Temmuz 19, 2008

Graham Bell sağolsun...

Her ne kadar internetin çıkışı için telefonun icadına şükretmemiz gerekse de ve her ne kadar mailleşmek bazen telefonlaşmaktan, mektup yazmaktan, yada bir dileğimizi göndermek için daha iyi bir yol görünse de, siz siz olun kanmayın.

Arada büyük bir fark var.

Telefonda samimiyet var. Ses var. Hisler var. Mail attığınızda okunamama, ulaşamama, yada istediğinizi tam anlamıyla aktaramama ihtimali var.

Yazmak her zaman konuşmaktan daha kolay gelmiştir bana ama yok, yemezler...

Bundan sonra telefondayım daha çok.

Bir tek dinlenme ihtimalim var :)

3 yorum:

Unknown dedi ki...

:))

Abdulkadir dedi ki...

telekulak bir tanıdığım var
aslında tanıdığımın tanıdığı
bu anlatacaklarımı ondan falan da duymadım

telefon dinlenmesiyle ilgili kafamda ne varsa döküyorum,umarım yarınki sınavımda da asasiyasyon kurabilir beynimin parietal lobu...

"100 altın kelime" diye bir tabir hatırlıyorum,
yani kurtlar vadisindeki gibi,sisteme kayıtlı altın kelimelerden birini kullandığınız an telefonunuz dinlenmeye açılıyor,yani her an dinlenmiyor,bunu yapmak da saçma ve gereksiz,sanırım da imkansız...

telekulak da insan ama sonuçta, bazen eğlenmek için kavga eden sevgileleri,yada gece yarısı gene sevgililerin yüz kızartıcı konuşmalarını dinliyor olabilir,
bilemem...

bir de graham bell'i duyunca aklıma "alexandra lolita oswaldo" geldi,her zaman kullandığımız "alo" hitabı graham bell efendinin manitasının baş harfleriymişmişmiş...

blogunuza geldim ama hoş mu ne nahoş mu zaman gösterecek sanırım :)
hemen karar vermeyin...

Aslı Cin dedi ki...

Herkese kapım açık :)