Şubat 23, 2008

Ben OSCAR' a Oscar demem, Oscar bizim olmadıkça...


Across the Universe

Ne "Dondurmam Gaymak" a nasip oldu, ne "Takva" ya, o da olmadı ucundan kıyısından Türk olan "Yaşamın Kıyısında" olsaydı diye hayıflanırken biz, Oscar törenleri geldi çattı, biz de avucumuzu yaladığımızla kaldık her zamanki gibi.

Bizim neyimiz eksik a dostlar diye sormadan edemiyoruz, azimliyiz, Eurovision'da da ne mağlubiyetler gördük değil mi ama?

Sweeney Todd

"Dondurmam Gaymak" ın "Little Miss Sunshine"dan neyi eksikti ki? Peh !

Geçen her sene, ne yazık ki filmler Oscar adayı eski filmleri fazlasıyla aratıyor. Bu sene de durum aynı. Bence geçen seneyi "Ellen" kurtarmıştı, bu sene de yine Ellen'dan önceki sene sunmuş olan "Jon Stewart" sunacak. Kendisini Cnbc'nin bir diğer kanalında Daily Show'u ile izlediğimi ve pek sevdiğimi yazmıştım sanırım, eğlenceli olacaktır.

Elisabeth- The Golden Age

Bu sene ilk kez canlı olarak izleyebileceğim çünkü ilk kez ertesi gün uyuyabilme lüksüm var.Dolayısıyla, kim şık kim rüküş, bir Televole dış sesi edasıyla anında görebileceğim.

Filmler konusunda yorum yapabilmem için hepsini izlemiş olmam lazım ki bu aralar nerede bende o zaman? Aslında zaman var da, nerede ben de onlara yoracak kafa?

Ancak basın ve yayından takip ettiğim kadarı ile yorum yapabilirim ki, izlediğim bir çok "Made in Usa", habere göre vizyondaki ismi ile "Kefaret" muhtemelen en iyi film olarak adını yazdıracak. En iyi kadın ve erkek oyuncular, son senelerde sürpriz yapmaya alışkınlar ama "Elisabeth" ile Cate alır gibi geliyor bana, almazsa ayıp olur, "I am not there" ile yardımcı Oscar'a da aday. Daniel'de en iyi erkek oyuncu olur. Neden? "My Left Foot" dan beri daha da kendini aştığı ve fazlasıyla hak ettiğine inandığımız için. Oscar'ı ikilemek yakışır.

Atonement


Animasyonda Persepolis benim favorim, kimin değil ki?

Yazımın başındaki konuya, yani aday olup olabileceğimiz, ama bir türlü olamadığımız dala gelirsek, bence her aday buraya kadar gelebilmişse ödül almış sayılır ama benim içimden geçen isim " Mongol"

Avrupa daha iyi filmler çıkarıyor. 4 ay 3 hafta 2 gün'e de yazıktır." Hollywood dünya ödülü" ile bir parmak bal çaldılar ya bir süre önce, ondandır.

Neyse ki "Kelebek ve Dalgıç" 4 dalda aday, niçin yabancı film dalında değil ama diye sormadan edemesem de...

Kısa animasyon filmlerin 3 tanesini izleyebildim ve "Madame Tutli Putli" yi pek beğendim, yada şu günlerde ruh halime pek uygun, neyse...

La vie en Rose

Bu sene Oscar'da hakkıyla çekişecek adaylık "Kostüm tasarım" olacaktır aslında. Adayların her biri o kadar güçlü, her film bu açıdan o kadar zorlu ki, ödülü kimin alabileceği tam bir muamma.

Zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış, ne yazıktır ki, , benim kırmızı halıda yürüme hayalimin gerçekleşme ihtimali Oscar'a aday olma ihtimalimizden daha fazla gibi.

Olsun ben her iki ihtimali de sevdim...

Ps: Ayşe' de pek bilgilendirici bir yazı yazmış Oscarlar hakkında, hemfikiriz çoğunlukla...

6 yorum:

daphnevega dedi ki...

Aslıcım töreni seyredebilecek olman ne güzel! Ben ertesi akşamki tekrarı beklemek zorundayım ve pazartesi sabah dayanamayıp kimlerin ödül aldığına bakacağım için aslında pek de heyecanlı olmayacak.

Umarım Keremcik biraz daha iyi olmuştur ve moralin iyiye gidiyordur. Öpüyorum!!

Unknown dedi ki...

evet ya bizde iyiyiz artık flimlerimizle neden ama neden??

BALDAN TATLI dedi ki...

Kefaret benim de favorim. Tek kelime ile mükemmel bir film.Fİlm olarak alır diyorum. Oynıyan küçük oyuncuya belki Oscar verilebilir. Erkek oyuncuda Daniel Day Lewis kesin gözüyle bakılıyor. Kefareti kesinlikle izlemediysen izlemeni tavsiye ederim. Çok etkilendim ben.

Mademoiselle dedi ki...

Bu aralar cok mesgulum galiba. Oscar'in yakinlarda olacagini biliyordum ama bugun olacagini tamamen unutmusum...Aslinda sadece adaylar belli oldugunda bakmis ve listedeki isimleri gorunce amaaan hicte keyifli olmayacak demistim. Her yil oldugu gibi bu yil da benim favori filmlerim yoktu orada...Oscar toreni benim icin yine kim ne giymisten ibaret olacak... Bu haberleri yarin magazin haberlerinden alirim artik...

sunrise dedi ki...

Ben su anda Oscar torenlerini seyrediyorum ve biraz sikildigimdan blog gzeyim derken yazinizi okudum.
Biraz tahminlerinizin disinda gerceklesiyor hersey. Amerikalilar herkes aldi gibi Oscari'i. Cok fazla tartisma var zaten bu oduller uzerinde. Neye yarar, ne icin verilir kimse bilmiyor gibi ama yine de buyuk bir ihtisamla yapiliyor sanki. Yani okumus Amerikalilarin gorusu bu, bugun birkac kisiyle konustuk da bu konuyu...
john Stewart tamamen gecenin yildizi, inanilmaz curetkar ve politik espriler yapiyor. Bakalim yarinki gazateler ne yazacak onun hakkinda?
Torenlere donuyorum, sevgiler size...

sunrise dedi ki...

Sizin de bir gozunuz torenlerde, bor gozunuz televizyonda demek ki benim gibi. Az kaldi, 20 dakika sonra yatiyoruz. Sabir, en guzel kisim kaldi...
Her guzelligin bir bedeli var degil mi?