İnek şenliği başlıyor oy oy oy...

Efenim, bendeniz bu etkinliği bir gazetede yıllar önce görmüş, niçin ama niçin ülkemizde de tertiplenmiyor diye düşünmüştüm. Nihayet bizim sokaklarımızda da bu inek tuvalleri görebileceğiz, bknz: Şurası da İstanbul adresi.

Geçtiğimiz yıl mayıs ayında Paris'e gittiğimizde orada yapılan etkinliğe denk gelmiş, şu yukarıdaki jartiyerli ineği de pek beğenmiştim. Tam köşede Gucci'nin önünde ikamet ediyordu kendileri, tam da yerini bulmuş demiştim.

Nitekim, bir kaç ay önce bu etkinliğin ülkemizde de yapılacağından haberdar olmuş ve ben de bir iki tasarımla katılmak istemiştim. Ama burada bahsedemeyeceğim bir takım sebeplerden ötürü ( Patroncuğumu çok seviyorum canım !) katılamamıştım.

Etkinlik olsun bitsin, ben de buradan yayınlarım tasarımlarımı artık, zaten başvuru tarihi geçti, bir kaç haberde görmüşsünüzdür, tasarımcılarımız üzerlerinde çalışmaya başladılar bile.

.
Ben, sen, o, biz, siz, onlar, kimin tasarımı olursa olsun, İstanbul bu yaz ve sonbahar, renklenecek, şenlenecek, bir etkinliğe daha böylece ev sahipliği yapacak.

Genellikle insanlar bu etkinlikten bihaber olduğu için, "Niçin inek?", "Nerede sergilenecek?" ve " Ne işe yarayacak?" gibi sorular sorsa da, bunun için en iyisinin web adresine bir göz atmak olduğunu düşünüyor, sonunda pek faydalı olacak diye ekliyor, asıl ben bizim ülkemizde sokakta yapayalnız bırakılan bu ineklerin başına neler gelebilir onu düşünüyorum.

Düşünecek daha iyi bir şeyim yokmuş gibi....

- Ne demek bu Aslı hanım, budist misiniz, ineğe mi tapıyorsunuz siz, blogunuza binbir çeşit resmini koymuşsunuz, siz ne biçim müslümansınız, istediğiniz kadar jartiyer giydirin o ineğe, onu da kapatacağız, bize engel olamayacaksınız... nız... nız... nız...

diye kulağımda çınlayacak bir abuk subuk mail daha gelirse valla şak diye bayılacağım şekerim.

Not: Onlar ineğe tapmazlar, sadece kutsal sayarlar, bir de etini yemezler ve o Budizm'de değil, Hinduizm'dedir taam mııı?