Denizin üstünde ala bulutyüzünde gümüş gemi
içinde sarı balık
dibinde mavi yosun
kıyıda bir çıplak adam
durmuş düşünür.
Bulut mu olsam,
gemi mi yoksa?
Balık mı olsam,
yosun mu yoksa?..
Ne o, ne o, ne o.
Deniz olunmalı, oğlum,
bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla.
.
Nazım Hikmet
Yarın
Ankara'da
olmak vardı ...
13 yorum:
Merhaba Aslı, ben geldim :)
Nazım Hikmet'in en sevdiğim şiirlerinden biri olan şiirini yazdığını görünce de hemen yorum bırakmak istedim..
Şimdi önceki yazılarını okumaya gidiyorum, sevgiler..
Aslıcım,
ben de son anda gidemeyenlerdenim
:(
Ama evimin tüm camlarını bayrakla kapladım neredeyse...
Sen de bayrağını asmayı unutma!...
merhaba asliciğim,biz bayrak asıyoruz...gidemedik bari.bunu yapalım.hatırla sevgili eşliğinde,bir elimde martini,yanımda sevgili,senin yorumlarını okuyorum...çaktırmadan.sana en kısa zamanda en son okuduğum nazım hikmet biyografisini hediye edeceğim cici
"Yarın Ankara'da olmak vardı" diyorsun ama bu akşam haberleri seyredince "iyi ki Ankara'da yaşamıyorum" dedim. Ctesi günkü -gereksiz- eylem için Ankaralıların huzuru bozulacak, buna üzülüyorum. Popülist yaklaşımlar bunlar bence. Açıkcası ben bir birey ve de genç olarak ciddiye almıyor, hatta günlük hayatımda gündemimin köşesinde bile yer vermiyorum bunlara. Dileyen cumhurbaşkanı olur, dileyen milletvekili, dileyen şarkıcı :) Madem özgür bir ülkedeyiz, kimse kimsenin mesleki kariyerine müdahale edemez. Hal böyle olunca insanın ister istemez birilerine sempatisi arıyor, bu psikoloji göz ardı ediliyor gibime geliyor :)
Sevgiler...
Gidemiyoruz ama, kalbimiz oradakilerle beraber..:)))
Bayrak şekerim...Bayrakla yetinmek durumundayız...Ne yapalım...
aslıcım, deniz olmak lazım evet. umarım deniz olabilmeyi başarırız da. bir şeyler yoluna girer.:)))
malesef yanlarında olamıyoruz ama, kalbimiz onlarladır. bayrağımız da balkonumuzda tabi.
(şu yorumu benim mini, blogumla oynaşırken yanlışlıkla silmiş. masa üstünden kaldırmalı bari. bir de anlatıyo böyle çöp kutusu vardı, bastım diye. sıpacık.:))) uzun oldu ama, yanlış anlaşılmasın diye yazdım bacım.)
Bilun, umarım beğenirsin, hoşgeldin :)
Damla, dün akşam oğluşumla astık, sabah yerinde duruyor mu diye bakmak istedi kalkar kalkmaz :)
Şebnemciğim, okumayı çok isterim, sevgiliye selamlar :)
E-vren, Ankaralılar ne saçmalıklara katlanmak zorunda kaldılar, inan bana buna gocunmayacaklardır. Seninle hemfikir değilim, dahası hiç kimsenin özgürce yaşayamadığı bir ülkede, herkes özgürdür palavrasına inanarak ve bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyerek, bunları popülist bir yaklaşım olarak ciddiye almayan bir gençlik yetiştiği için malesef, çok ama çok üzgünüm. Bu ülkemiz için ümitsizliğimi arttırıyor. Hele bundan dolayı bir kesime sempatisi artacak birileri varsa, yazık ki ne yazık...
Fikrimin incegülü, eve gelir gelmez hemen haberleri açtım, hem de nasıl?
Sibelciğim, malesef öyle oldu :(
Fikriminincegülü, gelmiş aslında yorumun ama olsun, senin miniğin de marifetlerini öğrenmiş olduk böylece ;)
bugün ankara açık bir gökyüzü sıcak bir hava eşliğinde güzel bir gün geçirdi. duyurulur...
evet kaçırdık, bir türlü ayarlayamadım..son ana kadar ümitliydim amam olmadı...salya sümük tvden izledim bende..
Aynı cümleyi yazmayı ben de düşünmüştüm :))
Broken, çok sevindim, ve gazeteleri okudukça hem hayıflandım orada olamadığıma, hem de keyiflendim okuduklarım için.
İbek, olmadı ama belki bir dahaki sefere gideriz, neden olmasın?
Asortik, bir çok arkadaşım aynı cümleleri söylenip durdu haftasonu, herkesin aklında olması bile harika bir şey ;)
Günaydın Aslı;
Keşke cumartesi orada olabilseydik. 10 sene Ankara'da yaşamış biri olarak, o gün oradaki havayı tv'den de olsa teneffüs ettim. İnan tv yi ağlayarak izledim. Ama sonuç ne olacak bilemiyorum. Bu arada taraflı davranarak bu haberi canlı olarak vermeyen birçok kanalı da kınıyorum!!!!!
İyi haftalar...
Yorum Gönder