Temmuz 09, 2008

Bastonla kafalarına kafalarına...

Sabah en sevdiğim şey oğluş daha kalkmadan gaze, kahvaltı bile etmeden, hatta daha yüzümü yıkamadan bilgisayarı açmak. E eskidi bilgisayar, yavaş açılıyor, gören de tipinden bir şey zanneder. O açılana kadar yüzümü yıkayıp çayımı koyuyorum. Sonra tüm gazeteleri, köşe yazarlarını okumaya başlıyorum. Tüm moral bozucu haberlerden sonra gülümsemek için, tabii ki ağlanacak halimiza, açıp Bekir Coşkun ve Yılmaz Özdil'i okuyorum.

Emin Çölaşan'ı çok özledim, yazılarında gülmek mümkün olmuyordu, cidden ağlıyordum ya yine de kesmiyor beni diğer taraftaki yazıları.

Neyse demem o ki bugün her iki yazarın da yazılarını mutlaka okuyun.

Hele şu kısma bayıldım:

...
Ancak Paşa’nın silahı baston şeklinde.
O zaman iş değişiyor.
Yani, asıl darbe silahı bastondur belki.
Böylece baston ile darbe ilk kez bu memlekette yapılmış olacaktı.
Belki de Paşa topal numarası yapacaktı.

Bir ihtimal topal taklidi yaparak yanaşacaktı iktidardakilere, sonra bastonla kafalarına kafalarına...
...

Canlandırabiliyor musunuz?

Hiç yorum yok: