gibi.E bu da iyi.
-------------------------------------------------------------------------
Bu arada, kendisinden uzakta çalıştığı için pek görüşemediği karısını, küçük ve benim basit bulduğum bir kızla aldatan adamın karısının telefonunu bulup, onu bu durumdan haberdar etmeyi hayal ederken ben, yine aynı yerde, kendisine ilgisiz olan kocasını bir başkası ile aldatan pek kokoş kadının yaptıklarını, hiç onaylamasam da kocasına söylemek aklımın ucundan bile geçmiyor.Ne bu şimdi? Hemcins kayırması mı?
-------------------------------------------
Bir de şu var, sevgililerini aldattığı için saygısız kadın damgası yiyeceğine devrimci diye adlandırılan Pınaraanım bir devrim yaptığını hayal ederek ve , muhtemelen bir gün aldatacağı yeni sevgilisiyle lolipop yiyerek kendisini ödüllendirirken, çocukluk aşkım Erol Evgin çıkıp o devrimciyse Aysel de Che’ dir demiş.Yalan mı?Not: Che nin kemikleri sızlardı adının böyle bir yerde geçtiğini duysa herhalde, o da başka konu.
------------------
Kafam karışık anlayacağınız. Kadın erkek ilişkileri beni aşıyor. Zaten o kadar çok düşünecek şey var ki kafamda. Dün sabah işe gelirken hatırladım ki bugün için İtalya'da bir dergide olması gereken bir kaç numune var, hatırlamasam akşamki kargoyu kaçıracaktım. Sen sonra göe cümbüşü. Bugün Kerem'in doktor randevusu var, yine aşılar.İşn kötüsü doktorun ona bızzt yapacağını biliyormuş dediğine göre, gitmek istemiyor o sebeple. Bu arada bir kaç yakın arkadaşımın bildiği yurtdışına taşınma işi olacak gibi görünüyor bir dahaki sene. Sanırım bir Eylül fuarına daha kolleksiyon hazırlayıp sonra ayrılacağım. Sonra mı? Bahara kadar İzmir'de ve İstanbul'da ol, orada ben şantiyelerdeyken yalnız kalırsın diyor eşim bana, ben ise belirsizlikler yaşayacağıma herşeyi bir an önce halletmeyi isterim. Hemen taşınacak mıyım, eşyaları burada mı bırakacağım, yoksa onlar da yüklenip gidecek mi bilmiyorum. Belki İzmir'de bir ev alıp eşyaları oraya koyar, buradakini kiraya veririz. Arabayı ne zaman satacağız, yoksa bir süre evle ve eşyalarla burada mı bırakacağız bilmiyorum.Anlayacağınız bize yol görünüyor ama hala henüz hiç bir şey belli değil, herşey olabilir, hiç bir şey olmayabilir. Bu belirsizlik benim gibi kararsız ve planlı programlı birini de uzun bir süre sinir edebilir.Sakin olmalı ve zaman bırkamalı. Galiba en iyisi bu...